İncelemeler

add_boxPaylaş
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
14s
Esir Kuşun Şarkısı


Kitabın Adı: Esir Kuşun Şarkısı
Yazarı: Jasmın Darznık
Yayınevi : @martiyayinlari
Türü: Roman
Basım Yılı: Ekim 2021
Sayfa Sayısı: 415 Sayfa

Düşünceler: Furuğ Ferruhzad adını çok kez duyduğum, merak ettiğim ama hakkında pek bir şey bilmediğim tarihsel figürlerden birisi. Hayatından esinlenerek yazılan bu eserde merakımı kısmen giderdim.

1967 yılında 32 yaşında trajik bir trafik kazasında vefat ettiğinde yazar , şair, yönetmen gibi pek çok kimliği vardı Furuğ Ferruhzad 'ın

Aykırı kişiliği, kalıba sığmayan eserleri , sansasyonel yaşamı ile bugün adından çokça söz ettiren Furuğ Ferruhzad 'in hayatını anlatan bu eseri bir solukta bitirdim.

İran 'ın modernlikten geri kalmışlığa doğru negatif evriminede şahit oluyoruz okurken. Humeyni Devrimi 'ne giden yolda toplumsal çalkantıları da işleyen eseri genellikle beğendim.

Ancak eşimle de kitap konusunda tartışırken farkına vardığımız bir iki hususa değinmeden edemeyeceğim. Kitap güzel başlıyor güzelde devam ediyor ancak sonlara doğru hikayenin bağlanması konusunda biraz zayıf kalmış. Sonu kitabın başı kadar etkileyici olmamış Ferruhzad 'ın trajik sonunu anlattığı halde.

Yine de okunması gereken faydalı olacağını düşündüğüm bir dönem eseri olduğunu düşünüyorum. Sadece bazı yerlerindeki anlatım biraz ağır ve sert olmuş. Uyarmadı demeyin.
Esir Kuşun Şarkısı
Jasmin Darznik - Martı Yayınları - 2020
182
yincik2000
@yincik2000
İnceleme
15s
Efsus'a Yolculuk
Şairin yaşamında izler taşıyan bir 'kahramanın sonsuz yolculuğuna" dair şiirlerin temi üstünde, Baba ile hesaplaşma ve Anne yüceltmesi...
Efsus’a Yolculuk
Yücel Kayıran - Metis Yayınları - 2021
225
Ul
#Edebiyat - @ulviyeyoluk
İnceleme
18s
Biri beni anlasın!
✒️" Biri beni anlasın, biri beni gerçekten anlasın; yıllardır kaybolduğum o köhnemiş, toz toprak içindeki, yıkılmaya yüz tutmuş metruk binadan çıkayım. Gökyüzünü göreyim." Tarık Tufan

✒️ Bu bir gitmek hikayesidir. Hani birçoğumuz ister de gidemez çoğu zaman, gidemez ama o gidiş çoktan başlamıştır. Kaldığı da kendi değildir artık insanın.

✒️ Birbirine hiç de benzemeyen iki insan ; İshak ve Jülide. Bambaşka iki kader gitmek tutkusunun içinde birleşiverir.
"Hemen o anda gitmek, hem de hiç kimseyle vedalaşmadan."

✒️ İshak mıydı Jülide 'yi bu tutkunun içine çeken , yoksa Jülide dünden hazır mıydı? Bir yaz günü çıkıp gittiler.

✒️ Belli ki yaraları ile yüzleşmeleri için bu yolculuğa çıkmaları gerekiyordu. Kim bilir ne kadar çok insan var gidemeyen ve kalamayan. Birbirlerini anladılar susarken. İshak babasının cenazesi ile onu çocukluğunda bırakıp gittiği anı temize çekti. Onu evinde barındırmayan üvey anneyi affetti belki de. Belki de yaraların ilk açıldığı yere gitmesi gerekiyordu. Yoldaşı da yaraliydi. Dünyasının kararmasına çok az kalmışken bir insanın yollarının aydınlanmasında yanı başında olmak istedi.

✒️ Son yıllarda insan psikolojisine bu kadar hakim, anlatılmayanları anlatabilen, sözcüklere dökebilen ve okuyanın uzun zaman unutamayacağı karakterler oluşturabilen, bunun yanında kurgunun içine birçok edebi cümle, şiirsel satırlar bırakabilen bir yazar daha bilmiyorum.

✒️ Tüm kitaplarını okumak istiyorum.🤍
Kıymetli @tarik_tufan mürekkebiniz hiç bitmesin. 📕

@profil_kitap #kitaptavsiye #neokumalı #booklover #edebisözler #kitapalıntısı #kitapsever #tariktufan #düşerken #şanzelizedüğünsalonu #geceaçançiçekler Tarık Tufan
Düşerken
Tarık Tufan - Profil Kitap - 2018
196
hilal.
@hilal1
İnceleme
1g
Şu ana kadar okuduğum en iyi kitap diyebilirim . Rafet Elçi bu kadar güzel yazabiliyorken neden bu kadar az tanınıyor anlamış değilim . Anlatımı o kadar güzel ki insan bu adam sürekli kitap yazmalı diye geçiyor içinden . Mutlaka okunmalı …
Şair
Rafet Elçi - Litera Yayıncılık - 2018
4 186
Rabia Arslan
@rabiarslan
İnceleme
1g
Şeker Portakalı, duygusal ve düşündürücü bir kitaptır. Kitap, çocuk dünyasını ve çocukların yaşadığı duyguları çok gerçekçi bir şekilde anlatır. Okurken bazen üzüldüm, bazen de gülümsedim.

Kitabın en dikkat çekici yönü, bir çocuğun yaşadığı yalnızlık ve sevgi ihtiyacıdır. Zezé, küçük olmasına rağmen birçok zorlukla karşılaşır. Buna rağmen hayal kurmayı bırakmaz. Bu durum bana çocukların her şeye rağmen umutlu olabildiğini düşündürdü.

Yazar, kitapta yetişkinlerin çocukları bazen anlamadığını göstermektedir. Çocukların yaşadıkları şeyler küçük gibi görülse de aslında onlar için çok önemlidir. Kitap, sevginin bir çocuğun hayatında ne kadar etkili olduğunu hissettirir.
Şeker Portakalı
Jose Mauro De Vasconcelos - Can Yayınları - 2024
139
Rabia Arslan
@rabiarslan
İnceleme
1g
Hayvan Çiftliği, George Orwell’ın yazdığı düşündürücü bir kitaptır. Yazar bu kitapta hayvanları kullanarak insanları ve yönetim şekillerini eleştirmiştir. Kitap bir masal gibi başlasa da aslında ciddi mesajlar vermektedir.

Kitabın en dikkat çekici yönü, eşitlik fikrinin zamanla bozulmasıdır. Başta herkesin eşit olduğu söylenirken, ilerleyen zamanlarda bazı hayvanların diğerlerinden daha üstün olduğu görülür. Bu durum, gücü eline alanların adaletten uzaklaşabileceğini göstermektedir. Okurken “başta iyi görünen şeyler sonradan neden değişiyor?” diye düşündüm.

Yazar, kitap boyunca insanların kolayca kandırılabildiğini ve sorgulamazlarsa haksızlıklara ses çıkaramadıklarını göstermektedir. Hayvanların çoğu olan biteni fark etse bile sesini çıkaramaz. Bu da korkunun ve bilgisizliğin ne kadar etkili olduğunu anlatır.
Hayvan Çiftliği
George Orwell - Can Yayınları - 2023
153
Rabia Arslan
@rabiarslan
İnceleme
1g
Üç İstanbul adlı kitap, Mithat Cemal Kuntay tarafından yazılmıştır. Bu kitapta İstanbul’un üç farklı zamanı anlatılmaktadır. Bu dönemler Abdülhamid dönemi, Meşrutiyet dönemi ve Mütareke dönemidir. Yazar bu dönemleri anlatırken insanların ve toplumun zamanla nasıl değiştiğini göstermeye çalışmıştır.

Kitabın ana karakteri Adnan’dır. Adnan’ın hayatı üzerinden dönemin insanları ve düşünce yapıları anlatılır. Kitapta bazı insanların çıkarları için fikirlerini ve kişiliklerini değiştirdiği görülür. Bu durum bana insanların güç ve para karşısında nasıl değişebildiğini düşündürdü.

İstanbul kitapta sadece bir şehir olarak değil, sanki canlı bir varlıkmış gibi anlatılmıştır. Her dönemde İstanbul’un havası, insanları ve yaşam tarzı farklıdır. Bu yüzden kitabın adı Üç İstanbuldur.
Üç İstanbul
Mithat Cemal Kuntay - Everest Yayınları - 2024
148
Rabia Arslan
@rabiarslan
İnceleme
1g
Hasan Öztürk’ün kaleme aldığı Yazdıkça ve Yaşadıkça Edebiyat, edebiyatın yalnızca kitap sayfalarında kalan bir alan olmadığını; insanın yaşadıklarıyla, düşünceleriyle ve iç dünyasıyla şekillenen canlı bir süreç olduğunu anlatan deneme türünde bir eserdir. Yazar, edebiyatı hayatın içinden koparmadan ele alır ve okura yazmanın da yaşamak kadar doğal bir eylem olduğunu hissettirir.

Kitapta edebiyat; bir ders konusu ya da kurallar bütünü olarak değil, insanın kendini ifade etme ihtiyacı olarak sunulur. Hasan Öztürk, yazmanın insana düşünmeyi, anlamayı ve kendini tanımayı öğrettiğini vurgular. Yazdıkça insanın olgunlaştığını, yaşadıkça yazacak yeni anlamlar bulduğunu dile getirir. Bu yönüyle eser, okuru hem yazmaya hem de hayata daha dikkatli bakmaya davet eder.
Yazdıkça ve Yaşadıkça Edebiyat
Hasan Öztürk - KDY - 28.11.2024
150
Elif ツ
@sidretulmunteha
İnceleme
1g
"Her zamanki gibi, kalemine aşık olduğum Tarık Tufan bu eserinde de beni hayal kırıklığına uğratmadı.
"Aşklara Yer Yok", bizi yazarın kendine has melankolik ve hüzünlü atmosferine çekiyor. Kitabın ana karakteri, depresif ve içe dönük halleriyle, okuyucuyu İstanbul'un arka mahallelerinden alıp doğrudan kendi derin ve karmaşık iç dünyasına davet ediyor.
Tufan'ın o kendine özgü, lirik dili sayesinde, şehirle karakterin duygusal durumu arasındaki bağı hissediyor.Aşkın imkânı ve imkânsızlığı üzerine kurulan; modern hayatın yarattığı iç karmaşayı ve duygusal ağırlığı derinden hissettiren, okuyucunun ruhuna işleyen çarpıcı bir kitap."
Aşıklara Yer Yok
Tarık Tufan - Doğan Kitap - 2023
204
Melisa Arslan
@melisaarslan
İnceleme
1g
Yazarın yarın katılacağım söyleşisi için bugün alıp beş saat boyunca aralıksız okuyup bitirdiğim nadir kitaplardan biri. Bu beş saat, beni ahir zamandan alıp bambaşka bir atmosfere götürdü. Kitap oldukça faydalı, üstelik sade ve açık bir dille yazılmış.

Kitap, sadece bir geleneği eleştirmekten ibaret değil aynı zamanda hadis ilmine nasıl yaklaşmamız gerektiğine dair çok yönlü bir bakış açısı sunuyor. Yavuz Köktaş’ın anlatımı öyle akıcı ve yalınki, konunun teknik tarafları bile seni boğmadan ilerliyor. Ehl-i Hadis’in tarihsel arka planını, metodolojisini ve bu doğurduğu sonuçlarını sistematik bir şekilde anlatması, kitabı gerçekten değerli kıldı.

En sevdiğim noktalardan biri, yazarın eleştirel yaklaşımının kırıcı değil daha çok düşünmeye sevk eden, tartışmaya açık bir çizgide olması. Böylece okurken sadece bilgilenmiyorsun, aynı zamanda bir yolculuğa da çıkıyorsun. Hadis geleneğinin tarih boyunca nasıl şekillendiğini ve özellikle modern dönemde hangi fikrii temeller üzerine oturduğunu sade bir dille ortaya koyması eseri hem akademik hem de genel okuyucu için oldukça erişilebilir hale getiriyor.

Kısacası, hem diliyle hem içeriğiyle gerçekten dolu dolu bir çalışma. Bu tür konulara ilgi duyan herkesin kütüphanesinde bulunması gerektiğini düşünüyorum. Yarın kitabımı doğrudan yazara imzalatacağım için ayrıca heyecan duyuyorum.
Ehl-i Hadis Eleştirisi
Yavuz Köktaş - Rağbet Yayınları - 2021
273
Ebru Asya
@ebruasya
İnceleme
2g
Kitabın adı: Boş Koltuk

Yazar: J. K. Rowling

Sayfa Sayısı: 591



Harry Potter serisinin yazarı Rowling, akıcı kalemiyle oldukça hacimli bu romanı okuru yormadan okutuyor. Başlık, ilk bakışta zihnimde siyasi bir çağrışım uyandırmıştı; bu düşüncemin doğru çıktığını da söyleyebilirim. Ancak roman yalnızca siyasetle sınırlı değil, okuru farklı yönlere çeken dopdolu bir içerik sunuyor.

Olaylar küçük bir kasabada geçiyor. Zaten kitabın arka kapak metni de “küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman” vaat ediyor ve gerçekten de tam olarak bunu veriyor.


İlk bölümlerde karakter sayısının fazlalığı beni biraz zorladı. İsimleri unutmamak için ufak notlar aldım, hatta karakterlerin küçük bir haritasını bile çıkarmış oldum.

Roman, bilgileri parça parça verip sonrasında birleştirerek müthiş bir bütünlük kuran etkileyici bir kurguyla ilerliyor. Genel olarak büyük bir beğeniyle okudum. Yalnız, 18 yaş altı için uygun bir kitap olduğunu düşünmüyorum.


Merak edenler için kitabın baş kısmına dair aldığım birkaç notu da paylaşayım:

Barry ve Mary, dört çocuklarıyla birlikte yaşayan bir çift. Barry kırk yaşını az geçmiş, sürekli baş ağrıları çeken biri. Bu baş ağrılarından birinin tuttuğu gün, aynı zamanda evlilik yıl dönümlerine denk geliyor. Mary, kendisine sunulan bir tebrik kartıyla günü geçiştirmeye çalışıyor. Fakat evliliklerinin 19. yılı olduğu için Barry’den bir karttan fazlasını bekliyor. Barry ise hem baş ağrısıyla uğraşıyor hem de yerel gazeteye yetiştirmesi gereken bir yazı var. İçinden gelmese de Mary üzülmesin diye onu akşam yemeğine çıkarmak istiyor.


Yemeğe gidecekleri yer, Barry’nin üyesi olduğu golf kulübünün restoranı. Mary bu seçimi hiç yadırgamıyor, hiç yoktan iyidir gibisinden memnun oluyor. Hazırlanıp kendi araçlarıyla yola çıkıyorlar. Yolda Barry’nin midesi bulanıyor; yemek yiyince geçeceğini düşünüp önemsemiyor. Kulübe vardıklarında otoparka geçip araçtan iniyorlar. Barry’nin başı o gün her zamankinden daha çok ağrıyor ve bir anda, daha önce hiç hissetmediği kadar şiddetli bir acı, adeta beynini delip geçiyor. Oracıkta yere yığılıyor.



İlerleyen bölümlerde, Barry’nin çok yönlü ve çalışkan bir karakter olduğunu parça parça anlatılarla okuyoruz. Banka müdürlüğü, yazarlık, antrenörlük gibi rolleri bulunduğunu ve aynı zamanda belediye meclis üyesi olduğunu da öğreniyoruz. Ondan boşalan koltuğa oturmak isteyenlerle birlikte asıl çatışma ve gerilim başlıyor.

Boş Koltuk
J. K. Rowling - Doğan Kitap - 2013
160
Kübii
@kubrayla
İnceleme
2g
Leziz Kadavralar… Çok lezizdi!
Şaka şaka :))

Okurken midem birazcık bulandı ama çok değil biraz…Bu yüzden siyah kalp bırakıyorum. Kitabın ismi kadar kapağı da oldukça etkileyici. Eğer sıradışı ve rahatsız edici bir distopya okumak istiyorsanız kesinlikleeeee kaydetmelisiniz.

Vahşi olan her şey ilgimi çekiyor. Biraz wednesday ruhlu olduğumdan olsa gerek. Kitaptaki; kol-bacak kesim sahneleri, kancaya takılmış bedenler gözümün önünden gitmese de sanki ben de et işleme tesisinde Marcus Tejo ile çalışıyormuşum gibi hissettim. Kitabı okuyanlardan bir kısmının “iştahım kesildi et yiyemem artık” gibi yorumlar gördüm abartmayın o kadar da değil. Bende aksine merak uyandırdı hiç iştahımda kesilmedi. :D

Kitabın içeriğine gelecek olursak; bir virüs yayılıyor, hayvan eti yemek artık yasak. İnsanlar, protein ihtiyacını karşılamak için hayvan eti yerine insan eti yiyorlar.Yamyamlık metaforu nefis kullanılmış. İnsanlar birbirini yiyor “bizim dünyamızda mecaz anlamda.” Kitapta ise gerçek anlamda. Yazarın bize mesajı aslında tam olarak şu: “Siz birbirinizi tüketiyorsunuz, fark etmiyorsunuz; işte bunu sizlere somutlaştırdım.” İlişkilerde tüketiliyoruz, iş hayatında harcanıyoruz, toplum bizi çiğ çiğ yiyor. Romanın anlattığı çöküş, aslında bir distopya değil.Biz zaten oradayız sadece adını koymuyoruz.

İnsan ilişkilerinin yüzeyselleştiği, ahlakın pazarlık unsuru olduğu, insanların birbirine “iyi gelirken bile” bir çıkar aradığı bir düzen… Bu düzen kitapta biraz daha kanlı ve çıplak hâle getirilmiş. İnsan eti üzerinden tüketim çılgınlığı, talep-arz ilişkisiyle birlikte net bir şekilde gösterilmiş. Daha fazla et, daha fazla kâr. Bugünkü sosyokültürel dünyamızdaki tüketim çılgınlığını mide bulandırıcı ama net bir aynayla gözlerimize sokuyor.

İnsan en çok neye alışırsa ondan korkmalıyız. Sistem insanı yavaş yavaş, fark ettirmeden yer. İlk adımda miden bulanıyor, ikinci adımda sorguluyorsun, üçüncü adımda gözlerin alışıyor. Biz, düzenin sofrasında birer ‘kadavra’ olmayı çoktan kabullendik dostlarım. Bu durum: Zygmunt Bauman’ın akışkan modernite kavramıyla birebir örtüşüyor: Her şey hızla değişiyor, insanlar nesneleşiyor ve el değiştiriyor. Foucault’nun iktidar-özne ilişkisi üzerinden bakmakta oldukça anlamlı:İktidar aynı zamanda insanı “nasıl biri olması gerektiğine” ikna eden görünmez bir mühendisliktir.

Leziz Kadavralar, mide bulandırıcı sahnelerin ötesinde, modern hayatın tüketim ve çıkar çarkını çarpıcı bir şekilde gösteren bir ayna. Şiddet ve rahatsızlıkla dolu olsa da oldukça düşündürücü bir roman.

Öyle bir kitap ki beğeneni çok olduğu kadar beğenmeyeni de fazla. Şans verin ve tarafınızı seçin.
Leziz Kadavralar
Agustina Bazterrica - Siren Yayınları - 2025
138
Kübii
@kubrayla
İnceleme
2g
Sokak röportajı sayesinde tanıdım Zeliha Bürtek’i. Ne söylediğini bilen, mantıklı, tutarlı ve gerçekleri dolandırmadan, süslemeden, acımadan “çat” diye yüzümüze koyan bir akademisyen. Böyle insanlara o kadar hasretiz ki… Yalakalığın prim yaptığı bir dönemde, doğruları söylemekten korkmayanların değeri altın gibi parlıyor.

Soru–cevap ekseninde ilerleyen bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Sürekli aşk-meşk, canım-cicim kitapları arasında kaybolup gidiyoruz; biraz da kendimize bir şey katacak, ufkumuzu açacak eserlere yönelmek şart.

Bir zamanlar “Vatandaşlık” diye bir dersimiz vardı hâlâ var mı bilmiyorum ama bence müfredata “Sosyal Çürüme” diye bir ders konulmalı. Çünkü sosyal çürüme sessiz bir katildir; fark edilmeden yayılır, toplumun damarlarına işler. Zeliha Hoca, günümüz Türkiye’sinin sorunlarını büyük bir netlikle, nokta atışı tespitlerle analiz ediyor. Analiz gücü o kadar yüksek ki, karşımda saatlerce konuşsa hiç sıkılmadan dinlerim.

Rahmetli Levent Kırca da zamanında toplumun yaralarına hem mizah hem cesaretle parmak basardı. Böyle insanların çoğalması umuduyla…

“Hepimiz biriz. Farklı figürlerden, farklı coğrafyalardan gelsek de kaygılarımız ortak.” diyerek; ahlaki ve normatif sarsıntıları, toplumsal bağları, aile yapısını, kimlik bunalımlarını, anlam arayışını, prosedürel güvenliği ve kamusal alanın işleyişini ele alarak toplumun içinde kaynayan sorunları irdeliyor.

Atatürk’ün önerdiği kitaplardan Beyaz Zambaklar Ülkesinde de Finlandiya’nın ahlaki dönüşümünü okumuştuk; orada umut vardı. Bizde neden olmasın?

Düşünmeye değer bir alıntı bırakayım:

“Türkiye’nin ekonomik politiği bu. Türkiye’de ekonomik kriz yok.” <<Ufku geniş olmayan insanları kandırmanın yolları bu dolar artıyor ekonomik kriz var.>> tabi okumuş kadın gerizekalılar diyemiş de ufku geniş olmayan demiş.:)

?si=bTsM7CnQcylnTaDN güzel bir program izlemek isteyenler bakabilir.

Okuduktan sonra Cem Yılmaz’ın bardak silme sahnesi gibi heaaa aydınlandım ben diyerek bir aydınlanma yaşarsınız inşallah.

Biraz da bu tarz kitaplarla kalın. İyi okumalar.
Sosyal Çürüme
Zeliha Bürtek - İnkılap Kitabevi
138
Ebru Asya
@ebruasya
İnceleme
2g

Sabahattin Ali, bu kitabıyla kendine özgü sesini koruyarak bizi bambaşka dünyalara sürüklüyor.

137 sayfaya yerleştirilmiş birbirinden güzel 13 hikaye...
yalın görünen cümlelerin arkasında hep gizli bir sızı sessiz bir yüzleşme...
küçücük ayrıntılarda verilen yoğun duygu
toplumun bir yarasından başka bir yaraya işaret
acıdan umuda umuttan acıya sürekli bir dönemeç
kayboldum kitabın içinde okurken
gerçekten fazla derindi.

en çok "iki kadın" hikayesinin etkisinde kaldım.
uygun vaktimde özel bir inceleme çalışması yapabilirim.

"hasanboğuldu" adlı öykünün filmini izlemiştim.
konu itibarıyla çoğu kişiye klasik gelebilir ancak
yalınlığın içinde derinlik arayanlar için tavsiye ederim.

Yeni Dünya
Sabahattin Ali - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
202
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Cumhuriyet
Cumhuriyet-Türk Mucizesi (ikinci kitap) / Turgut ÖZAKMAN Yorum: Her Türk'ün okuması gereken bır eser bu. Aslında dört kitaptan oluşan üçlü bir seriden oluşuyor. Çanakkale, Diriliş ve Cumhuriyet ( 2 kitap) Bu serinin en son kitabı. 1923-1938 yılları arasındaki kuruluş ve şahlanış dönemini anlatıyor. Tam 845 sayfa. 514 tane dipnot var içinde. Üşenmedim teker teker saydım. 758 farklı kaynaktan yararlanılmış. Olayları küçük hikayeler şeklinde anlatması nedeniyle tarihin o çok eleştirilen sıkıcı anlatımı bertaraf edilmiş. Cumhuriyet'in kuruluş dönemi tüm imkansızlıkları ile çok etkileyici biçimde anlatılmış. Devrimler nedenleri ile birlikte aktarılmış. Bazı insanlar objektif olmayan kulaktan dolma nefret söylemleri ile boş boş konuşuyor maalesef. Keşke okusalar , keşke düşünseler keşke anlasalar. O dönemin özel şartları gözönünde tutulmadan sıcak çayı yudumlarken eleştirmek ve vatanı kurtarmak kolay oluyor demekki fazlaca kimse okuma gereği duymuyor ülkemizde. Fedakarlık dolu gerçek yaşamlar içeren bu tip kitapları sadece size değil özellikle gelecek nesillere de şiddetle tavsiye ederim. Milli Eğitim Bakanı olsam bu üçlü seriyi zorunlu okuturum okullarda. Sadece okumak değil bol bol münazarasıda yapılmalı bence.
Cumhuriyet Türk Mucizesi Birinci Kitap
Turgut Özakman - Bilgi Yayınevi - 2017
135
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Dörtlükler
Rubailer- Ömer Hayyam Yorum: Dünyaca ünlü matematik bilgini Ömer Hayyam ( binom açılımı ve 3.dereceden denklemleri çözümü gibi bır çok buluşu vardır) aynı zamanda rubaileri ( dörtlük) ile meşhur usta bır şairdir. Insanların ikiyüzlü oluşunu, dini kullananların riyakarlığını tokat gibi yüzlerine vurması nedeniyle bazıları tarafından pek sevilmez. Muhalif kişilerin söylemeye cesaret edemediklerini Hayyam adıyla yazmaları nedeniyle hangi rubailer onundur hangileri onun değildir kesin olarak bilinmemektedir. Bu anlamda bır paratoner görevi gördüğü de söylenebilir aslında. Çevirilerde duygu kısmen yansıyor hele Farsça gibi edebi bır dilde bu yansıma çok daha az olabilir diye düşünüyorum. 391 dörtlük içeren bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Yalnız okurken düşüncelerdeki ironilere dikkat etmenizi istirham ediyorum.
Dörtlükler
Ömer Hayyam - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
131
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Ateş Yakmak
Ateş Yakmak- Jack London Yorum: Eğer bır Jack London kitabı okuyor iseniz oldukça detaylı, ağır pastoral tasvirlere hazırlıklı olun. Size doğayı anlatmaz adeta yaşatır. Içinde 3 hikaye barındıran bu küçük hacimli ama dün içerikli kitabı okurken kendinizi kutup bölgelerinde gezintiye çıkmış gibi hissedeceksiniz. Hatta sıcaktan eridiğimiz bu günlerde birazda üşüyüp serinleyebilirsiniz. O derece kuvvetli tasvirleri var. Kitaba adını veren hikâyeden iki tane var ama olaylar , hikayenin akışı ve sonu daha farklı. Biri mutlu biri acı son diyelim dahada bır şey demeyelim. Son hikaye ise müthiş bır yaşam savaşını anlatıyor. Adı da "Yaşama Azmi" zaten. Son zamanlarda oldukça popüler olan Kutup ve vahşi yaşam belgesellerinden daha fazla tad veren ve merak uyandıran bu kitabı herkese tavsiye ederim
Ateş Yakmak
Jack London - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
128
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
İnsanlığın Neyle Yaşar ?
Insan Neyle Yaşar? -Tolstoy Yorum: Tolstoy'un hikayelerinden derlenmiş bir eser bu. İçinde kitaba ismini verende olmak üzere irili ufaklı 6 tane hikaye bulunmakta. Yalın ama etkili bır anlatımı var. Genellikle sevgi, fedakârlık, hoşgörü gibi insani erdemlerin önemini anlatıyor. Birazda dinsel moriflerle bezenmiş. Toplumsal yapının önderi olma görevini mânen üstlenmiş gibi görünen Tolstoy Rus toplumsal katmanlarını ve yaşadığı dönemin havasını da ustaca yansıtmış. Dostoyevski ile Tolstoy arasında bır seçim yapmam gerekirse canlandıran tasvirleri nedeniyle Dostoyevski biraz daha ağır basar. Ama basit , etkili anlatımı ve sağlam kurgusu ile Tolstoy'unda hakkını vermem lazım. Tolstoy'un tarzı hakkında fikir veren bu eseri istisnasız tüm kitap dostlarına tavsiye ederim
İnsan Neyle Yaşar?
Lev Nikolayeviç Tolstoy - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
147
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Cimri
Cimri-Moliere Yorum: Açık konuşmak gerekirse kitap olarak okumak açısından pek tercih ettiğim bır tarz değildir tiyatro. Görsel halini daha fazla severim. Ancak bu işe hayatını veren ( hem mecazi hem gerçek anlamda vermiş çünkü ölümü bile sahnede geçirdiği bır rahatsızlıktan sonra vuku bulmuş) Moliere 'in eserlerini bu kapsamın dışında tutuyorum. Günümüzden yaklaşık 450 yıl önce yazılmasına rağmen günümüze hatta maalesef kötü karakterleri bakımından geleceğe de hitap ediyor bu güzel eser. Hayatın gerçek karakterlerini ince bır mizahla yoğurarak araya da biraz aşk çeşnisi katmış güzel bır edebi eser ortaya çıkarmış. Karakterleri olması gerektiği gibi değil olduğu gibi yansıtarak gerçekliği de artırmış. Sadece para yönünden değil maddi tüm zenginlikleride doymaz bir iştah ile isteyen günümüz Harpagonlarını da anlıyoruz aslında okurken. Bor çırpıda okudum bitirdim. Ortaokulda iken kısa bır bölümünü okuyup çok beğendiğim bu eseri ve tabi diğer Moliere eserlerini tüm kitapseverlere tavsiye ederim
Cimri
Moliere - Koridor Yayıncılık - 2021
131
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Yalnızız
Yalnızız- Peyami Safa Yorumu: Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba dostlar. Öncelikle belirtmek isterimki hayatımın anlamı sevgilimin sınav ödevi ve aynı zamanda birlikte okumak istediğimiz 3 kitaptan birisi idi bu kitap. Peyami Safa denilince ilk önce aklımıza 'Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ' ve (aynı ad ile yayımlanan tv dizisinden dolayı sanırım) 'Fatih Harbiye' romanları gelir. Oysa kendi karakterinden yansımalar sunması, derin ruh tahlilleri, eşsiz söz sanatlarındaki ustalığı ile 'Yalnızız ' romanı bu iki eserden çok daha iyi bana göre. 2.Dünya Savaşı ''ndan sonra yüzünü batıya çeviren ama doğu etkisinde kalan ülkemizin yaşadığı buhranlı dönem karakterler üzerinden, karakterlerin dilinden aktarılmış. Insanların kalabalık içindeki yalnızlığı anlatılırken tek roman karakteriyle de kalmamış. Bütün ana karakterleri dolaşarak şimdiye kadar görmedigim bir anlatıma başvurmuş. Ama karakterlerin özgürlüğüne ve özgünlüğüne müdahale etmemiş. Her karakter olumlu ve olumsuz yönleriyle anlatılmış. Iç dünyaları ustaca betimlenmiş. Kitap bir solukta hemence değilde lezzetli bir yemek gibi tadına vara vara okunursa daha çok haz alınır diye düşünüyorum. Tavsiye eder miyim? Tabiki ederim. Hemde şiddetle ...
Yalnızız
Peyami Safa - Ötüken Neşriyat - 2023
135
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Kızıl Kahkaha
Kızıl Kahkaha- Leonid Andreyev Yorum : Yazarın daha önce 'Şeytanın Günlüğü ' isimli eserini okumuştum. Üslup olarak insanı rahatsız eden bir tarzı var. Yanı kötü değil ama etkileyici anlamda kullandım bunu. Savaşın insan ruhunda ve psikolojisinde meydana getirdiği yıkımı öylesine güzel resmediyorki adeta nakış nakış belleğimize işliyor. Klasik roman ,hikaye tarzında değil savaşı bir hayal gibi daha doğrusu kabus gibi anlatıyor. Birileri karar veriyor binlerce onbinlerce insan hem fiziken gem ruhen sakat kalıyor hatta deliriyor. Işte bu trajediyi ( tabiri doğru ise) iliklerimize kadar hissettiren 'kült ' bir eser bu. Özünde 1904 yılındaki Rus-japon Savaşı anlatılıyor ama aslında bütün savaşlara lanet okuyor. Beddua ediyor sanki. Şimdiye kadar okuduğum kitaplardan farklı,ilginç ve etkileyici bir kitaptı bu. Herkese değil ama değişik tad arayan kitap dostlarına tavsiye edebilirim
Kızıl Kahkaha
Leonid Andreyev - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
136
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Bereketli Topraklar Üzerinde
Bereketli Topraklar Üzerinde- Orhan Kemal Yorum: Orhan Kemal Türk Edebiyatı 'nın tartışmasız en büyük isimlerinden birisidir. Gücünü halkını iyi tanımasından alır. Toplumcu Gerçekçilik ile gol diyaloglu ve akıcı bir eserdi bitirdigim kitap. Iç Anadolu'dan çalışmak için 'Bereketli Topraklar'a yani Çukurova 'ya trenle giden 3 arkadaşın yaşadığı olaylar ekseninde toplumsal yapımızın fotoğrafını çekiyor.Kitabın 1980 yılında bitirilen aynı adı taşıyan ve Tuncel Kurtiz , Yaman Okay gibi usta isimlerin oynadığı bir filmide bulunuyor. Çesitli nedenlerle 2008 yılında gösterime girebilen film ses getirsede hakettiği ilgiyi gördüğünü iddia etmek çok güç. 3 arkadaş ekseninde ezilen insanların ayrı ayrı hikayelerini anlatan eserde cinsellikle ilgili bölümlerde bolca eleştiri almış vakti zamanında. Ancak bence asıl özne bu değil. Emeği,parası, hayatları hatta hayalleri acımasızca sömürülen insanların dramı var bu eserde. Bugün belki bedensel iş anlamında böyle ağır şartlar olmasada maalesef insanları din ,sermaye gibi bahanelerle sömürenler hala fazlaca bulunuyor. Etkileyici, akıcı ve eşsiz bir eser. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Hatta fırsatını bulursanız sonra filmini de izleyin derim.
Bereketli Topraklar Üzerinde
Orhan Kemal - Everest Yayınları - 2024
128
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Serenad
Serenad- Zülfü Livaneli Yorum: Bir yazarın büyüklüğü içinde yaşadığı toplumu yakından tanıması ile yakından ilintilidir. Zülfü Livaneli'de toplumumuzun içinde pek fazla görünmemesine rağmen ülkemizin, insanlarımızın olumlu,olumsuz özelliklerini en başarılı biçimde yansıtma bakımından büyük yazarlarımızdan birisidir. Serenad 'ı okurken kendimizi yakın tarihin pek konuşul(a)mayan konuları arasında gezinirken buldum. Hümanist bir bakış açısıyla bir aşk hikayesi gibi başlıyor bu eser. Gizemli olaylar içerisinde sürekli bizi merak içerisinde bırakıyor. Bunu yaparkende iyi kötü özelliklerimizi içinde barındıran toplumsal gerçekçilik fotoğrafı sunuyor. Universitede halkla ilişkiler uzmanı Maya ile Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizde profesörlük yapan Wagner arasında oluşan insani ilişki ekseninde Dünya Tarihinin en acı olayları irdeleniyor. Anlatımı akıcı, tarzı yumuşak, cümleleri kısa, okunabilirliği ise mükemmel bir kitap bu. Başladığınızda hemen bitireceksiniz. Kitap dostlarına şiddetle tavsiye ediyorum
Serenad
Zülfü Livaneli - İnkılap Kitabevi - 2024
135
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Her Yerde Kan Var
Her Yerde Kan Var - Ayşe KULİN Yorum : Bununla birlikte Ayşe Kulin'in 9.kitabını okumuş oldum. ( En çok sevdiğim kitabı hâlâ Sevdalinka, ikincisi ise hâlâ Adı:Aylin ) Bir Ayşe Kulin kitabını okumaya başlamış iseniz akıcı, kurgusu güzel, dili yalın bir eser okursunuz. Kitaplarını bir an önce bitirme isteği duyar sayfaları merakla çevirirsiniz. Tarihi olayları hikayeleştirerek zevkle bize sunan yazar Osman Sultanı Abdülaziz 'in hâl edilmesini ( görevden alınmasını) Sultan V. Murat ''ın tahta geçmesini ve sonraki 17 günlük dönemde yaşanan olayları anlatmış. Sultan Abdülaziz bugün bile intihar mı yoksa cinayet mi olduğu tartışılan trajik sonu ( bence cinayet ) tarihsel olaylara bağlı kalınarak roman hâline getirilmiş. Araya okunabilirligi artsın diye hayali kahramanlarda eklenmiş ( başarılı da olmuş). Ayrıca döneme ağırlığını koyan çeşitli karakterlerin gözünden ayrı ayrı anlatılması nedeniyle kitabın içeriği zenginleşmiş farklı açılarla olaya vakıf olmamız sağlanmış. Bazı küçük kurgusal hatalara da rastladım ama çok dikkatle incelemedikten sonra kimsenin farkedeceğini düşünmüyorum. Diğer bazı kitaplarında rastladığım yersiz ve gereksiz bazı duygu aktarım olumsuzluklarına bu kitapta rastlamadım. ( Burada anlatması uzun sürer bir münazara olursa tartışabiliriz) Tarihi anektodlar, altı çizilesi güzel sözler, bugünde ve daima ders alınması gereken olaylar bu kitapta. Her kitap dostuna tavsiye ediyorum. Tek kötülüğü 300 sayfa olmasına rağmen hemen bitiyor. İşte çalışmama rağmen meşguliyetlerimin arasında sadece 2 günde bitti. Hafta sonu sabah başlasam 1 günde de bitirebilirdim. O derece akıcı bir eser. Bol kitap kokulu ve okumalı günler diliyorum tüm kitap dostlarına...
Her Yerde Kan Var
Ayşe Kulin - Everest Yayınları - 2019
130
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Düşünür
Düşünür- Anton Çehov Yorum: Ünlü Rus hikaye ve oyun yazarı Çehov ' un bir kitabı bu. 152 sayfalık bu kitapta 26 hikâye bulunuyor. Kısa kısa hikayeleri zevkle okuyorken bir baktım ki kitap bitivermiş. Her katmandan insan ustaca sergilenmiş bu eserde. Insana ait olumlu ve olumsuz bütün duygular resmedilirken dönemin sınıflar arası çatışması da ustaca serpiştirilmiş araya. Mizahi ögelerde unutulmamış bu arada. Hikayeler kısa kısa ama öyle ustaca kurgunmış ki çoğu bitmeyip devam edebilir romana bile dönüştürülebilir aslında. Ince ayrıntılarla süslenen anlatımı sık sık diyaloglar ile de zenginlestiriliyor. Kültürel ve sosyal öğeleri de sık sık kullandığı için dönemin Rus Toplumu hakkında da önemli bilgiler edinebiliyoruz. Zevkle ve iştahla okudum kısa zamanda bitirdim. Herkese de tavsiye ediyorum
Düşünür
Anton Çehov - Ema Genç - 2022
130
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Kısa Öykünün Büyük Ustaları
Kısa Öykünün Büyük Ustaları- Hazırlayan ve çeviren: Celal Üster. Yorum : En sevdiğiniz 20 yemekten doyumluk değilama tadımlık yediğinizi düşünün. Bu bize nasıl maddi haz verirse bu kitapta öyle manevi haz veriyor bize. Ingiliz ve Amerikan Edebiyatı 'nın kadınlı erkekli 20 yazarının 1'er güzel hikayesinden oluşuyor bu kitap. James Joyce'tan Virginia Wolf'a , Jack London'dan Oscar Wilde'ye kadar çok değerli yazarlar var. Değişik duygular var , farklı yerler var. Kısa Öykünün enfes örnekleri var. 1800-1900 'lü yıllarda geçiyor genellikle bu öyküler. Dönemin Amerikası ve Avrupası hakkında değerli bilgilerde veriyor. Bedeniniz dinleniyor , ruhunuz seviniyor okurken. Bazen gülüyor, bazen endişe duyuyor ama dimağınızda güzel bir tad bırakıyor. Okuyun mutlaka okuyun ve herkese okutun bu kitabı. Bir çok yazarın , bir çok tadın aynı yerde olduğu bu tip eserler çok fazla değil. Kıymetini bilin arkanıza yaslanın ve zevkle okuyun
Kısa Öykünün Büyük Ustaları
Kolektif - İş Bankası Kültür Yayınları - 2021
129
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Hayatım
Hayatım - Bir Taşralının Hikâyesi / Anton ÇEHOV Yorum: Çehov 'un okuduğum 3. Kitabı bu. Hepsinide sevdim laf aramızda. Çehov 'un kendi hayatından kesitler de içerdiği söylenen bu romanı modernleşmeye çalışan Rus Toplumunun bir özeti aslında. Soylu sınıfı terkedip işçi sınıfına karışan Misail 'in nezdinde sınıflar arası çatışma tezi profesyonelce işleniyor. Toplumsal gerilimler anlatılırken yolsuzluk , hırsızlık gibi konularda kalemini bir silah gibi kullanarak en sert eleştirileri çekinmeden yapıyor. Aşkta var , dostlukta var güzel duygularda var ama genellikle hayatın kendisi gibi karamsar bir ruh var kitapta. Akıcılık mükemmel. Akşam başladım bugün öğlen gibi bitti onca işimin arasında. Herkese de tavsiye ediyorum.
Hayatım - Bir Taşralının Hikayesi
Anton Pavloviç Çehov - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
129
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Bir Delinin Hatıra Defteri
Bir Delinin Hatıra Defteri- Gogol Yorum: 3 Öyküden oluşan bu kitabın kitaba ismini veren öyküsü haricindeki diğer ikisini okumuştum. Ama ikinci sefer okunacak kadar güzel olduğundan benim için hiç sorun olmadı. 3 tane öykü var bu kitapta. Bir Delinin Hatıra Defteri , Palto ve Burun. Ilk öyküsünde Şizofren bir adamın gözüyle dünyayı anlatan yazar , Palto hikayesi ise gariban bir memuru , burun hikayesi ilede üst düzey bir memuru anlatmış. Öykülerinde fantasik öğeleri kullanmaktan çekinmeyen yazar Rus Toplumsal hayatının yapısınıda göz önüne serer. Ironik anlatımada yer yer başvurur. Dikkatimi çeken bir hususta yazarın okuyucusu ile sohbet ediyormuş gibi yazması ve okuyucusu ile güzel bir bağ kurması. 'Ölü Canlar ' Kitabı daha meşhur olan Gogol 'un sadece bu kitabını değil 'St Petersburg Öyküleri ' adıyla çıkan diğer kitabını da okumanızı öneririm. Seneye güzel başlayamadım ama şu anda tabir yerinde ise deli gibi kitap okuyorum bu aralar. Tüm kitap dostlarına da deli gibi bol okumalı günler diliyorum
Bir Delinin Hatıra Defteri
Nikolay Vasilyeviç Gogol - Varlık Yayınları - 2019
132
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Yufka Yürekli
Yufka Yürekli- Dostoyevski Yorum: Dostoyevski ' nin gücü burada. Sözcükler, betimlemeler tam gerektiği kadar kullanılıyor. Ne bir eksik ne bir fazla. Akıcılık mükemmel ötesi. Tasvirler olağanüstü. Sanki bizi iki kişi konuşurken karşılarına oturtuyor anlatırken yaşatıyor. Iki tane 70 küsür sayfalık hikaye var. Birisi kitaba adını veren ' Yufka Yürekli ' hikâyesi. Saf , fedakar bir gencin acıklı hikayesi anlatılıyor. Arkadaşlık, sevgi , fedakarlık gibi yüce duygulara bir çeşit övgü aslında. Ikinci hikaye ise ' Başkasının Karısı' isimli komedi türünde bir öykü. Zengin ve aşırı şüpheci orta yaşlı bir adamın güldüren hikayesi bu. Daha önce okumuştum bu öyküyü ama başka bir çeviri ile yeniden okuyunca farklı bir tad aldım. Daha öncede yazmıştım. Market listesini bulsam bile okur , bir şeyler almaya çalışırım Üstad Dostoyevski 'den. Bu kitabını daha doğrusu her kitabını şiddetle öneririm tüm kitap dostlarına
Bir Yufka Yürekli
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski - Varlık Yayınları - 2019
139
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Ebedi Koca
Ebedî Koca- Dostoyevski Yorum : 1868 yılında kaleme alındı bu eser. Aldatılan bir adamın ( Pavel Pavloviç) eşinden almak isteyip alamadığı, eşinin ölümünden sonra ise kızı ve kızının gerçek babasından ( Velchaninov) almaya calismasitla gelişen olaylar anlatılıyor. Dostoyevski Iyilik , kötülük, sevgi, ihanet ekseninde arınmaya çalışan insanları anlatır bu eserinde. Romandaki karakterler roman boyunca sürekli geçmiş ile hesaplaşma halindedir. Tüm hikaye ve romanlarında olduğu gibi psikolojik ögelerde yer yer öne çıkmaktadır. Ayrıca yine bütün eserlerinde görebileceğimiz gibi akıcı bir eser aynı zamanda. Diyaloglar ve betimlemeler okurken sizi hiç sıkmıyor. Ne bir eksik ne bir fazla. Yeterince kullanılıyor. Okurken karakterler arasında gezinip "Kim haklı kim haksız " diye bolca düşünüyorsunuz. Dostoyevski ''nın en güzel dramlarından birisi sanırım bu kitap. Normal şekilde tavsiye etmiyorum şiddetle tavsiye ediyorum ( Tüm Dostoyevski kitaplarında olduğu gibi) Bol kitaplı çok okumalı günler diliyorum
Ebedi Koca
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski - Oda Yayınları - 2019
131
Elif ツ
@sidretulmunteha
İnceleme
2g
☕ Dünyanın Kıyısındaki Kafe: Bir Yolculuk Hikayesi

Hayatın bitmek bilmeyen koşturmacasından yorulan ve biraz tatil yapmaya karar veren John çıktığı yolda beklenmedik bir sorunla karşılaşır: arabası bozulur.

Bu mecburi mola sırasında, ıssız bir yerde bulunan ve adı "Dünyanın Kıyısındaki Kafe" olan gizemli bir mekâna sığınır. John'un tek niyeti kısa bir mola vermek olsa da, kafenin sıra dışı çalışanları ve diğer müşterilerle girdiği diyaloglar, onu derin bir iç yolculuğa sürükler.

Bu sohbetler sayesinde John, kendi V.A. (Varoluş Amacı) kavramını çözmeye ve hayat amacını keşfetmeye teşvik edilir.

Kurgu içinde ustaca işlenmiş kişisel gelişim mesajları içeren bu eser, okuyucuyu hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor. Eminiz ki, bu harika kitapta herkes kendi hayatına dair değerli bir anlam ve iç görü bulacaktır.
✨🤍
Dünyanın Kıyısındaki Kafe
John Strelecky - Pegasus Yayınları - 2021
301
Doğa
@obito
İnceleme
2g
Eser Hakkında
Bu kitap, Dino Buzzati’nin masalsı, alegorik ve felsefi nitelikli kısa hikâyelerinden oluşur.
Başlık hikâye olan “Tanrıyı Gören Köpek”, kitabın ruhunu temsil eder:
Basit bir olay üzerinden insanın günahı, saflığı, korkusu ve varoluşunu sorgulatır.
Buzzati’nin üslubu Kafka’ya yakındır:
Gerçek ile olağanüstü iç içedir, ancak her şey sanki normalmiş gibi anlatılır.
Ana Tema ve Fikir
Kitabın ana temaları:
İnsan – Tanrı – Vicdan ilişkisi
İnsan Tanrı’dan uzaklaşmıştır; ama masum bir köpek bile “hakikati” görebilir.
Günahkârlık ve arınma
Buzzati insanı hep eksik, günahkâr, korkak bir varlık olarak çizer.
Modern yaşamın ruhsuzluğu
Şehir, kurumlar, insan ilişkileri hep mekanikleşmiştir.
Masumiyetin gücü
Köpek, insanlar gibi hesap yapmaz; bu yüzden gerçeği en temiz haliyle görür.
Kader ve kaçınılmazlık
Buzzati hikâyelerinde “kader” çok büyük bir ağırlıktır; insan çırpınsa da bazı şeylerden kaçamaz.
Kitabın Yapısı
Her hikâye bağımsızdır fakat hepsinin ortak noktası:
Olağan olay → olağanüstü bir dönüş
Basit bir sahne → metafizik bir açılım
Gerçeğin içindeki görünmez güçler / kader / kadercilik
Özellikle başlık hikâyede:
Dünyanın sıradan bir köpeği, insanların göremediğini görür: Tanrı’yı.
Bu, hem ironiktir hem de insanın körlüğüne gönderme yapar.
Başlık Hikâyenin (Tanrıyı Gören Köpek) Analizi
Köpeğin Tanrı’yı görmesi neyi temsil eder?
Masumiyet → Hakikate erişim
İnsanların körlüğü → Günah, bencillik, çıkarcılık
Saf varlıkların üstünlüğü → Çıkar güdüsü yok
Buzzati burada şunu söyler:
Tanrı’yı görmesi gerekenler insanlar iken, gören bir köpektir; çünkü insanlar hakikati kendi elleriyle kirletmiştir.
Hikâyenin ironisi

İnsanlar bu olayı anlamaya çalıştıkça rezil olurlar.
Köpek hiçbir şey iddia etmez, sadece “görür”.
Bu, hakikatin iddia değil, deneyim olduğunu gösterir.
Karakterler
Köpek
Saflık, masumiyet, doğrudanlık.
İnsanların göremediğini görebilen tek varlık.
Bir “peygamber” ya da “tanık” gibi resmedilir.
İnsanlar
Küçük hesaplar içinde boğulmuş,
Gerçekten kopuk,
Sorgulayıcı görünse de ruhsuz.
Buzzati insanları ustalıkla karikatürleştirir.
Anlatım ve Üslup
Basit bir olay örgüsü, masalsı bir ton, hafif mizah + derin metafizik, kısa, net cümleler, gündelik hayatın arasına yerleştirilen büyük sorular
Buzzati’nin alametifarikası:
Olağanüstüyü olağanmış gibi anlatmak.
Semboller
Köpek
Masumiyet, hakikate açıklık, içsel saflık.
Tanrı’yı görmek
Hakikatin çıplak deneyimi; sembolik aydınlanma.
İnsan figürleri
Modern toplumun körlüğü.
Olağanüstü olay
Gerçekliğin sıradanlığının arkasındaki metafizik boyut.
Edebi Değeri
Bu eser:
Varoluşçu edebiyat ile masalsı edebiyat arasında köprü kurar. Modern insanın boşluğunu çarpıcı biçimde gösterir. Sadelik içinde çok katmanlı bir düşünce barındırır.
Buzzati’nin Kafka’ya yakınlığı burada en net görülür.
Sonuç (Kısa Yorum)
“Tanrıyı Gören Köpek”, aslında bir köpek hikâyesi değil, insanın körlüğünün hikâyesidir. Saf olan görür. Hesap yapan göremez.
Tanrıyı Gören Köpek
Dino Buzzati - Can Yayınları - 2024
131
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
2g
Hayattan Sahneler


Kitabın Adı: Levayih-i Hayat ( Hayattan Sahneler)
Yazarı: Fatma Aliye
Yayınevi : @isbankasikulturyayinlari
Türü: Roman
Basım Yılı: Nisan 2022
Sayfa Sayısı: 51 Sayfa

Düşünceler: Kadınların pek çok haktan mahrum olduğu 1900 yılında Hanımlara Mahsus Gazete 'de yayınlanan bu eser ilk çıktığı dönemde oldukça ses getirmişti.

Yazıldığı döneme bakılacak olursa oldukça cesur sayılabilecek ögeler içeren Roman mektup roman biçiminde yazılmıştır.

Çeşitli kadınların birbirlerine yazdığı mektuplar ile kadın erkek ilişkileri, kadının toplumdaki yeri irdelenir.

Kadınların ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü, ezilldiği ,horlandığı ,fiziki şiddete uğradığı dönemin toplumsal yapısını kendine has üslubu ile eleştiren yazar çözüm önerilerini de satır aralarına sıkıştırıverir.

Evlilik kavramını Türk örf ve adetleri özelinde ayrıntısıyla sunmaya çalışan yazar hastalığı teşhis eder ve tedavisini de bize sunar. Kadınlar eğitilmeli, ekonomik hayata katılarak toplumda olması gereken yere yukselmeli.

Işık veren bu dönem eserini herkese tavsiye ediyorum
Levayih-i Hayat Hayattan Sahneler Günümüz Türkçesiyle
Fatma Aliye Topuz - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
235
huriyeçap
@huriyecap
İnceleme
2g
Ça(y)lakalem dijital ortamdan çıktı, artık matbu olarak yayında. Rize'nin kültürünü edebiyatla buluşturmaya çalıştık. Her sayfada ayrı bir hikâye değerli okurlarını bekliyor.
Ça(y)lakalem ile Rize'nin ruhu biraz olsun keşfedilsin istedik. Böylelikle dergimizin 1. Sayısı raflarda yerini aldı. Çay bardağındaki duman gibi hayallerimiz de yükseliyor diyebiliriz 😊

Dergiye ulaşmak için 👇
https://caylakalem.com.tr/sayi1/
ça(y)lakalem
1. Sayı - Kasım 2025
346
Rabia Arslan
#Sinan Akyüz - @rabiarslan
İnceleme
3g
Boğazımda bir yumruyla kapattım kitabın son sayfasını. Her sayfa, benim için bambaşka bir anlam taşıyordu. Hatta kitabı bitirdiğimde kendime şunu sordum: Ben Fidan’ın yerinde olsaydım, bu kadar acıya dayanabilir miydim? Belki dayanamazdım… Ama Fidan dayandı. Bana şunu hatırlattı: Hayatta çok acı çekebiliriz, ama asıl mesele o acıların karşısında dimdik durabilmektir.
Fidan Hanım
Sinan Akyüz - Alfa Yayıncılık - 2025
398
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Venedik'te Ölüm
Venedik' te Ölüm- Thomas Mann Yorum: 1912 'de yayınlanan bu kitap yazarın gerçek yaşamından çok etkilendiği bir olayın esinlenmesiyle yazılmış bir eser. Yazar 1911 yılında Venedik' te eşiyle birlikte yaptığı Venedik seyahati kolera salgını ile yarıda kalır. Ancak yarışa kalan sadece tatili değildir. Essiz güzellikteki ( ya da yazarın öyle gördüğü) bir erkek çocuğunu Yunan mitolojisindeki tanrılara benzetir ve bu kitap ortaya çıkar. Kitabın konusunuda açıklamış olduk aslında. Ve tabi sonundaki kolera salgınını da kendi yorumuyla aksettirmiş bizlere. 1929 yılında Nobel ' de alan ünlü yazarın kitabının çevirisini yine ünlü bir isim yapmış . Ünlü şair Behçet Necatigil 'in çevirisi de oldukça iyi ve profesyonelce yapılmış. Gel-gelelim kitaba. Yazarın kendine has virgüllerle ayırmak zorunda kaldığı uzun ve yoğun betimlemelerine, tarzına bir şey soyleyebilecek yetkinliğim yok. Haddimde değil zaten. Lâkin ben salgın içinde duygu romanı bekliyordum yoğun duygular içinde salgın romanı çıktı. Kitabın dörtte biri bile salgını anlatmıyor. Oysa kitabı anlatanlar , yorum yapanlar öyle söylememişti. Bu anlamda biraz hayalkırıklığına uğradım. Bunun dışında yöneticilerin ilgisizliği ve gerçekleri gizleme çabası tıpkı şu anda yaşadığımız Korona hastalığında olduğu gibi Italya 'yı ve daha bir cok ulkeyi trajik sonuçlarla bırakmış. Geçen 100 yıldan fazla zamana ve teknolojik gelişmelere rağmen bugün bile vurduyduymazlık nedeniyle yaşamak zorunda kaldığımız acılar romanın ana temâsı bence. Ve yazarın yüz yıl geriden gelip bugünü anlatması sanatın evrenselliği olduğu kadar yazarın ilerigörüşlülüğünü de gösteriyor aslında. Tavsiye eder miyim? Tabiki ediyorum.
Venedik’te Ölüm
Thomas Mann - Can Yayınları - 2022
102
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Cimrilik ve Cömertlik
Cimrilik/Cömertlik - Imam Gazali Yorum: İmam Gazali ' nin eşsiz eseri Ihyau Ulûm 'id Din' den derlenerek oluşturulmuş bu kitap aynı zamanda da sadeleştirilerek daha okunabilir hale getirilmiş. Kitabın dilinin ağırlığı bertaraf edilerek okuyup anlaması basitleştirilmiş . Islam Ahlâkını her türlü kötülüğü yapabilen, kendilerine dahi hayrı olmayan sahte hocalardan değil bunun gibi sahih ve değerli eserlerden öğrenmeliyiz. Yoksa dinin kendisi ya da din ile ilgili çeşitli hususlarda yanılgıya düşebiliriz. Kitapta cömertlik ve faydaları cimrilik ve zararları inceleniyor. Önce Yüce Kitabımız Kur-an 'ı Kerim ' den başlıyor, hadislerle, sahabelerle devam ediyor daha sonra ise işlem tarihinden bolca örnek vererek değerli fikirlerini bizimle paylaşıyor. Örneğin bol olması kitabın okunabilirliğini ve akıcılığını artırdığı için başlarsanız eminim benim hemen bitireceksiniz. Tavsiye ederim tüm kitap dostlarına
Cömertliğin Fazileti ve Cimrilik
İmam-ı Gazali - Çelik Yayınevi - 2024
110
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir Oda - Virginia Wolf Yorum: Ne yazık ki kadına pek değer verilmeyen bir çevrede büyüdüm. ( Ülkemiz içinde durum pek farklı değil aslında) Mirastan bile doğru dürüst pay alamayan annelerimiz, büyüklerimizin önemli bir kısmı maalesef okuma yazma dahi bilmeden öldüler. Bir kısmı ise kısıtlı olarak sadece ilkokulu bitirebildi. Oysa aralarında ne cevherler vardı... Eğer zamanında bu cehalet zincirini kırabilse idik ülkemizin makus talihi de kimbilir nasıl değişirdi. Bu nüfusun yarısı kadar olan büyük beyin gücü maalesef bin yıl öncesinin ilkel tarım metodlarının uygulandığı tarlalarda ve bunun gibi yerlerde harcandı, heba edildi. Kadınlar okumalı bence. Ne kadar mı? Sonuna kadar okumalı. Doktor , mühendis, bankacı olmalı. Erkeklerin yürüyebildiği tüm kariyer basamaklarını tırmanmalı. Bunları nerden yazdığımı merak eden olur ise kitabın konusu ile direkt alakalı olduğu için yazdım. Yazarın okuduğum ilk kitabı bu. Olgunluk döneminin bir eseri. Takriben yüz yıl kadar önce kadınların yaşadıkları ayrımcılık üzerine bir eser. Kendine has dolgun ve doyurucu üslubu ile bu çok şu kaldıran konuyu hicvetmiş ,bunu yaparkende ince bir mizah ile bunu başarmış. Erkek egemen düzenin tek taraflığını ve ayrımcılığını çok güzel anlatmış. Yüz yıl önceki Ingiliz toplumsal yapısından da enstantaneler sunmuş. Ayrıca Ingiliz Edebiyatı ile ilgili de değerli bilgiler vermiş. Ben sevdim okurken hemende bitirdim. Değişik bir tad ve tarz arayan tüm kitap dostlarına da tavsiye ederim
Kendine Ait Bir Oda
Virginia Woolf - İlgi Kültür Sanat Yayınları - 2020
121
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Bütün Şiirleri
Bütün Şiirleri- Sabahattin Ali Yorum: En çok sevdiğim yazarlardan birisidir Sabahattin Ali. Bir çok değerli eser kazandırmıştır edebiyatımıza. 41 yaşında çok genç iken hunharca öldürülmese idi nice eserler daha kazandirabilirdi yazın hayatımıza. Daha önce hikayelerini romanlarını okumuştum ama yazarın okuduğum ilk ( ve tek ) şiir kitabı bu. Aslında biz Sabahattin Ali'nin bir çok şiirini onun yazdığını bilmeden okuyoruz ,dinliyoruz. "Geçmiyor günler geçmiyor, Aldırma Gönül Aldırma " gibi efsane şarkıların Sabahattin Ali'ye ait olduğunu bilmez bir çoğumuz. Oysa bunun gibi bestelenen 10 civarı şiiri var yazarın. Oldukça titiz hazırlanmış bu kitap. Yazarın kısa bir hayat hikayesi ile başlıyor, şiirlerinin kaynağı, tasnifi gibi konularda detaylı bilgi veriyor bize. Daha sonra ise bütün şiirleri var içinde. Çok geniş bir yelpazede yazmış yazar. Ölçülü şiir yazmış, serbest yazmış hatta aruz vezni ile bile yazmış. Terkib-i bendi bile var Üstad. Geniş bilgi birikimini şiirlerinde de görebiliyoruz yani. Genellikle insanlardan kaçma isteği, umutsuzluk , aşk, hasret gibi konuları işlemiş yazar. Şiirlerinin Bir kısmını hapishanede yazmasının da bunda etkisi var sanırım. Türk Edebiyatı ' nin çok önemli isminin bu tek şiir kitabını istisnasız tüm kitap dostlarına tavsiye ediyorum
Sabahattin Ali Bütün Şiirleri
Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları - 2024
96
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Hayatın Mucizeleri
Hayatın Mucizeleri - Stefan Zweig Yorum: Uzun bir aradan sonra yeniden bir Zweig eseri okumak güzel oldu, hoş oldu. Özlemişim Üstad' ı doğrusu. Kitap yazarın daha 23 yaşında iken yazdığı ilk düzyazı eseridir. Ilk eser dediğime bakmayın. Icerik ve anlatım olarak oldukça doyurucu bir eserdi bu. Üslûp olarak arayış içinde olduğu, olgunluğa erişemediği bu kitap diğer Zweig eserlerinde olduğu gibi güzel bir akılcılığa sahip. Ortaçağ 'da Anvers ' 'te ( Belcika'da bir şehir) Esther adında genç bir kızla Ressam arasındaki dostluğu anlatan eser aynı zamanda tarihsel dokusuylada dikkat çekiyor. Dinler ve mezhepler arasındaki çatışmaların anlamsızlığını hümanizm perspektifinde önümüze sunan yazar tarihsel detaylar ilede gerçekliği pekiştirmiş. Ben sevdim bir solukta okudum. Tüm dostlara da tavsiye ediyorum
Hayatın Mucizeleri
Stefan Zweig - İş Bankası Kültür Yayınları - 2023
106
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Kızıl Veba
Kızıl Veba - Jack London Yorum : Jack London çok beğendiğim yazarlardan birisidir. Kitabını elime aldığımda etkili tasvirleri ile beni adeta anlattığı olayı yaşatacağını bildiğimden heyecanla ceviririm sayfaları. Anlatımı da yoğun tasvirlere rağmen oldukça akıcıdır. Bu eser alışılagelmiş tarzından biraz farklı aslında . Çünkü diyalog öğelerine biraz daha fazla yer verilmiş. Kitap ' Kıyamet Sonrası Edebiyat ' tarzında bir eser. 1910 yılında yazılmış ama 2070 yılında geçiyor 2013 yılını yani neredeyse günümüzü anlatıyor. Çok büyük bir salgında sağ kalan bir avuç insanın mücadelesi ekseninde geçmişe ,insan medeniyetine yolculuğa çıkarıyor bizi. Medeniyetin ,bilimin önemi yüceltirken insana kattığı manevi değerlerde sorgulanıyor. 110 yıl önce yazılmış olmasına rağmen Korona süreciyle şaşırtıcı benzerlikleri de var. Ayrıca bilimsel ve toplumsal yapı ile ilgili de oldukça doğru tahminlerine rastlıyoruz yazarın. Bir yönü ile aslında ışıkta tutuyor bizlere. Sonuç olarak herkese tavsiye ediyorum bu güzel ve ölümsüz eseri
Kızıl Veba
Jack London - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
99
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Vahdettin Çağrısı
Vahşetin Çağrısı- Jack London Yorum: 1916 yılında 40 gibi çok genç yaşında hastalık sonucu öldüğünde geriye 15 eser bırakmıştı Jack London. Daha uzun yaşasaydı kimbilir ne güzel eserler bırakırdı bize diye düşünmeden edemiyorum. Bazı dostlar oldukça uzun pastoral tasvirleri nedeniyle sanırım biraz sıkıcı bulurlar Jack London' ı. Oysa ben bu tasvirlerin içine gömülür tadını çıkarırım. Tasvirleri adeta bizi olayların yaşandığı yere taşır. Yaşatır okurken.

Buck isimli kaçırılan bir köpeğin elden ele ,yerden yere , olaydan olaya sürüklenirken yaşadıkları anlatılmış. Köpeğin gözünden olağanüstü bir kurgu ile bunu başarmış yazar. Kendisine kötü davranan insanlara sesini çıkarmayan ( daha doğrusu aldığı eğitimle çıkaramayan) Buck sevgi gördüğünde ise buna misliyle mukabele ediyor . Canını bile esirgemeden sevdiğini koruyor kolluyor. Aslında bu yönü ile biz insanlara da örnek olması gerek diye düşünüyorum.

Ancak hayvaların birde doğası ve onları kendi cinsi yapan içgüdüleri var. Işte bunlar ile hayatı arasında da ikilem yaşıyor Buck. Ve bulunduğu ortamda Vahşetin Çağrısı ise sahibini arasında gidip geliyor. Kendimi Yukon belgeseli izlermiş gibi hissettim okurken.

Tasvirlerin arasında gezinirken olayları yaşamak isteyen , doğayı, hayvanları seven tüm kitap dostlarına tavsiye ediyorum bu güzel eseri
Vahşetin Çağrısı
Jack London - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
89
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Murtaza
Murtaza - Orhan Kemal Yorum : Orhan Kemal Türk Edebiyatı ' nın en güçlü isimlerinden birisidir. Gücünü halkın içinden gelmesinden , halkını iyi tanımasından ve eserlerinde halkının özelliklerini neredeyse birebir yansıtabilmesinden alır. Bol bol diyalog kullanır ama bu diyaloglar piyonu tuşları gibi ahenkli ve düzenli olduğu için hiç sıkılmazsınız okurken. Bir bakmışsınız kitap bitivermiş elinizde.

'Murtaza' Orhan Kemal ' in ölümsüz eserlerinden birisidir. Filmlere , tiyatrolara konu olmuş çok ses getirmiştir. Vatanına, milletine derinden bağlı, her işi doğru yapmaya çalışan ve kendine göre kuralları olan Bekçi Murtaza ' nın ilkeleri nedeniyle başına gelen olaylar birazda mizahi öğelerle bezenerek anlatılmış.

Kuralcı insanlar ile günü kurtarmak isteyen nemelazımcı insanların çatışması incelenirken emeği sonuna kadar sömürülen insanların trajedisinede bol bol değiniyor yazar. 70-80 yıl önce yazılmış olmasına rağmen aslında günümüzden de bahsetmesi yazarın gücünü ve toplumsal yapımızı nasıl tahlil edebildiğini gösteriyor bizlere. Murtazalar hala var ve hala gereken önemi göremiyorlar.

Kendimden de bayağı bir şeyler buldum aslında okurken. Bayağı benzer işler ve şeyler. Kendi yaşamından da bir şeyler sıkıştırmış sanki aralara.

Sonuç olarak tüm kitap dostu arkadaşlara bu ışık veren eseri tavsiye ediyorum. Okuyun pişman olmayacaksınız derim.
Murtaza
Orhan Kemal - Everest Yayınları - 2023
96
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Birlstone Faciası
Sherlock Holmes Birlstone Faciası - Arthur C. Doyle Yorum:
Biraz okuma tarzımı değiştireyim dedim ve bu kitaba başladım.

Sherlock Holmes karakteri sinemada bir çok yıldız tarafından canlandırıldı ama benim ilgimi en çok çeken Robert Downey Jr ve Jude Law tarafından canlandırılan serisi çekti. Açık konuşmak gerekirse Iki filmini izledikten sonra daha fazla merak eder oldum hikâyelerini. ( Bu arada Dr Watson rolündeki Jude Law ' ı çok daha başarılı buluyorum )

Kitap 'Korku Vadisi ' adıylada daha önce yayımlandı. 3 tane hikaye var. Kitaba asıl adını veren hikaye en sürükleyici ve en meşhur olanı. Ingiltere ' nin bir kasabasında işlenen bir cinayet araştırılıyor. Kurban gizemli ve geçmişi karanlık bir ışadamı. Onun Amerika ' da başlayan Ingiltere' de devam eden hayatı anlatılıyor. Bir çok supriz var içinde. Ne olduğunu okuyunca görürsünüz artık. Western filmi tadında uzunca bir bölümde var içinde

Diğer iki hikâyede kısa ama en az onun kadar güzel hikâyeler. Anlatımı akıcı, heyecanla izlenen aksiyon filmi gibi düşünün. Hemen bitiyor.

Söz sanatı, anlatım yoğunluğu gibi edebi değerler istemezseniz güzel bir kitap bu. Hemen diğer kitapları da okumayı düşünüyorum. Sizede tavsiye ederim
Birlstone Faciası - Sherlock Holmes
Sir Arthur Conan Doyle - Venedik Yayınları - 2019
101
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Gümüş Şimşek
Sherlock Holmes/ Gümüş Şimşek- Arthur C. Doyle : Açık konuşmak gerekirse merakımdan dolayı aldığım üç tane Sherlock Holmes kitabını bu kadar merakla , istekle ve bu kadar kısa zamanda bitireceğimi düşünmüyordum. Modern Klasiklere ve araştırma kitaplarına bir ara vermek istemiştim Iyiki vermişim. Elimdeki üçüncü kitabı da iki günde bitirdim. Icinde 7 farklı hikaye var. Hepside birbirinden ilginç, sürükleyici, merak uyandıran hikâyeler. 19. Yüzyılın Ingiltere 'si hakkında da güzel bilgiler veriliyor satır aralarında. Bizi düşünmeye, mantık yürütmeye zorluyor ama zihnimizi yormuyor bunu yaparken. Taze demlenmiş çay gibi Hemen bitiriyorsunuz hikayenin sonunu merak ederken. Özellikle ağır dil sanatları olan kitaplardan sıkılanlar içinde ideal bence. Okuyun derim pişman olmazsınız bence
Sherlock Holmes - Gümüş Şimşek
Sir Arthur Conan Doyle - Dokuz Yayınları - 2023
106
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Benim Canım Ailem
Benim Canım Ailem ( Komiser Galip Hikayeleri ) - Çağatay Yaşmut Yorum: Polisiye tarzını aslında pek okumam. Yakın ve eskimeyen arkadaşım @mybak @cagatayyasmut 'un bu kitabını hediye edince ve bayağı bir methedince hemen elimdeki diğer kitabı bitirip okudum. Kitaba dün öğleden sonra başladım. 243 sayfa olmasına ragmen bugün öğle olmadan bitti. Başka işlerim olmasa dün bitirecektim öyle diyeyim.

Içinde 3 tane uzun öykü barındıran bu eser akıcı, heyecan veren bir eser. Sayfalar arasında kaybolmak bir an önce bitirmek istiyorsunuz. Normal hayattan sıradan karakterlerde var içinde " Arka Sokaklar" karakterleride var. Hepside sokakta görebileceğimiz insanlar. Gercek hayata dokunan bir kitap olunca okunabilirliğide aynı oranda artıyor.

Ama biraz sert bir eser bu. Neden böyle dediğimi okuyunca anlayacaksınız. Sonra demedi demeyin. Ama hayatın kendi sert olunca kitapta öyle oluyor doğal olarak. Yani mesela küfürü sevmiyorum tasvipte etmiyorum ama sokakta, hayatta var bu. Çiçekten, böcekten bahsedip hayatın gerçeklerinden uzaklaşır iseniz , bunu da bu şekilde eserinize yansıtır iseniz bu pek etkili olmazdı diye düşünüyorum. Sonuçta polisiye bir eser bu.

Yazarın en son kitabı imiş bu. Diğer kitaplarını henüz okumadım ( ne yazık ki ) Onun için daha önceki kitaplarında bir olgunluk dönemi yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. Ancak bu kitapta bir eksiklik göremedim. Karakterler yerli yerinde , olay döngüsü güzel ayarlanmış. Öyküyü çeşitli karakterlerin dilinden anlatması da ayrı bir güzellik katmış. Olayların sonu hakkında bir fikrimiz oluyor ama yazar bizi çoğu zaman ters köşeye yatırıyor.

Heyecanla, sonunu merak edip bir şeyler okumak isterseniz. Değişik tarzlar arıyor iseniz bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Benim Canım Ailem - Baş Komiser Galip Hikayeleri
Çağatay Yaşmut - Maceraperest Kitaplar - 2021
98
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Ses
Ses - Sabahattin Ali Yorum : Bazı yazarların bulduğum tüm kitaplarını okurum. Stefan Zweig , Dostoyevski ve Sabahattin Ali gibi. Hani derler ya : " Alışveriş listesi yapsa okurum " diye. Bende Üstadın tüm kitaplarını okuyacağım fırsat buldukça. Gerçi alçak ve hala şaibeli bir cinayete kurban gittiğinde sadece 41 yaşındaydı ve maalesef çok fazla eseri yoktu. Edebiyatımız için çok büyük bir kayıp bu bence.

Neyse konumuza dönelim. " Ses " küçük bir öykü kitabı. 1936-1937 yılları arasında yayımlanan 5 tane öyküden oluşuyor. " Toplumsal Gerçekçilik " akımının en önemli temsilcilerinden birisi olan yazar yine toplumun bütün tabakalarından bahseden bir eser yazmış. Bir yanda varlık, bir yanda yokluk , bir yanda sevinç bir yanda hüzün derken sınıflar arasındaki çatışmalarda ustaca irdelenmiş. Mutsuz ve negatif bir hava var genel olarak. Mutsuz insanlar daha fazla oluyor genellikle öykülerde. Ama o dönemde hayat öyle ise Üstad ne yapsın?

Özgün tasvirleri , ayrıntılı betimlemeleri , karakterleri canlandırırken ve bunu bize aktarırken bize gösterdiği ustalık yazarı edebiyatimizda müstesna bir yere koyuyor. Hayatı gibi pek güldürüyor bizi ama çok derinden etkiliyor . Anadolu ' nun yollarında bata çıka ilerlerken yolların tozunu bile hissedebiliyoruz okurken.

Bir çok yerin altını çizdim. Bir çok yer aklımda kaldı ve bir süre sonra yeniden okumak içinde daha şimdiden içimde heyecana benzer his oluştu. Bu kitabı değil sadece Sabahattin Ali ' nin tüm kitaplarını her zaman tavsiye ediyorum tüm dostlarıma
Kağnı Ses Esirler
Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları - 2024
97
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Buzullar Arasında Bir Kış
Buzullar Arasında Bir Kış - Jules Verne Yorum : Uzun yıllar önce Jules Verne ' in bir kaç kitabını okumuş ve bu kitapları okurken büyük zevk almıştım. Hala bir çok yeri aklımdadır bu fastastik eserlerin. ( 80 Günde Devri Alem , Arzın Merkezine Yolculuk , Denizler Altında 20 Bin Fersah )

Yine bir Jules Verne kitabı görünce içimde hemen alıp okuma isteği belirdi. 89 sayfalık bu kitabı bir solukta ve bir kaç saatte bitirdim dersem inanın mübalağa etmiş olmam.

Oğlu kuzey denizlerinde kaybolmuş bir babanın gemisiyle oğlunu ararken yaşadığı olaylar oldukça akıcı bir dille resmedilmiş. Gemide isyan , soğukla vahşi hayvanlarla mücadele derken bir bakıyorsunuz ki kitap bitivermiş. Ozellikle gençlerin hayal gücünü geliştiren, merak uyandıran bu guzel eseri ve Jules Verne ' nin tüm eserlerini bütün kitap dostlarına tavsiye ediyorum.
Buzullar Arasında Bir Kış
Beyza Gündüz - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
100
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Bir Kuzey Macerası

Bir Kuzey Hikayesi- Jack London
Yorum : 1916 yılında öldüğünde sadece 40 yaşında idi Jack London. Buna rağmen kısacık yaşamına 50 civarı eser sığdırmış edebiyat dünyasında müstesna yerini almıştır. Şahsen bende bir London Kitabı görünce hemen alır keyifle okurum.

Jack London ayrıntılı çevre tasvirleri, akıcı anlatımı okunabilirligi en fazla olan yazarlardan birisidir. Kitabını elinize aldığınızda bitmeden elinizden bırakamazsınız çoğu zaman. Bazen tasvirler uzar biraz. Ama ne kadar uzun olursa olsun asla sıkılmazsınız.

' Bir Kuzey Macerası ' Ilyada ve Odysseia izleri taşıyan, zorlu yollar , soğuklar ve türlü engellerle dolu zor bir coğrafyada yaşanan olayları anlatır. Dünyanın Kuzeyinde karla kaplı topraklarda evlenmek üzere iken müstakbel eşi kaçırılan ve eşinin peşinden neredeyse bütün dünyayı dolaşan bir kabile reisi olan Naass anlatılırken kapitaluzmin acı yüzüne de ağır eleştiriler yöneltmektedir yazar.

Sonuç olarak sadece bu kitabını değil her kitabını tavsiye ediyorum Jack London ' ın. Okuyun asla ve asla pişman olmayacaksınız. Belki "Daha önce neden bu kitabı okumadım ? " diye pişman olabilirsiniz ama
Bir Kuzey Macerası
Jack London - İş Bankası Kültür Yayınları - 2024
93
faik.yilmaz.9
@faikyilmaz9
İnceleme
3g
Beni Yavaş Öldür
Beni Yavaş Öldür ( Bir Komiser Galip Polisiyesi ) - Çağatay Yaşmut

Yorum : Daha önce değerli arkadaşım @mybak ' ın şiddetli tavsiyesi ve hediyesi ile. 'Benum Canım Ailem' isimli öykü kitabını okumuştum @cagatayyasmut ' un. Içinde 3 uzun öykü barındıran bu eseri oldukça beğenmiştim. Birde romanını okuyayım dedim Üstad ' ın.

Kitap ' Bir Komiser Galip Polisiyesi ' serisinin üçüncü kitabı. Ilk ikisini okumadım ama ( en kısa zamanda okumayı düşünüyorum) bu okunmasına hiç bir engel teşkil etmiyor. Başlı başına ayrı bir roman bu. Ilk iki kitap okunduğunda ana ve yan karakterleri daha iyi özümseyebiliriz ama.

Neyse konumuza dönelim. Bir seri katili anlatıyor. Daha önce ölü olarak yakaladığı bir seri katile benzeyen yeni bir seri katilin peşinde yine ana karakterimiz. Ve tabi diğer yardımcıları ile birlikte.

Romandaki karakterler sokaktan tanıdığımız her zaman görebileceğimiz insanlar. Yazarın gözlem yeteneği profesyonel ve bunu bize aktarabilmesi de oldukça iyi. Bazı karakterlerden kendimden izler bulmaya başladım okurken. Buda eserin ne kadar etkili olabildiğini gösteriyor aslında.

Üstadın kendine göre basit , etkili ve şaşırtıcı bir üslubu var. Bir olayın olus şekli tam aklımıza yatmışken kontralarla bizi şaşırtmayı başarıyor. Gerilimide sürekli tutuyor. Gerçekçilik had safhada. Her sayfayı okumuyor adeta romanın geçtiği mekan ve sokaklarda yaşıyorsunuz.

Kitap usulca demlenen ama hızlıca içilen taze demlenmiş çay gibi anında kısa zamanda tüketiliyor. Sonunu ise bazı kaliteli Amerikan Gerilim filmlerinde olduğu gibi son ana kadar tahmin edemiyorsunuz.

Sonuç olarak değişik bir tad arayan, akıcılığı seven, okurken sık sık süprizlerle karşılaşmak isteyen tüm kitap dostlarına gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum bu güzel eseri. Serinin diğer kitaplarını da en kısa zamanda okumayı düşünüyorum.
Beni Yavaş Öldür
Çağatay Yaşmut - Maceraperest Kitaplar - 2019
96