Uykusunun çok derin olmasına karşın beş saatlik bilinçsizliğin sona ermesine sevinerek bir kedi gibi yataktan fırladı. Uykuda geçirdiği boş zamandan nefret ediyordu. Yapılacak bir sürü iş, yaşanacak ilginç bir hayat vardı. Uykusunun ömründen çaldığı her an için öfkeleniyordu.
Tek bir savaş gemisinin günümüzden Kolomb dönemine gittiğini düşünün. Nifia, Pinta ve Santa Maria'yı gemilerini saniyeler içinde sala çevirdikten sonra dünyadaki tüm büyük güçlerin donanmalarını tek bir çizik bile almadan yok edebilirdi. Günümüzün beş büyük yük gemisi, Kolomb dönemindeki dünyanın tüm ticaret filolarının elindeki tüm kargoyu taşıyabilirdi, modern bir bilgisayar ortaçağdaki tüm bilgileri ve tabloları rahatça depolayabilir, üstelik geriye de epey boş alan kalırdı. Benzer şekilde günümüzde büyük bir banka, dünyanın eski krallıkların hepsinin toplamından daha fazla paraya sahiptir.
Seven kişi, kendisine ters gelen bütün özelliklere gözünü kapayabilir; her şeyi görmezlikten gelir; her şeyi bilmezlikten gelir ve kendisini tutkusunun nesnesine sonsuza kadar bağlar.
Bu gece yarısı gözlerim seni akıtıyor. Hesaplaşmalar içinde sensizlikten damlarken, Bir arzu peşinde değilim. Ne siyahım, ne beyazım bu filmde. Sadece duvarda duran acılarım var. Bir de önümde duran şu kısacık hayatım. Her şey tuzla buz olmuş sanki. Akıp gidenler sadece benden değil. Sen de varsın bu anıların içinde. Dağılmış, yorgun ve yaralı bir halde. Alacaklı olduğumuz geçmişten geleceğe.
Olmadığınız bir şeyi olmayı hedeflerseniz, başarısızlığa mahkûmsunuz. Kendiniz olmayı hedefleyin. Kendiniz gibi bakmayı, davranmayı ve düşünmeyi hedefleyin. Kendinize en sadık versiyonunuz olmayı hedefleyin. Kendiniz olma haline kucak açın. Kendinizi onaylayın. Sevin. Bunun için çok çalışın. İnsanlar sizi küçümsediğinde ve sizinle alay ettiğinde, onlara kulak asmayın. Dedikodu çoğu zaman üstü örtük bir kıskançlıktır. Oyalanmayın. Direnme gücünüzü koruyun. Yüzmeye devam edin...
Ben ucuz bir romandım. Hayır, kötü bir edebiyatın bile bir gerçekliği vardı: Can sıkıcı taklitçilikleri bile benden gerçekti. Ben yoktum; Hatta ben yokum, olmadım diyemeyecek bir yerdeyim; Kelimeler bile yan yana gelerek beni tanımlamak istemezlerdi. Ne olurdu benim de kelimelerim olsaydı. Binlerce yıldır söylenen milyonlarca sözden hiç olmazsa biri, beni içine alsaydı! Çok insan için söylendi ama, sana da uygulanabilir denilseydi.
“Olumsuz duyguların bastırılmasını zorunlu kılan bir ortamda yetişmiş olmak düşmanca eğilimlerin gelişmesine ve insanın kendisine yabancılaşmasına neden olur.”