Çocukça Şeyler
çocuk kalbiyle okumayı bilenlere... ...
4. Bölüm

Henna’nın Yöresel Köy Kahvaltısı

30 Okuyucu
2 Beğeni
0 Yorum


‎Henna tam 5 buçuk yaşındaymış. Güler yüzlü, yumuşacık kalpli, birazcık da sulu gözlüymüş. Anasınıfına gidiyormuş. Arkadaşlarını ve öğretmenini çok seviyormuş. Şarkı söylemek ve dans etmekten keyif alırmış. Beslenmesine çok dikkat eder, sağlıklı besinler tüketirmiş. ‎

‎Şırıl şırıl akan dereleri, yemyeşil çay bahçeleri, bin bir renkte çiçekli yaylaları ve uçsuz bucaksız masmavi deniziyle, görenlerin hayran kaldığı küçük bir şehirde yaşıyormuş. Ormanlarında o kadar çok ağaç çeşidi varmış ki ağaçların içinden yine ağaç çıkarmış. Çam ağacı, gürgen ağacı, kestane ağacı... Kestane ağacı demişken, Rize'nin arıları bu kestane ağaçlarını çok severmiş. Hasta olan çocuklar için kestane balı üretirlermiş. Bu bal her derde devaymış, büyük küçük demeden tüm hastaları iyi edermiş. Rize'de iklim ve doğa şartlarının elverişli olması Arıcılık mesleğini tüm ülkeye duyurmuş.

‎Henna'nın annesi en çok kahvaltı öğünlerine dikkat edermiş. Protein kaynağı olan yumurta her sabah Henna'yı tabağında hazırolda beklermiş. Bu yumurtalar İsmail dedesinin köyde yaşayan tavuklarına aitmiş. Annesi yine Henna'ya sadece kendi yöresine ait besleyici ve sağlıklı bir tabak hazırlamak istemiş. Kollarını sıvayıp mutfağa girmiş. Sütü dolaptan çıkarmış. Süt, köydeki komşu Hanife Teyze'nin ineğinin sütüymüş. Sütünden peynir, tereyağı, kaymak ve minci yaparmış. Minci mi? Diğer yörelerde çökelek olarak da geçermiş ismi ama bu yörede adına minci deniyormuş. Hanife Teyze, afiyetle yesin diye Henna'ya bol bol bu ürünlerden gönderiyormuş.

‎Rize'nin meşhur kel simidi sabah kahvaltılarının vazgeçilmeziymiş. Çıtır çıtır sesiyle çayın yanına eşlik etmeye bayılırmış. Bazıları bu simide susamsız simit de diyormuş. Keltoş simidi servis tabağına uçan bir balon gibi yerleştirmiş annesi. İçerisine de yumurtadan bir ördeği kondurmuş. Minci ile bulutlar, mis gibi köy tereyağıyla ışıl ışıl parlayan bir güneş yapmış. Çeri domates ve zeytin ile uğur böceği kondurmuş tabağa. Hansel ile Gretel masalını uykuya dalmadan önce okumuş olan annesi, Hanna'nın yanaklarına benzeyen ballı kaymaklı ekmek parçalarını tıpkı masaldaki gibi tabağa eklemiş. Bu sağlıklı ve lezzetli tabak annesinin yüzünde güller açtırmış. Görsele baktığında önce çok yetenekli olmadığını düşünüp üzülmüş. Sonra anneler ne yapsa çocukları beğenir diye geçirmiş içinden ve yüzünü asmaktan vazgeçmiş. Aklına kızının çiçekleri çok sevdiği gelmiş. Bahçelerinde yetişen mısırın tanelerinden tabağı sarı papatyalar gibi süslemiş.

‎Artık sıra Hanife Teyze'nin ineğinden gelen sütü bardağa doldurup Henna'yı uyandırmaya gelmiş. Annesi ballı kaymaklı yanaklarından öpmüş. "Hadi uyan kızım, mutfakta seni bekleyen bir sürprizim var" demiş. Boncuk gözlerini ovalayan Henna neşe içinde yataktan fırlamış.
‎Önünde duran tabağa hayranlıkla bakakalmış. "Ben bunların hepsini yerim ki anne" demiş. Küçücük kollarını annesinin boynuna dolamış. Annesi de sonsuz sevgisiyle kızını kucaklamış.




‎Henna'nın annesi
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar