Boğazın Karadeniz çıkışında “Öreke Taşı” denilen adacıkta balıkçılar tarafından, Müslüman bir kızla iki Kefalonyalı Rum’un cesedi bulunur. Beyoğlu müstantiklerinden (sorgu yargıcı) Osman Sabri Efendi, bu cinayetleri araştırmak üzere görevlendirilir. Bu olaydan bir ay kadar sonra Beyoğlu’ndaki konağında ailesiyle yaşayan Halil Suri, yatak odasında tavana asılmış olarak bulunur. İlk bakışta intihar gibi görünmesine rağmen bu olayda da cinayet şüphesi bulunmaktadır. Osman Sabri bu cinayetler üzerinde çalışırken izler onu nüfuzlu bir kadın olan Hediye Hanım’a götürmekte, bir taraftan da amiri olan Beyoğlu Mutasarrıfı Mecdeddin Paşa’nın önüne koyduğu engelleri aşmaya çalışmaktadır. Ahmet Mithat Efendi tarafından 1884 yılında yayımlanan ilk Osmanlı polisiyesini okurken kendinizi o günlerde bulacak, Osman Sabri Efendi, Hafiye Necmi, gazeteci ve hem suçlu hem de kahraman olan Hezarfen Mustafa sayesinde cinayetlerin nasıl çözüldüğüne ve cinayetlerin arkasındaki kirli ilişkilerin nasıl ortaya döküldüğüne şahit olacaksınız.
"Meydanda hiçbir davacısı bulunmadığı halde de araştırma memurları, savcılar, filanlar suçluları derhal meydana çıkararak cezalarını belirleyinceye kadar aynen birer davacı, birer intikam alıcı gibi hareket ederler"
"İşte kanun da böyle insan tabiatında olan asıl güveni ayaklar altına alıp ve kendi nefsini böyle bir aşağılık derecesine indirip de o kasta mağlup olduğu için insanı cezalandırıyor."
"Bazı adamlar vardır ki kanun ve nizam yalnız kendi düşüncelerinden ibarettir zannıyla pek cesur sorulurlarsa da bu zanları doğru olmadığını anlayınca o cesareti tamamen kaybederler."
"Hele her istediğini yapabileceği bir adama karşılık pek şürretli görünen bazı kimseler, karşılarında öyle her istediklerini yapamayacakları bir adam gördükleri zaman ne kadar alçak gönüllü olurlar."
"Alemde para denilen şey insanı aç öldürmemek ve soğuktan dondurmamak derecesinde geçindirmeye destek bir madendir. Yoksa elmaslar, elbiseler, atlar, arabalar insanın mesutça geçinmesine pek az bir mutluluk ilave edebilirler. Hele o pek az mutluluk için pek çok zahmetler, sıkıntılar seçmeyi lazım gelirse akıllı olan o mutluluktan da vazgeçer."
"Böyle herkesin başına belalar açmak için dünyada bulunan kötü kimselerin bütün vücutları hayat sahasından kalkmalıdır ki dünya da rahat yüzü görebilsin."
"Ilk gördüğü hâl üzerine hemen öfkeleniveren adamlardan hiç korkmayınız. Çünkü onlar her gördükleri durum üzerine birer kere öfkelenip sonra öfkesi yatışarak şahit oldukları duruma da yavaş yavaş sırnaşırlar."