"Meydanda hiçbir davacısı bulunmadığı halde de araştırma memurları, savcılar, filanlar suçluları derhal meydana çıkararak cezalarını belirleyinceye kadar aynen birer davacı, birer intikam alıcı gibi hareket ederler"
"İşte kanun da böyle insan tabiatında olan asıl güveni ayaklar altına alıp ve kendi nefsini böyle bir aşağılık derecesine indirip de o kasta mağlup olduğu için insanı cezalandırıyor."
"Bazı adamlar vardır ki kanun ve nizam yalnız kendi düşüncelerinden ibarettir zannıyla pek cesur sorulurlarsa da bu zanları doğru olmadığını anlayınca o cesareti tamamen kaybederler."
"Hele her istediğini yapabileceği bir adama karşılık pek şürretli görünen bazı kimseler, karşılarında öyle her istediklerini yapamayacakları bir adam gördükleri zaman ne kadar alçak gönüllü olurlar."
"Alemde para denilen şey insanı aç öldürmemek ve soğuktan dondurmamak derecesinde geçindirmeye destek bir madendir. Yoksa elmaslar, elbiseler, atlar, arabalar insanın mesutça geçinmesine pek az bir mutluluk ilave edebilirler. Hele o pek az mutluluk için pek çok zahmetler, sıkıntılar seçmeyi lazım gelirse akıllı olan o mutluluktan da vazgeçer."
"Böyle herkesin başına belalar açmak için dünyada bulunan kötü kimselerin bütün vücutları hayat sahasından kalkmalıdır ki dünya da rahat yüzü görebilsin."
"Ilk gördüğü hâl üzerine hemen öfkeleniveren adamlardan hiç korkmayınız. Çünkü onlar her gördükleri durum üzerine birer kere öfkelenip sonra öfkesi yatışarak şahit oldukları duruma da yavaş yavaş sırnaşırlar."
Yerli edebiyatımızın ilk polisiye romanı Ahmet Mithat Efendi'nin kaleminden çıkmış ve bence hem konusuyla hem işleniş şekliyle hem de üslubuyla mükemmel olmuş.
Osmanlı'daki adaletin yürütülme tarzının değiştiği bir dönemde geçiyor hikaye. Yazar hem bolca hiciv etmiş hem de ders niteliğinde anekdotlar eklemiş. Fakat buradan, anlatımın sıkıcı olduğu kanısı gelmesin aklınıza.
Bana ilginç gelen kısım olayın sunulma tarzı. Klasik birinci kişi veya tanrısal bakış açısından daha farklıydı. Öyküleme tarzında kesintisiz bir anlatım yok. Araya akıl yürütmeleri, kendi yorumunu, ek bilgileri de dâhil etmiş.
Yazarın tarzını hiç yadırgamadım. Sanki Ahmet Mithat Efendi'den okuduğum ilk değil de beşinci kitap gibi rahat, pürüzsüz bir okuma oldu benim için.