geleyim , 5 dakika olsa da göreyim , ben eski kafalı aşığım uzaktan olsun göreyim gözlerinin içinde kaybolayım aşılır elbet kilometrelerce yol hani diyorum geleyim de 5 dakika olsa da göreyim
Canları istediği gibi seks yapabilmelerine rağmen Cesur Yeni Dünya’daki bedenler tuhaf bir şekilde ruhsuzdur, ki bu da Huxley’in değindiği noktalardan birinin altını çizer; Her şeyin ulaşabilir olduğu bu dünyada hiçbir şeyin değeri yoktur
Kadın: Merhamet, sevmediğimiz biri bile nasiplenebilir bazen... Peki ya adalet? Onu da taşıyabilir mi kalbin, sevmediklerine karşı? Adam (bir an duraksar, sesi biraz sertleşir): Elbette adaletli olurum. Kadın (bakışlarını kaçırmadan): Sözcüklerin sınanmadığı yerlerde hükmü boldur… Asıl cevap, duygularımızla çeliştiğimizde ortaya çıkar.
"şu ana kadarki hayatım boyunca iki tip insan keşfettim: sizinle olanlar ve size karşı olanlar. Bunları tanımayı öğrenin çünkü bunlar sıklıkla ve kolaylıkla birbirlerine karıştırılabilir
yeni bir gün , sesini duymak isteyen biri vardır ; duyur yüzünü görmek isteyen vardır ; göster seninle vakit geçirince mutlu olan vardır ; mutlu et ve sen , ağzını aç içindeki sevgiyi serbest bırak , uçsun onu duyduğunda ‘ yaşadığını hissedecek ‘ o gönüle konsun !..
'çağın vebalı gövdesinde bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık' 'ay ışığı gölgeleri büyüttü ayrılıklar eskidi... biz eskidik aşk bize küstü âsiya...' demiş Yılmaz Odabaşı , Aşk Bize Küstü isimli şiirinde... Aşkı küstürmek için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. İsmini dahi bilmediğimiz insanlarla ' tek gecelik ilişki ' yaşamanın adı ' hayattan zevk almak ' olmuş. Cinsellik aşkın bir sürecinden çıkıp , hedef (!) olmuş. ' aşk, çiftleşme arzusunda duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur. ' demiş - milan kundera Cep telefonuna sığdı ' aldatmanın' adresi.. Seçenek çoğaldı deniliyor , neyin seçeneği... aşk BİR gönüle girer ve o gönülde yaşar. Aşk o gönülden giderse ' yalnızlığını - acısını ' yaşar...ve belki bir gün yine bir gönülde bulur kendini... Unutmayalım ki ; bu dünyadan ' aşkı ' silersek geriye simsiyah bir dünya kalır. Kişi başı GSYİH o kadar çok o kadar çok olsa da bir değeri kalmaz. İnsan nüfusunun çok fazla olması da önemsiz olur. Aşk bizi terketmeden gönlünü almak lazım...
Bireyin ne yaşadığı değil kadınların neden bu kadar kırılgan bırakıldığıdır Güzellik üzerinden değer biçilen bir dünyada , kadının ruhu çoğu zaman görmezden gelinir Oysa kadını yaşatan şey , dış görünüş değil , üretme gücü , anlam kurma becerisi , kendine dayanak olabilme yeteneğidir Görünür olmak yetmez ,beğenilmek yetmez, onaylanmak yetmez Gerçek değer içeriden kurulur ve bu değer kadını hayatta tutar. Sevil Değerli
Askerler güpegündüz insanları dövüp bıçakladılar, bu da yetmezmiş gibi üzerlerine ateş ettiler. Öyle yapın diye onlar emir verdi. O insalara nasıl devlet diyebiliriz?
Cahilsin; okur, öğrenirsin . Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.