






Gusl abdesti alınca, hasta olmakdan veyâ hastalığının şiddetlenmesinden yâhud uzamasından korkan, teyemmüm eder. Bu korku, kendi tecrîbeleri ile yâhud müslimân, âdil tabîbin [doktorun] söylemesi ile bilinmiş olur. Fıskı, günâh işlemesi dillere düşmüş olmıyan tabîbin sözü de kabûl edilir. Soğuk olup, barınacak yer, suyu ısıtacak şey, şehrde hamam parası bulamamak, hastalığa sebeb olabilir. Hanefîde, bir teyemmüm ile, dilediği kadar farz kılabilir. Şâfi’îde ve mâlikîde, her farz namâz için yeniden teyemmüm eder.








