






Her birimiz, “dünyada bugünkü kadar açlarla toklar birbirinden ayrı iki düşman grup halini almamış” olduğu gerçeğine başkalarını da ekleyerek “bu dünyayı biraz değiştirmek” isteğiyle “daha iyi bir dünya peşinde” olduğumuzu söyleyip duruyoruz kısılmış bir sesle.

"Çünkü yaşadığımız hayatın bir başkasının düşü olduğunu kanıtlamanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordum artık." Kuş uçmaz kervan geçmez bir Doğu Anadolu dağına yerleşerek iki yüz elli yıl kendilerini Kafdağı'na götürecek yolculuğun hazırlığını yapan Zeriban aşiretinin hikayesini anlattı sonra Saim. Hiçbir zaman çıkamayacakları bu Kafdağı'na yolculuk düşüncesinin, üç yüz yirmi yıl önceki bir rüya kitabından alınmış olması ya da bu gerçeği kuşaktan kuşağa sır gibi taşıyan şeyhlerin zaten Kafdağı'na hiç gitmemek için Osmanlı'yla anlaşmış olması neyi değiştirirdi ki? Küçük Anadolu kasabalarındaki sinemaları pazar öğleden sonraları dolduran erlere, seyrettikleri tarihi filmdeki yiğit Türk savaşçısına zehirli şarabı içirmeye çalışan perdedeki fitneci ve tarihi papazın, gerçek hayatta İslam'a bağlı alçakgönüllü bir oyuncu olduğunu anlatmak, bu insanların tek eğlenceleri olan öfkelerinin tadını kaçırmaktan başka bir sonuç verir miydi? #k:177023 #y:45229 #ye:1609








