Gün Doğmadan Neler Batar

(6 kişi)
Kitabı değerlendirin

4

Takip

2

Beğeni

8

Okuma

358

İzlenme

Gün Doğmadan Neler Batar İncelemeleri

rate_review İnceleme Yaz
@rabiarslan
İnceleme
7g
Neşe Cengiz’in Gün Doğmadan Neler Batar kitabı, ilk sayfasından itibaren insana sessizce bir şey fısıldıyor: “Burada seni değiştirecek bir şey var.” O yüzden okurken hem karakterlerin duygularına yaklaşıyorsun hem de bir sonraki sayfada nelerin gizli olduğunu merak etmeye başlıyorsun.

Kitabın en dikkat çekici yanı, her olayı gereksiz bir hızla anlatmak yerine, sanki seni zarifçe içine çekmesi. Kahramanların yaşadığı zorlukların ardında hep bir “ya sonra?” sorusu kalıyor. Bu da kitabı elinden bırakmayı zorlaştırıyor. Çünkü her bölüm, bir öncekinden biraz daha derine iniyor.

Yazarın dili çok sade ama aynı zamanda gizemli bir hava taşıyor. Bazı cümlelerde insan fark etmeden durup düşünmek istiyor. “Bu yaşadıkları bana neyi hatırlatıyor?” diye soruyorsun kendine. Kitap, genç bir okur için hem duygusal hem de keşfetmeye açık bir yolculuğa dönüşüyor.

En merak uyandıran kısmı ise bence finali. Her şey bitti sanırken, kitabın sana anlattığı şeyin aslında daha yeni başladığını fark ediyorsun. O umut hissi… tam da insanın ihtiyacı olan türden.
Gün Doğmadan Neler Batar
Neşe Cengiz - Metinlerarası Kitap - 2024
2 392
#sosyalkitap - @huriyecap
İnceleme
8g
ayna
‎"Gün Doğmadan Neler Batmaz" 13 öyküden  oluşan 104 sayfalık mizah yüklü bir kitap. Kapak tasarımı özenle seçilmiş. Kalabalığın içinde yalnızlığı simgeleyen bir çalışma diye düşündüm önce. Karanlığı kendi ışığıyla aydınlatan insanları anımsattı sonra. Yaşattığı her iki hissi de sevdim. Çünkü sayfalar ilerledikçe, öykülerle bir bütünlük sağladığını gördüm görselin. 

‎"Dur Şurayı da Sileyim" başlıklı öykünün ilk sırada yer alması, ustaca verilmiş bir karar olmalı. Hem yazarın kalemi hakkında ipucu veriyor okura hem de diğer öyküleri okumak için güçlü bir merak uyandırıyor.

‎Karaketlerin çoğu erkek ağızdan anlatılmış. Bu bende yazarın, kalemini özgürce kullanmak istediği düşüncesini doğurdu. Her ne kadar sayfalar arasında kahkaha atarken bulsam da kendimi, her güldüren hikâyenin hüzünlü bir geçmişi olduğuna inanıyorum.

‎Saffet'in zaman içerisinde Nusret'e dönüşüm hikâyesi, çayımı yudumlarken gözlerimin duvarda örümcek ağı aramasına neden oldu. Peki, eşinin zamazingolu ayağıyla  Raşit'i parmağının ucunda oynatmasına ne demeli...  Sanço ve diğer bütün karakterler mahallemizde, akrabalarımızda hatta evimize kadar yakın ve tanıdık hissettirdi.

‎Sevgili Neşe hanımın ne kadar iyi bir gözlemci olduğu karakterlere yüklediği özelliklerden anlaşılabiliyor. Hissettirmeden mesaj veriyor çoğu zaman ve ters köşe yapıp okuru şaşırtmayı başarıyor.

‎Kaleminin özgünlüğü, samimi ve keyifli anlatım tarzıyla Türk Edebiyatına sağladığı katkı için kendimi bir okur olarak şanslı görüyorum. Sanırım ne yazsa okur, ne anlatsa dinlerim ❤


Gün Doğmadan Neler Batar
Neşe Cengiz - Metinlerarası Kitap - 2024
1 652
@obito
İnceleme
8g
Kitapta “hayat bulmacası” benzetmesi sık kullanılıyor. Fahri adında bir karakter var ve “hayat bulmacasında yanlış cevap vermiş” gibi hissettiği anlatılıyor. Yazar, bir yandan “insan suretiyle gezen canavarlar” tanımı yapıyor — yani sıradan görünüşlü, ama içsel karanlıkları veya tehlikeleri olabilecek insanlar üzerinden sert eleştiriler yöneltiyor.

Saf insanlar (“safdiller”), kurnaz kişiler (“sinsiler”), “enayi avcıları”, temizlik hastaları gibi çok çeşitli karakter tiplerine yer verilmiş. Bu çeşitlilik, insana “hayattaki farklı ruh hâlleri” ve “insan doğasının kırılganlığı” hakkında düşündürüyor. Bir karakter “öfkeye batınca” bazen çareyi “deliliğe teslim olmakta” buluyor. Bu, insanın çaresizlik anlarında bile sınırlarını zorlayabileceği ve aklını kaybetme riskiyle yüzleştiği bir temayı ortaya koyuyor.

Kitap tanıtımında şöyle bir vurgu yapılmış: “Dünyada insan suretiyle gezen onca canavar varken … en son ne zaman gülmüştük?” Bu cümle, hem karanlık yanlara hem de mizaha bir kapı açıyor — yazarın dünyayı sert bir gözle gördüğünü ama umudu da tamamen yitirmediğini düşündürüyor.

Üslup ve Duygu

Yazı dili görece sade ama düşündürücü. Kısa bir metin olduğu için her cümle önemli bir etki bırakıyor. Mizah ve karanlık eleştiri birlikte harmanlanmış. Yazar, trajik ya da karamsar durumları mizahi bir bakışla da ele alıyor gibi görünüyor.

Karakterler derin değil ama tipik “toplumsal karakterler”: her biri belirli bir insan ruh hâlini temsil ediyor (safdil, sinsiler, enayi avcıları vs.). Bu tip karakter analojileri ile yazar, “insan tablosu” çıkarıyor.

Tematik Değerlendirme

Eleştiri: Yazar, modern toplumun kötü eğilimlerini (“insan suretiyle canavarlar”) vurguluyor. Bu, sosyal bir eleştiri katmanı sağlıyor. İçsel çatışma: Karakterler basit “iyi-kötü” değil, kendi içlerinde çatışmalar taşıyor. Bu, insan doğasının karmaşıklığına işaret ediyor.

Mizahın gücü: Karanlık temalar mizahla yumuşatılıyor, bu da okuyucuyu yalnızca kara bir tablodan ziyade “acı-gerçekli ama güldüren bir yolculuğa” çıkarıyor.

Umuda kapı: “Gün doğmadan” ifadesi, sembolik olarak umut barındırıyor — yani her ne kadar karanlık karakterler, zor durumlar varsa da “gün” (yeni bir başlangıç) mümkündür.

Sonuç ve Okuyucuya Etkisi

Bu kitap düşündürücü kısa öyküler / kesitler seviyorsan ideal bir seçim olabilir.

İnsan ruhunun eksiklerini, karanlık yönlerini ve toplumsal ikiyüzlülüklerini naif bir eleştiri ile görmek isteyenler için güçlü bir eser.

Aynı zamanda “insanın kendisiyle yüzleşmesini” ve “hayatın bulmacasını çözme çabasını” sembolik bir şekilde aktarıyor.

Öfke, çaresizlik, umut ve mizah gibi temaların dengeli bir karışımı var — bu da okurken hem ağır hem hafif hissetmeni sağlıyor.
Gün Doğmadan Neler Batar
Neşe Cengiz - Metinlerarası Kitap - 2024
1 608
@melisaarslan
İnceleme
17g
Neşe Cengiz’in Gün Doğmadan Neler Batar kitabını okuduğumda, kısa sayfa sayısına rağmen ne kadar yoğun bir anlatım sunduğuna şaşırdım. 104 sayfa ama her cümlesi üstüme düşünce gibi çarpıyor.. hayatın karmaşıklığını, insan hatalarını ve toplumdaki gözlemleri öyle bir sembolik dille anlatıyor ki, farkında olmadan kendimi Fahri’nin yerine koyuyorum.
Fahri, yaptığı bir hatayı düzeltmek istiyor ve bu arayış onun vicdan muhasebesini gözler önüne seriyor. Okurken “Acaba ben de böyle bir durumda ne yapardım?” diye düşündüm. Yazar karakterleri ve toplumsal tipleri öyle zekice sunmuş ki, “insan suretiyle gezen canavarlar” metaforu gerçekten etkileyici. Safdiller, sinsiler, temizlik hastaları… Her biri hayatın farklı yönlerini yansıtıyor ve bazen kendimden parçalar bulduğum karakterler oluyor. Kitabın dili de ayrı bir keyif. Mizah var, ama sorgulayıcı bir tonla. “Bak, şuradaki aynı ben” dediğiniz anda anlıyorsunuz ki, yazar sizle konuşuyor, sizi gözlemliyor, hatta belki biraz da sizi test ediyor. Kısa sayfa sayısına rağmen düşündürmeyi başarıyor, bazı cümlelerde durup içimde tekrar tekrar dönüp düşündüğüm oldu.
Okuduktan sonra hissettiğim şey, Bu kitap küçük ama derin. Hayatın, hataların ve ikinci şansların üzerinde biraz daha uzun düşünmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap.
Gün Doğmadan Neler Batar
Neşe Cengiz - Metinlerarası Kitap - 2024
1 935