Kör Baykuş

(1 kişi)
Kitabı değerlendirin

0

Takip

0

Beğeni

1

Okuma

295

İzlenme

Tanıtım Yazısı
Modern İran edebiyatının esas kurucularından biri olarak değerlendirilen Sadık Hidayet`in Kör Baykuş`u, yirminci yüzyılın en çarpıcı metinlerinden biri. Modern bireyin dramını keskin bir bakışla ve soğukkanlı bir tavırla kurcalayan; insanın açmazlarına, tıkanma noktalarına ışık tutan Kör Baykuş, yeniden ve yeniden okunması gereken kitaplardan. İnsanın toplumla, gelenekle, varlık sorunuyla ama daha da önemlisi aşkla olan gerilimli ilişkisine farklı bir pencereden bakarak, bu alanlara dair yeni anlamlar üretir ve aşk duygusunun insanın dünyadaki yegane duygusu olduğu inancına bağlanır. Elbette "ne tür bir aşk?" sorusuna da cevapları vardır Sâdık Hidayet`in:

Şu yoksulluk, miskinlik dolu dünyada ilk defa sandım ki hayatımda bir güneş ışığı parladı. Ama heyhat! Güneş ışığı değildi bu; belki sadece gelip geçici bir ışık; kadın ya da melek şeklinde görünüp kayan bir yıldız. O bir anlık aydınlıkta, bir saniye zarfında hayatımın bütün bedbahtlıklarını gördüm; bunların görkemini fark ettim. Sonra bu ışık, kaybolması gereken karanlık girdabında yine kayboldu. Hayır, bu gelip geçici ışığı kendime saklayamadım.

Kör Baykuş bir solukta okunan anlatılardan; yalnızca aşk değil, hayat ve ölüm hakkında da cesur ve radikal çıkışlarda bulunan ve klasikleşen bir metin...
Tür: Roman
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
ISBN: 9786053140153
Sayfa: 112s.
Kapak: Ciltsiz
Tarih: 2017
Kağıt Tipi: 2. Hamur

Topluluk Puanları (1)

3.0

100% (1)

Okuma Durumları
Okudum (1):
İncelemeler ve Alıntılar
Kör Baykuş kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?
@kubrayla
İnceleme
23g
Şimdiden belirteyim; Yoğun varoluşsal sancılar hissedeceğiniz bir eser. Bizdeki ölüm şairi Cahit Sıtkı Tarancı ise İran edebiyatındaki ölüm yazarı da Sadık Hidayet olmalı bence. Ne kadar kurgu da olsa ölümü öyle bir anlatmış ki ölümü zihninde provasını yapan, ölüme kutsallık yükleyen, ölümden korkan aynı zamanda ölümü merak eden bir adam kendisi.. Peki ne anlatıyor biraz bahsedecek olursak; iç dünyasında çok sık çatışma yaşıyor, yalnızlığı seviyor, sorguluyor, ağır bunalımlı bir yazar. Okuduklarımdan kızı kesip bavula koyma düşüncesinden şizofren olduğunu bile düşündüm.Öyle bir kurgu var ki spoiler vermemek adına yazmayacağım. Biraz Edgar Allan Poe tadında..

“Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilmezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum.”

Kaybedecek bir şeyim kalmadığında ben de böyle duygu karmaşası yaşıyorum.Hangimiz böyle hissetmedik?
O zehirli şaraptan ben de içmek istedim.

Arka fonda; Barış Akarsu “aşkın şarabından bilmeden içtim”. dinleyerek yazıyorum bunları.. Derin bir burukluk, boşluk bıraktı ben de belki okuduğum dönem sıkıntılı bir döneme denk geldiği için olabilir, bilemiyorum.

Bir solukta okuyabileceğiniz bu eseri okunacaklar listenize eklemeyi unutmayın derim.
Kör Baykuş
Sadık Hidayet - Ayrıntı Yayınları - 2017
341