Semavi dinlerin öncülü olan Sümer ve Babiller kendisinden sonra sadece bu dinleri değil, toplumları derinden etkileyecek birçok gelişmenin de öncüsü olarak etkilemişlerdir. Eser tanrıların, insanların, yeryüzünün vs yaratılmasını 7 bölümde anlatan, bir solukta okunacak şiir tarzından yazılmış bir eser. Sadece semavi dinlerin değil aynı zamanda Paganist inançlarında doğduğu bu eser, sizleri Kah Antik Yunan’a Kah Antik Roma’ya Kah da İskandinav mitlerindeki efsanevi hikayelerin kökenlerine götürecek. Yahudilerin sürgünde Tevrat’ı yeniden şekillendirerek yazdıkları hemen hemen birçok ayetin kaynağı Sümer ve Babil tabletleri olduğunu göreceksiniz.
14-15 yüzyıllarda yazıya geçirilen destanların içeriğini oluşturduğu bu kitaptaki birçok isime aşinaydım. Bamsı Beyrek, Uruz Bey, Deli Dumrul, Kan Turalı, Yiğenek, Basat, Boğaç Han gibi figürlerin kısa hikayelerine yer verilmiş. Özellikle bu efsanevi kişilerin isimlerini nasıl aldıklarından bahsediliyor. Eski Türklerin yaşadığı zamanın kültürüne göre kan dökmeyen, kahramanlık göstermeyen erkeklere isim verilmiyormuş. Bu isimlerin hangi olaylarda verildiği yazıyor kitapta. Ancak bazı hikayeler, örneğin Salur Kazan'ın oğlu Uraz ile ilgili birden fazla kıssa verilmiş. Bazen Uraz esir düşerken, bazen babası kurtarılıyor. Bu bakımdan biraz kafa karıştırıcı ve yüzeysel geçilmiş gibi geldi bana.
Dili de çok akıcıydı. Çeviri yapılırken orijinal halini korumaya çalışmışlar. Eski kelime diyerek açıklaması verilen bazı kelimelerin, bizim yöresel kelimelerimizle aynı olması çok eğlenceli ve hoştu. Bu bilinmeyen kelimeler de okurun konsantrasyonunu bozacak kadar fazla değil. Sayıca az oldukları için bilmeseniz de aklınızda tutabiliyorsunuz.