Sık sık bir sürü insanın bir filmi şaheser diye övdüğünü duyar, kendimizi filmi izlemeye mecbur hisseder ve yarısında uyuyakalsak da kültürsüz görünmek istemediğimizden herkese ne kadar muhteşem olduğunu söyleriz.
İşte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hâlâ, Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikâye diye homurdanıp dururuz.
Kendi kendinin patronu olmayı öğren, kimsenin etkisi altında kalma! Sessiz... sakin... ama inatla yaşa! Herkesi dinle, ama senin için en iyisi neyse, onu yap...
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım...
Her gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye, Altınları, gümüşleriyle övünmeye. Tam işleri dilediği düzene girer, Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben diye.