#Hukuk - @callmeishmael
İnceleme
23g
“Eğer okuduğumuz kitap bizi, kafamızın ortasına inen bir yumruk gibi sarsmıyorsa niye boşuna okuyalım ki,” demiş Franz Kafka, doğru da söylemiş. Kitap dediğin, insanın kafasına indirilmiş bir darbe hissiyatı vermeli. İşte bu kitap da öyle, kafama inmiş bir yumruk hissiyatı yarattı bende. Apansız yediği yumruğun etkisiyle darmaduman olan boksörün sendeleyip de ringin orta yerine kapaklanması, kapaklandığı yerden de uzun süre kalkamaması gibi ben de zihnen epey vakittir kendime gelemiyorum, başımda sanki bir ağrı…

Ceza avukatlığı yapmış avukat Faruk Erem. Meslek hayatı boyunca yaşadığı birtakım anıları, kendisini derinden sarsan olayları kaleme almış bu kitapta. Her biri sanki birer Sabahattin Ali öyküsü. Kimisi varlığından dahi haberdar olunmayan Anadolu köylerindeki insanların, kimisi şehir hayatında her gün yanımızdan geçip giden onlarca yüzlerce insanın hazin yaşam öyküsü. Meğer hiç tahmin bile edemeyeceğimiz kimselerin de bizi derinden etkileyecek ne yaşamları varmış.

Kimisi bir cinayete kurban gider, kimisi en sevdiğini toprağa verir. Kimisi kan davası, toplum baskısı yüzünden cinayet işler, kimisi bam teline basıldığı için. Kitaptaki bazı olaylar bana yer yer Yaşar Kemal'in şu sözünü hatırlattı: “İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli.”
Bir Ceza Avukatının Anıları
Faruk Erem - LYKE KİTAP - 07.02.2020
289
#Hukuk - @callmeishmael
Alıntı
23g
[…] O dönemde avukatlara kâğıt para verilmezdi. Bir ufak meşin torba içine birkaç altın konur, ayakucuna bırakılırdı. Zaruret içinde yaşayan baro başkanına “Üstat, ayakucunuza o kadar kese bırakıldı. Neden böylesiniz?” diye soruldu. Yanıt şöyle oldu: “Almak için eğilmek lazımdı, yapamadım.”
95'in 45. sayfasında
Bir Ceza Avukatının Anıları
Faruk Erem - LYKE KİTAP - 07.02.2020
211
#Hukuk - @callmeishmael
Alıntı
23g
Adalet asıl suçluyu bulamadı diyelim.
Hiç olmazsa suçsuzu cezalandırmasın.
95'in 22. sayfasında
Bir Ceza Avukatının Anıları
Faruk Erem - LYKE KİTAP - 07.02.2020
206