Lorca’nın şiirinden küçük bir derleme. Voznesenski’nin dediği gibi, Lorca’yı hiç görmedik. Çok geç doğduk bunun için. Ama ona her gün Rastlıyoruz. Çünkü onun yüreğini tanıyoruz. İncinebilir, saydam, *ışınların titreştirdiği ipek gibi, Küçük çanların ince sesleri gibi.* Zambak ve Gölge her gün rastladığımız bu ozanın, kimisi daha önce Türkçe söylenmiş şiirlerinden oluşuyor. Onları Yeniden söylemek istedik. Tıpkı dilimize yerleşmiş Türküleri zaman zaman söylemek ister gibi. Yeniden, yeniden söylemek, söyledikçe onları Sesimize karıştırmak ister gibi. Zambak ve Gölge Lorca’nın şiirine bakışımızda titreşim kazanan iki Sözcük. Birinde bize doğru uçuşan, biraz gizemli, Biraz esmer bir acılık, ötekinde ise güneşin Parlaklığına aldırmayıp ay ışığına bürünmeyi Yeğleyen bir ürperti duyuruyor kendini. Parlamayan, Ama solmayan da. Günün bir başka yarısı. Dünyanın kabuğunun altı.