Milliyetçilik ne demektir? Hepimiz milliyetçi miyiz? Olmalı mıyız? Milliyetçilikle sınıfçılık-bilimsel sosyalizm, ümmetçilik arasındaki ilişki nedir? Türk Milliyetçiliği ile Atatürkçülük arasında ilişki var mıdır?
Yazar bu soruları 1970’li yılların, *Kavga Yılları*nın ortasında sormuş ve bu kitapla cevaplamıştır.
• Kitap 1978’de çıktığında, ilk ayın satışı 7.500 olmuştu. • Art arda 5.000 ve 10.000’lik baskılarla zamanın kesin *en çok satan*ıydı. • Eser yıllarca ülkücü gençliğin eğitim kitabı olarak kullanıldı. Bugün de böyle kullanılmaya devam ediyor.
Kitapla devletimizin ilişkisi bir aşk-nefret ilişkisidir. TMFS önce Millî Eğitim Bakanlığı tarafından okullara tavsiye edildi. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasının iddianamesinde yedi sayfa ile savcının en çok alıntı yaptığı eser unvanını kazandı.
O yıllarda ODTÜ’de doçent, rektör yardımcısı ve rektör vekili olarak görev yapan İskender Öksüz, Ayhan Tuğcugil müstearı ile yazıyordu.
Amerikan ve Türk milletlerinin menfaatleri çatıştığında Türk'ü, fakat Rus ve Türk veya Çin ve Türk çıkarları çatıştığında sosyalist oldukları için Rusya ve Çin'i tutan insanın milliyetçilikle uzak yakın bir ilgisi olamaz.
Millet, dil, kültür, din, vatan, soy, tabiyet, ülkü, tarih, menfaat birliklerinin birkaçının (veya hepsinin) belirlediği bir cemiyet birimidir. Bu unsurlardan sadece biri umumiyetle millet teşekkülüne yetmez. Fakat mutlaka hepsinin bulunması da gerekmez. Ancak, bir millette ne kadar unsur müşterekse millî birlik o kadar kuvvetlidir.
Mesela Türkiye, ABD üslerinin faaliyetlerine kendi kararıyla son verebilse de bu, “bağımsızlık” sayılmaz. Çünkü komünistlere göre Türkiye komünist kamplardan birine, Rus veya Çin mandasına girmediği müddetçe bağımsız değildir.
Hâlbuki FKF kontrolüne geçmiş bir üniversitede komünistlerden başka kimsenin konuşma, muhalefet etme hakkı yoktu. Buna hocalar ve sosyal demokratlar gibi kendi disiplinleri dışındaki sol gruplar da dâhildi. Aksi dayak, dayak yetmezse kurşundu.