KISA KIBRIS TARİHİ Stratejik öneminden dolayı tarih boyunca Persler, Bizanslılar, Venedikliler, Osmanlılar gibi çeşitli imparatorlukların kontrolüne geçen Kıbrıs’ın tarihinde adanın Birleşik Krallık denetimine geçtiği 1878 yılı büyük önem taşımaktadır. 1950’li yıllarda İngiliz yönetimine karşı başlayan ayaklanmaların ardından 1960’larda kanlı bir iç savaş yaşandı. Türkiye’nin 1974 yılındaki müdahalesi sonrasında Birleşmiş Milletler öncülüğünde sürdürülen çözüm arayışları bugüne dek sonuçsuz kaldı. Tommy Clark’ın Kısa Kıbrıs Tarihi adanın tarihine ve bugün de devam eden siyasi anlaşmazlıkların kökenine dair eşsiz bir bakış sunuyor. “Bir zamanlar adanın tümü tek bir ülke konumundaydı; Türkçe konuşan Müslüman toplum ile Rumca konuşan Ortodoks toplum barış içinde bir arada yaşıyordu. Peki, sonra ne oldu?”
“Türklerden nefret eden Nikos Sampson bir grup Kıbrıslı Rum ile birlikte Türk mahallelerine geldi ve hiçbir ayırım gözetmeden aralarında silahsız erkek, kadın ve çocuğun yer aldığı çok sayıda sivili katledip evleri ateşe verdi.”
“Planın nihai hedefi enosisi yeniden mümkün kılmak ve Kıbrıslı Türkleri yenilgiye uğratarak yok etmekti. Bu, Rumların Türklerle ilgili olarak öngördüğü "nihai çözüm" idi ve "soykırım taslağı" olarak tanımlandı ve adada dili Türkçe olan Müslüman toplumun etnik açıdan temizlenmesi şeklinde yorumlandı.”
“Paris, İsviçre ve Türkiye' de eğitim almış bir tıp doktoru ve Kıbrıslı Türklerin lideri olan Dr. Küçük iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyetinin ilk Kıbrıslı Türk başkan yardımcısı oldu.”
“Megalo İdea, Bizans İmparatorluğu'nun yeniden hayata geçirilmesini ve bu toprakların Yunan Ortodoks halkı tarafından geri alınmasını öngörüyordu. Bu görüş zaman içinde Avrupa çapında Yunanlar arasında ayaklanmalara neden oldu ve sonunda Yunanistan'ın kurulmasına yol açtı.”
Eser ilk etapta girişi Kıbrıs’ın antik dönemden günümüze kadar olan kronolojik sırlamasını veriyor. Sonra da bu evrelerde yer alan ve buraya hükmeden devletlerin tarihlerini kısa kısa vikipedia tarzında iletiyor. Bu anlatımlardan sonra asıl meseleye giriş yapacak, o da Kıbrıs’taki Türklerin Katledilme süreçleri. Ş£refsiz Rumlar, kendilerine tarihleri boyunca ( kendi yönetimleri de dahil) insan gibi yaşama hakkı sunan; refahlarını yükselten, adaleti, huzuru ve her türlü değerli olguyu getiren Türklere karşı inanılmaz vahşetler sergileyerek, son derece dehşet katliamlarla belirttiğimiz olgulara karşılık vermiştir. Bugünde dahil olmak üzere bu kansız ş£refsizler halen aynı görüşteler. Enosis’i ( Yunanistan ile birleşme Mega İdea) gerçekleştirmek için Eoka gibi terör örgütleri kurmaya ve eğitimlerinde bunu temelden çocuklara vermeye devam etmekte. On binlerce Türk’ü kadın çocuk yaşlı demeden katleden bu kansız k@peklere merhamet etmek bana göre Türk Milletine ihanettir. Yabancı bir yazar yazmış olmasına rağmen bunların katliamlarını açık açık dile getirmişken, biz halen bunlara karşı merhametli oluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti düşmanlar tarafından sarılmış durumda. Bunların en önemlileri Amerika, İsrail ve İngiltere’dir. Geri kalan çöplerde bunların piyonu ( Yunanistan, Ermenistan, PKKlılar ve diğerleri) O yüzden devletimizin hızlı bir şekilde Milli silahlar, araç-gereçler ve araçlar üretmesi zaruriyet arz etmektedir. Amerika ve İngiltere Kıbrıs’ta Rum Terör örgütleri ve Yunanlı askerlerin katliamlarını engellemek için müdahale etmek isteyen devletimize karşı tehditkar mektuplar yazmış ve uyarmıştır. Bundan dolayı bir an önce bağımsız ve güçlü bir ekonomiye sahip olmalıdır. Bilimsel gelişmeleri hızlandırıp, bu konuda çalışma yapacak olan her türlü kişi ve kuruluşlar desteklenmelidir. Özellikle savunma sanayi için önemli çalışmaları yapılmalıdır. Ülkemiz düşmanlar tarafından kuşatılmış durumda, içeride istikrarı sağlayıp, Türklük özümüze dönmemiz lazım.