Mehmet Benibil

Yazar
Yazar Sosyal Kitap Üyesi

0

Takipçi

0

Beğeni

126

Görüntüleme

Tarzı

Hakkında

Konya Beyşehir de doğdu. İlkokul ve liseyi Beyşehir de okudu. Kırıkkale Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği ile Anadolu Üniversitesi Tarih bölümlerini bitirdi. Yazar MEB bünyesinde Bilişim Öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Yazarın Hebenneka ve Feramuş Dede Pasajı isminde yayınlanmış kitapları bulunmaktadır.

Son Takip Edenler

Tümü

Alıntılar

Tümü
#Edebiyat - @mehmetbenibil
Alıntı
12g
İnsanların menfaatlerinden dolayı kaçmadık mı kendi küçük dünyalarımıza...
116'ın 58. sayfasında
Bir Tahribat Müessesesi
Mehmet Benibil - ELPİS YAYINLARI - 24.06.2025
278
#Edebiyat - @mehmetbenibil
Alıntı
16g
Yine hazin bir yağmur, sükût içindeki gece ve ben. Kendini arayan biri koluma girmeli, anlatmalıyım ona yağmurda çıkan sessizliği… Mehmet Benibil
116'ın 113. sayfasında
Bir Tahribat Müessesesi
Mehmet Benibil - ELPİS YAYINLARI - 24.06.2025
280
#Alıntı - @mehmetbenibil
Alıntı
24g
Son kez camdan dışarıya baktım. Karanlık dünyayı yavaşça sarıyordu. İçimdeki karanlık ise çoktan dünyamı sarmıştı.
116'ın 112. sayfasında
Bir Tahribat Müessesesi
Mehmet Benibil - ELPİS YAYINLARI - 24.06.2025
352
#Alıntı - @mehmetbenibil
Alıntı
25g
İnsanın ölmesi midir kıyameti yoksa yaşaması mı?
116'ın 8. sayfasında
Bir Tahribat Müessesesi
Mehmet Benibil - ELPİS YAYINLARI - 24.06.2025
384

İncelemeler

Tümü
#Felsefe - @mehmetbenibil
İnceleme
16g
Yazarlığın en zor patikası olan kurgusallıkta, yeni bir ruhsal gerçeklik işlemektense genel gerçeklik içindeki zenginliği, fark edilemeyeni, örselenmiş olanı ortaya çıkaracak görüş açılarının çoğaltılması daha kıymetli. Bu roman bu zengin görüş açısının bir sonucu...
Yazar Mehmet Benibil'in, çok fazla yan olay yaratmadan merkezi bir olayla bu kadar fazla duygu durumunu ve toplumsal sorunu işleyebilmesi aynı zamanda başarılı imgeler kullanması takdire şayan...

Bir Tahribat Müessesesi...
Sürekli bir arayış hâlinde olan, farkındalığı yüksek, yaşama sevincini kaybetmiş yalnız bir adamın; sitemkâr bir koleksiyoner olan Zevat Tarumar'ın hikâyesi... Lenfoma kanseri teşhisinin konmasıyla birlikte artan yüzleşme ve kırılganlığın; sorgulama, arayış ve sürekli şikâyet hâlini su yüzüne çıkarması...Eşyanın insan hissiyatındaki canlılığını ve ruhunu, kahramanın geçmişe duyduğu özlemi okuyoruz romanda. Arayışın gark ettiği sancılı bir algı ve ağır bir yalnızlık...

Deneme türü ile romanın katıştığı bir eser. Yazar bununla kalmıyor "bireyin iç dünyasını yansıtan roman" ve "toplumcu gerçekçi roman" anlayışlarını da birleştiriyor. Bireyin bugün geldiği ruh durumu ile toplumdaki bozukluğun geldiği nokta arasındaki pozitif korelasyon...
Genç nesil eleştirisi, kurumlardaki insanların iletişim şekli, çıkar ilişkileri, şekilcilik, eğitimdeki derin sorunlar ele alınmış. En değerli varlığı olan koleksiyonu, olay örgüsündeki aslan payını alıyor.

Güzelliklerden, iyilikten payını alamayanların kurduğu bu düzende önemli sorular soruyor roman başkişisi:
-Bu çabuk doyumun sebebi nedir?
-İnsanlar acılarını düşlerine gömmez mi?
-Dünyanın bir ziyaretgâh olduğunu ne zaman anlayacağız?
-Yüksekteki alçaklar için yaşadığımızın farkına ne zaman varacağız?

Dört olgunun tanımını şiirsel bir şekilde yaparak bir itiraz getiriyor Zevat Tarumar:
Dünyayı insan yıpratma enstitüsü, nefsi ağzımızdaki takılı gem, parayı dünyaya bağlılık izni, düşü ise gerçeği terk etme tehciri olarak tanımlıyor. Romandaki 15 bölümün her bir ismi var ve bu isimleri çok seveceksiniz.

Zevat Tarumar iki şeydir ama iki şey de değildir. Münzevidir ama müptezel değildir. Melankoliktir ama sarhoş değildir.
Bir Tahribat Müessesesi
Mehmet Benibil - ELPİS YAYINLARI - 24.06.2025
327