Yazarlığın en zor patikası olan kurgusallıkta, yeni bir ruhsal gerçeklik işlemektense genel gerçeklik içindeki zenginliği, fark edilemeyeni, örselenmiş olanı ortaya çıkaracak görüş açılarının çoğaltılması daha kıymetli. Bu roman bu zengin görüş açısının bir sonucu... Yazar Mehmet Benibil'in, çok fazla yan olay yaratmadan merkezi bir olayla bu kadar fazla duygu durumunu ve toplumsal sorunu işleyebilmesi aynı zamanda başarılı imgeler kullanması takdire şayan...
Bir Tahribat Müessesesi... Sürekli bir arayış hâlinde olan, farkındalığı yüksek, yaşama sevincini kaybetmiş yalnız bir adamın; sitemkâr bir koleksiyoner olan Zevat Tarumar'ın hikâyesi... Lenfoma kanseri teşhisinin konmasıyla birlikte artan yüzleşme ve kırılganlığın; sorgulama, arayış ve sürekli şikâyet hâlini su yüzüne çıkarması...Eşyanın insan hissiyatındaki canlılığını ve ruhunu, kahramanın geçmişe duyduğu özlemi okuyoruz romanda. Arayışın gark ettiği sancılı bir algı ve ağır bir yalnızlık...
Deneme türü ile romanın katıştığı bir eser. Yazar bununla kalmıyor "bireyin iç dünyasını yansıtan roman" ve "toplumcu gerçekçi roman" anlayışlarını da birleştiriyor. Bireyin bugün geldiği ruh durumu ile toplumdaki bozukluğun geldiği nokta arasındaki pozitif korelasyon... Genç nesil eleştirisi, kurumlardaki insanların iletişim şekli, çıkar ilişkileri, şekilcilik, eğitimdeki derin sorunlar ele alınmış. En değerli varlığı olan koleksiyonu, olay örgüsündeki aslan payını alıyor.
Güzelliklerden, iyilikten payını alamayanların kurduğu bu düzende önemli sorular soruyor roman başkişisi: -Bu çabuk doyumun sebebi nedir? -İnsanlar acılarını düşlerine gömmez mi? -Dünyanın bir ziyaretgâh olduğunu ne zaman anlayacağız? -Yüksekteki alçaklar için yaşadığımızın farkına ne zaman varacağız?
Dört olgunun tanımını şiirsel bir şekilde yaparak bir itiraz getiriyor Zevat Tarumar: Dünyayı insan yıpratma enstitüsü, nefsi ağzımızdaki takılı gem, parayı dünyaya bağlılık izni, düşü ise gerçeği terk etme tehciri olarak tanımlıyor. Romandaki 15 bölümün her bir ismi var ve bu isimleri çok seveceksiniz.
Zevat Tarumar iki şeydir ama iki şey de değildir. Münzevidir ama müptezel değildir. Melankoliktir ama sarhoş değildir.