Herkesin bir derdi vardır.Boşuna"her evin bir derdi vardır,"dememişler.Ancak,önemli bir de kural vardır:"Şayet durumu değiştiremezsen,ona olan bakışını değiştir."
Siz her zaman bir şeylerden biraz hoşlanmazsınız ve bu yüzden de ömür boyu hep mutluluğun bir gün gerisinde kalıyorsunuz.Hoşnutsuzluk her yaptığınızı yıkmaya sevk eder sizi.Her girişiminizi içine çeken bataklıktır bu.Bir elinizle yaptığınızı,diğer elinizle kırıp yok edersiniz.
Çalışmalara her başladığımızda,tembelliğin de yanı başınızda durmakta olduğunu hemen hissedersiniz.Mesaisine başlayacak ve ince yöntemleriyle arsızca kendini savunmaya girişecektir.
Kimlik belgesi olup da,kendilerinin beceremediği,anlamadığı ne varsa hepsini reddeden kimliksizlerden oluşan devasa bir kitle bulunmaktadır.Rahatlarını kaçırmaya kalkanı sürekli yok etmeye çalışır bunlar.Yeni,bilmedikleri ve alışkanlıkları dışında kalan şeyler onlar için tehlikelidir.Böyle yaktılar Giordano Bruno'yu...
...Bu müzmin hastaların özelliklerini incelemeye başlayınca,kendi kişisel iradelerine set çekip,sürekli sadece dışarıdan yardım beklediklerini anladım.
Dikkatini şuan varolana odakladığında ânı yaşarsın.Önüne çıkan fırsatlardan faydalanırsın.Oysa düşüncelerinin esiri olduğunda kaygı içinde ya geçmişte ya da gelecekte yaşarsın.
"Mutsuz olmak için harcadığın tek bir an sana geri gelmeyecek.Yaşamının ne zaman başladığını biliyorsun ama ne zaman biteceğini bilmiyorsun.Yaşadığımız her saniye bize sunulmuş bir hediyedir ve onu ziyan etmememiz gerekir.Mutluluk şimdiki zamanda yaşanır."
"Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımızda hikayenin sonuna gelip gelmediğimizi bilmiyoruz.Oysa bu elbette büyük bir maceranın da başlangıcı olabilir." --Pema Chödrön
Biz zaman zaman acı çekiyoruz.Öyle değil mi?Bugün seviniyoruz,yarın acı çekiyoruz,sonra tekrar seviniyoruz.Bu bir süreçtir.Bu yaşamın doğal bir hareketidir.Eğer biz her şeyin sürekli hareket halinde olduğunu unutmazsak ,bugünkü dertlerimiz o kadar da korkunç,o kadar da çözülemez olmayacaktır.Çünkü yarın tamamen değişik olacak.
Bilge Ömer Hayyam:"Benim hakikatimi,kötü insanlar sürüsü kötülük adına kullanamasın diye yedi mühür ve kırk kilit altına gizledim"demiş.Küçük burjuvanın eline kudretli bir silahın geçmemesi için gizli bir yazı bilimi üretilmiştir.
...aynı özlem,aynı arayış içindeki umut,aynı umutsuz,hazin istek.Çünkü daima 'ötekini' severiz,daima onu ararız,hayatın bütün koşullarında ve değişikliklerinde...Bunu biliyormusun?Hayatın en büyük sırrı ve en büyük hediyesi,'aynı türde'iki insanın karşılaşmasıdır.
Herkesin hayattaki haritası başparmağının izi kadar biriciktir Birbirinin aynı olan iki harita yoktur.Aynı cümleyi aynı şekilde anlayan iki kişi yoktur...bu nedenle,insanlar söz konusuysa onları nasıl olmaları gerektiğine ilişkin kendi kavramınıza sığdırmaya çalışmayın. --MILTON ERICKSON
Kendi içine dönen duygusal enerji ciddi mide-bağırsak sorunları,baş ve bel ağrıları,boyun ağrısı,ciddi kas gerilimi,romatizma,astım,kalp krizleri ve kanserler gibi ciddi fiziksel sorunlara neden olur.
İnsanlar,vicdanın varlığını kendilerinde yoklamazlar,daima karşılarındakilerde ararlar.Bulamayınca kızarlar, ifrit olurlar.İşte hep patırtılar bundan çıkar.