Sultan'ın kızına bir gariban aşık olmuştu Sultan bunu duyunca aşıkı huzura getirtip,
-ya ülkemi terk edeceksin dedi ya da kelleni vurdurtacağım kararını hemen ver.
Adamdan civanmerlik yokmuş düşündü taşındı ve gitmeye karar verdi Sultan ise adamın cevabını duyunca cellatları çağırttı Vezir dedi ki:
-Hünkarım neden suçsuz birinin kellesini vurdurdurttunuz ?
-Çünkü gerçek bir aşık değildi o, sahtekardı. Eğer gerçekten aşık olsaydı başının kesilmesini seçerdi. Eğer başının kesilmesini seçseydi, tahtından kalkıp onu yerime oturtacaktım.
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler. Binbir derde düşer, canlarından bezerler. Öyleyken ne tuhaftır, yine de övünür. Onlar gibi olmayana adam demezler.
Ey aymaz ! Gördüğün bu beden bir hiçtir. Şu şatafatlı gök kubbe de bir hiçtir. Hoş ol ki bu kurulup-dağılma yurdunda bir nefestir alacağım o da hiçtir.
Her gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye altınları, gümüşleriyle övünmeye tam işleri dilediği gibi düzene girer ecel çıkabilir bu pusudan; benim ben diye
Aslında özel hayatında kralın bu adamı bütün mezar taşlarında yazdığı gibi dürüst bir adam, iyi bir baba, iyi bir oğul, iyi bir koca, iyi bir dost olabilir
Ey halk ! Ölüm cezasını sizin için değil bakanlık görevine gelebilecek biz vekiller için kaldırıyoruz. Guillotin'in düzeneğinin toplumun üst katmanlarını rahatsız etmesini istemiyoruz. Onu kırıyoruz
İdeallerini özenle yukarı doğru, en büyük zevki bulacağın bir zirveye doğru eğit. Bu durumdan memnun olurken bir yandan da komşuna ve topluma fayda sağlayacağından emin ol.
Bir anne çocuğu kıyafet giysin diye çıplak, yemek yesin diye aç kalabilir; onu acılardan korumak için işkence görebilir, yaşasın diye ölebilir. Bu fedakarlıkları yaparken yaşamdan zevk almaktadır