Öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise, bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, varolmaya, dar çevre yitikleri’nde önem kazanmaya…
''Genç insanlar niye ölür? Niye ölünür?'' Şair ''Bilmiyorum''. Zorba ''O halde okumakta olduğun bu kitaplar ne işe yarıyor? Bu suale cevap veremiyorlarsa, sana ne anlatıyorlar?'' Şair: ''Senin gibi suallerine cevap bulamayan insanların acılarını anlatıyorlar''.
Artık ne mutlu ne de mutsuzum Her şey geçip gidiyor Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek bu. Her şey geçip gidiyor.
bak, palandöken daglarinda karlar erimiş teknelerde kol kola bahar sulara inmiş daglar için, sular için bana bir gül ver bir gül ver söküldügüm günler için
.Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan.
"Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?"