“Bugünlerde dünyanın gitgide daha çok yerinde insanlar yaptıkları şey yüzünden değil, oldukları kişi, daha doğrusu, oldukları sanılan kişi yüzünden hapsediliyorlar.
dünya bazen içinden çıkamadığın kapkara bir kafese dönüşür.. o zaman tek çare, yeniden özgür olabilmek için savaşmak ve elinden ne geliyorsa yapmaktır..
¶¶ Ne biçim insanlar bunlar Ne acayip mahluklar! [...] Vatanları yok, vicdanları yok, Allah'a da, güzelliğe de, fazilete de inanmıyorlar, bunu anladık, peki Para için mi yaşıyorlar ¶¶
Biz insanlar da hayat yaprağının ucunda âdem uçurumuna doğru sarktığımızdan habersiz, rahat ve müsterih zevk süren birer damlacıktan başka neyiz bilmem ki
Canları sıkılan evli kadınları, itaatkâr köleleri, kendilerini satan ya da kiralayan fahişeleri, iç çeken bakireleri bir kenara bırakırsak, geriye kaç kadın, kendi seçtiği erkekle buluşan kaç sevgili kalır Yine acaba kaç erkek, sevdiği kadının, özellikle başka bir şey yapamadığı için kendini sunan değil, bir başka nedenle kendini veren bir kadının yanında uyur Kimbilir Belki bu gece Semerkant'ta tek bir seven kadın ve tek bir seven erkek vardır. Neden sen, neden ben, diyeceksin. Çünkü Tanrı nasıl bazı çiçekleri zehirli yaratmışsa, bizi de âşık yaratmış da ondan.