#Edebiyat - @callmeishmael
İnceleme
25g
Düşmeyenler kazanmıyor, sadece daha uzun can çekişiyor.
Bu ufacık kitap, okuduğum süre boyunca bana kendi basit, aciz, muhtaç hayatlarımızı düşündürdü. Doğduk doğalı tek yaptığı tutunmaya çalışmaktan başka bir şey olmayan bizim gibileri anlatıyor.

~~~

Merkezde yer alan iki karakter, birbirinin karşısına tesadüfen çıkmış, tutunmaya çalışan iki farklı insan tipi… Biri, tüm çektiklerine rağmen pedalları çevirmek için elinden geleni yapıyor “her şeye rağmen”; öbürü ise artık tutunmaya çalışmaktan yorulmuş, sadece acı çekiyor ve tek arzusu çektiği acıların artık son bulması.
Okuyan herkes kendini bir karaktere daha yakın hissetmiştir elbet. Benim tek diyebileceğimse, ilk kez bir kitapta, kendimi okuyormuşum gibi bir karakterle özdeşlik kurdum. Seni öyle iyi, öyle yürekten anlıyorum ki Gloria, çünkü kendimi bildim bileli aynı duyguları ben de hissediyorum. [Doğum günümde böyle bir kitaba rastlamış olmak da kaderin hüzünlü bir cilvesi olsa gerek. :') ]



Bu romanda, umut etmek var ama umudun kendisi yok; tükenmeye mecbur bedenlerle zaten çoktan tükenmiş ruhlar var. Bu sadece bir dans yarışması değil; bu, insanın içindeki umuda, insanlığa dair son kırıntıyı da un ufak eden bir zafer yalanı. Ve en korkuncu da kimse kimseyi bu sahneden itmiyor. Kendi kendine çöküyorsun. Herkesin gözü önünde, alkışlar eşliğinde yok olup gidiyorsun.



Belki de hepimiz o pistteyizdir, düşene kadar…
Atları da Vururlar...
Horace Mccoy - Scala Yayıncılık - 2021
296