Bu kitapta yer alan üç hikaye de 1856’da yazılmış. Tolstoy da bu sırada 28 yaşında. İlk hikaye olan “Tipi,” Tolstoy’un en dikkat çekici hikayelerindendir. karakterlerin olağanüstü bir canlılıkla çizilmiş olması bir yana, sıradan bir doğa olayını öylesine dramatik resmeder ki, okur kendini onun içinde bulur, hatta neredeyse üşüdüğünü hisseder.
İkinci hikaye, “Tenzil-i Rütbe”de Tolstoy’un derin insan sevgisi, hem de son derece itici bir Guskov karakteriyle ortaya serilir. Hikayenin dramatik finaline kadar okur, Guskov’a belli bir sempatiyle yaklaşır, zavallılığına rağmen onun bir alçak olmadığını düşünür. Son hikaye, “Toprak Ağasının Sabahı,” yazarının kişisel deneyimlerini yansıtır. Romanın baş karakterş Nehlyudov, belli ki Tolstoy’un kendisidir: hayatını köylülerine, iyiliğe ve erdeme hasretme düşüncesi ve eylemi Tolstoy’a aittir. HY
İş Bankası Kültür Yayınları'ından okudum bu kitabı. İçeriğinde üç değil, beş hikaye mevcut. Tipi, Luzern, Yemelyan ve Davul, Üç Mesel, Üç Soru isimleriyle konu bakımdan birbirlerinden çok farklı, iletmek istediği mesajlar bakımdan ise benzer ana fikirleri içeriyorlar.
İnsan ilişkileri, çıkarlar doğrultusunda topluma yabancılaşma, sınıflaşma, iyi, kötü ve âhlak üzerine yazarın öz görüşlerini kapsıyor her hikaye.
Akıcı ve kısa olmasıyla özellikle odaklanma sorunu yaşayan okurlara tavsiye ederim.
"Yolumuzu kaybettiğimiz konusunda kuşku duymak hâlâ mümkün olsaydı, yanlıştan dönülmesi için verilen tavsiyeye karşı takındığımız tavır, nasıl umutsuzca yolumuzu kaybettiğimizi ve ne büyük bir çaresizlik içinde olduğumuzu gösteren en büyük kanıt olurdu."
"Düşünce, insanin tüm doğruluğu kucaklayamayacak olması bakımından bir yandan yanlıştır. Insan çabalarının ifadesi olması bakımından da öte yandan doğrudur."
"İnsan keşke katı ve kesin bir şekilde yargılamamayı, düşünmemeyi ögrenebilsedi, keşke kendisine yalnızca ebediyen soru olarak kalması için yönetilmiş sorulara cevap vermeseydi. Her türlü düşüncenin hem yanlış hem de doğru olduğunu anlasaydı keşke."
"İyiliği bir yana, kötülüğü diğer yana ayırmak için asırlardır mücadele ediyor, çakışıyor insanlar. Asırlar geçip gidiyor ve tarafsız akıl, iyilik ve kötülük terazisinin hangi tarafına ne koyarsa koysun, terazinin dengesi şaşmıyor."
"Oysa hayat sizi o denli aldatmış ve ahlaksızlaştırmış ki, sevdiğiniz tek şeyle alay ediyorsunuz ve nefret ettiğiniz, sizi mutsuz eden şeyi arıyorsunuz."