Asil bir yüreği ve derin bir ruhu var, bedenen çok sağlıklı ve bende kaldığı bütün süre boyunca bir kez olsun hastalanmadı. Çehresi, güzel ve biçimli; ayrıca, hiçbir ölümlüde onunkier gibi güzel gözler görmedim... Hölderlin'in hiç de sabit fikirleri yok, belki de hayâl gücünü, aklı pahasına geliştirmiştir.
En yakın dostu Sinclair, Hölderlin'in annesine yazıyor;
Oğlunuz, çok iyi ve huzurlu. Yalnızca ben değil, benimle birlikte onu tanıyan altı sekiz kişi daha, onda ruh rahatsızlığı gibi görünen şeyin, hiç de öyle olmadığından; daha çok onun epeyce gizli nedenlerle takındığı bir kendini ifade etme tarzı olduğundan eminler ve onun arkadaşlığından yararlanabildikleri için çok mutlular...
Aslında, bizim için trajik olan bu: Bir muhafazanın içine tıkılmış, canlılar dünyasından suspus gidiyoruz. Alevlerin yakıp tükettiği kişiler olarak, hükmetmeyi başaramadığımız alevin kefaretini ödemiş olmuyoruz.
Özbilinç olmadan nasıl "ben!" diyebilirim? Ben kendime karşı koyduğurn için, kendimden ayrılırım, ama bu ayrılığa rağmen kendimi karşıtımda aynı olarak görürürn.