Yalnızlık Heceleri Köknar ağacının dibine oturdum Akdenizdi. İkiz gu?neşti Ayaklanan bir kadın yüzüydü Yaramı sever gibi sevdim gelincikleri Taslara sesini veriyordu ru?zgar Eğildim telası önünde kertenkelenin Dağlar mavi bir zamandı Otlarda soluk alıyordu tanrı Sevdiğim kadınlardan bir mucize Bu?tu?n acılarımın dışına çıktım Elinden tuttum çocuk babamın Annem yeni doğuruyordu beni. Sildim pişmanlığı payıma düşen hayattan.
Öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise, bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, varolmaya, dar çevre yitikleri’nde önem kazanmaya…