Oğuz Atay İncelemeleri

Yazar

4

Takipçi

4

Beğeni

802

Görüntüleme

Oğuz Atay İncelemeleri

@faikyilmaz9
İnceleme
1g
Bir Bilimadamının Romanı


Kitabın Adı: Bir Bilim Adamının Romanı Mustafa Inan
Yazarı: Oğuz Atay
Yayınevi: @iletisimyayin
Türü: Biyografik Roman
Basım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 272 Sayfa

Düşünceler: Yazarın en meşhur romanı hepimizin bildiği gibi 'Tutunamayanlar' Ama O'nu henüz okumadım

Tutunamayanlarda tutunabilmek için önce yazarın tarzını benimsemek istedim. Değerli eşim @_withfeza_ 'nın önerisi ile de bu kitaba başladım.

Kitap biyografik bir roman. Yazarın İtü 'de okurken hocası da Hüseyin Inan 'ı anlatıyor. Her ne kadar biyografik bir roman olsada türünün örneklerinden çok daha farklı bir eser bu.

Yazarın kendi üslubu ile kaleme aldığı, edebî metinlerle süslediği bu eseri büyük bir zevkle okudum.

1944-1970'li yıllar arasında ülkenin sosyolojik fotoğrafından kesitlerde sunuyor

Bilime verilmesi gereken değer, yokluk içinde ülkemize hizmet etmeye çalışan büyük kısmı isimsiz kahramanlar , gençlerin bilime özendirilmesi gibi konuları işleyip topluma ışık tutan yazarın yer yer sistemi ve toplumu eleştirdiği de görülüyor.

" Ben aylardır hastayım, üniversitrdekilerin bile vaziyetimden haberi yok. Oysa bir futbolcunun bileği incinse gazetelere kocaman başlık oluyor" diyor mesela.

Bunun gibi pek çok anektod var eserde.

1911-1967 yılları arasında yaşayan hocası Prof Dr. Mustafa Inan'ın hayatını okurken çok yönlü bir insanı tanıyacak, sevecek kendisine ve tabi kitabın yazarına da büyük bir saygı duyacaksınız

Herkese tavsiye ediyorum bu güzel ve türünün az bulunan eserini
Bir Bilim Adamının Romanı - Mustafa İnan
Oğuz Atay - İletişim Yayınevi - 2023
70
@faikyilmaz9
İnceleme
7g
Korkuyu Beklerken


Kitabın Adı : Korkuyu Beklerken
Yazarı : Oğuz Atay
Yayınevi : @iletisimyayin
Türü: Hikaye
Basım Yılı: 2007
Sayfa Sayısı: 202 Sayfa

Düşünceler: 1977 yılında 43 yaşında vefat eden yazar kısa yaşamına az sayıda eser sığdırabilmiş olsa da ( 7 kitap) etkisi ve edebiyatımızdaki yeri bundan çok daha fazladır.

Tutunamayanlar eseri oldukça ses getiren yazarın bu eseri tek hikaye kitabıdır. 8 hikayeden oluşan bu eseri Tutunamayanlar kitabına eşim @_withfeza_ nın da tavsiyesi ile bir ön hazırlık olarak okudum. Yazarın tarzına, dünyasına uyum sağlamak istedim

Yazarın diğer yazarlara benzemeyen hiç bir akımın temsilcisi olmayan bir yazım tarzı var. Ruhsal ögelere sık sık yer veren gerçekle hayal arasında gidip gelen bir tarz bu.

8 hikayede genellikle yalnız olan yalnız kalan karakterler işleniyor. Toplumdan soyutlanan ya da toplumun dışladığı bu karakterlerin ruh sağlığı da pek iyi değil. Ama her ne kadar soyutlanmış olsalarda toplumla iç içe oluyor bu insanlar ( bazende zorunda kalıyor)

Toplumda " Tutunanamayan " insanlar anlatılıyor aslında. Yaşayan ama yaşama tutunamayanlar.

Bir kısmı mektup biçiminde yazılmış, bir tanesi de hikaye içinde mektup şeklinde. Değişik betimlemeler , karamsar bir ruh hali göze çarpıyor sık sık.

Şimdiye kadar okuduğum hikayeler içinde en özgün olanıydı diyebilirim.

Herkesin okumasını, bu tadı özumsemesini isterim.
Korkuyu Beklerken
Oğuz Atay - İletişim Yayınevi - 2024
215
@nese
İnceleme
20g
Ezberledin mi Rolünü?
Hayatın hikmetlerinden dolayı kafamız zaten karışık. Ben Atay’ın Hikmet’ine bir bakalım derim. Çünkü Albay’ı, Sevgi’si, Nurhayat’ı, Bilge’si ve diğerleri; hepsinden ortalama bir “Hikmet” çıkarabiliriz.

Arada kalmış, sayfalar arasına sıkışmış biri Hikmet. Hem kızdığı, hem hepsini birden kucaklamak istediği insanların, sevdiği kadınların, hatta oturduğu evin bile orta katında, arada kalmış bir insan. Bir gün, “Ben ölmek istiyorum sayın albayım ölmek!” deyip, başka bir gün, “Ben yaşamak istiyorum, yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum!” diyecek kadar arada kalmış biri.

Sen ne yaptın Hikmet?
Gerçeklerden düşlere, düşten gerçeklere sıçrayıp durdun. Kendinle birlikte bizi de savurdun! Kaç kişiydin sen aslında; biz hangisiydik?

Hayatla dalga geçemezsin, buna müsaade etmez kendileri. Sorgulamada kalsan, ötesine geçmesen öylesi daha kullanışlı olmaz mıydı?

“Değil mi albayım? Allah belanı versin Hikmet! Peki albayım.”

Başarısızlıklarının sebebini diğerlerinin üzerine yıkmakla içerinde huzur, dışarında dünya nimetleri bulacağını sandın. Kaçtığında sığındığın yeri savaş alanın yaptın ama insanlar ne yapar eder bozguna uğratır. Asla kaçamazsın. Yakalarlar.

Dert etme! Aklını korusan da bütün oyunları istediğin gibi oynayamazdın. Ancak yol boş olursa karşı kaldırıma geçebilirsin! Senin yolun çok kalabalıktı...

Ama artık yeni bir şey olacak mıydı? Belki de tüm olabilecekleri denedin ve bitirdin. Oyunlar oynamak istiyordun ya, beğendin mi peki? Dışarıdan göründüğü gibi değil. Oyunlar tehlikeli. Bir tarafta her zaman ne istediğini bilen insanlar, diğer tarafta sonrasını düşünmekten ne istediğini de unutanlar.

Her tarafta biraz bulunayım dersen bertaraf olursun.

Tehlikeli Oyunlar’da hiçbir şey kesin değil. Tıpkı yaşadığımız gerçek hayat gibi. Ve ben bu yolculuk boyunca Atay’ın bilinç akışında neredeyse kaybolacaktım.

Böylesi bir kayboluşa gönüllü olarak, bu harikulade eseri bir kez daha okurum.

(NOT: Önsözü kitap bitince okuyun derim.)
Tehlikeli Oyunlar
Oğuz Atay - İletişim Yayınevi - 2024
374
#Edebiyat - @melisaarslan
İnceleme
1y
Bir kitabı özetlemek , incelemek ne kadar zor ? sorulsa , aklıma gelebilecek ilk yazar ve kitaplardan biridir Oğuz Atay Tehlikeli Oyunlar . Alışılmışın dışında , roman tekniğinden uzak, kuraldışı bir teknikle yazılmış bir eser.
Romanlarında devrik cümleler kurmayı seven Oğuz Atay, paragraf boyutuna uzanan uzun cümleler kurmayı seven bir anlatıma sahip.Bu nedenle sık sık anlatım bozukluklarına da düşen Oğuz Atay’ın bu romanı bilinç akışı tekniğine dayalı, daldan dala, fikirden fikre atlayan bir üslup ve anlatımla yazılmış.

Kitabın bazı bölümlerinde kafamın çok karıştığını belli etmek isterim. Belki de yazar bunu bile isteye yapmıştır. Toz konduramıyorum. Romanda karakterin monologları çok fazla . Umutsuz ve karamsar, aynı zamanda esprili Hikmet’in iç dünyasını okumak bende çok güzel duygular uyandırdı. Uyandırmakla kalmayıp, yeni duygulara kapı açtı. Kafasındaki Albay Hüsamettin ile konuşmaları belki de dünyaya haykıramadıklarıydı. Hikmet Benol , belki de Oğuz Atay’ın bir yansımasıdır. Kim bilir ?

Sevgili Atay’ın hızlı geçişleriyle aklım bulanıp kitaba odaklanmakta zorlandıysam da bu kitabı sevmeme engel olan bir sebep değildi. Anlaşılan yazar bizim aklımızla yeni oyunlar peşindeydi. Hikmet’e biraz rahat verip, bize yönelmişti belki de . Anlamlı sözleri ufkumu açtı. Ne güzel yazmışsın Oğuz Atay ! dedim çokça içimden . Cümlelerin altını çizmekten yoruldum .
Yazarın ruhuna rahmet diliyorum.
Okunması önerilebilecek kitaplardan birisi olarak rafımda yerini aldı . Teşekkürler Oğuz Atay !
Tehlikeli Oyunlar
Oğuz Atay - İletişim Yayınevi - 2024
1.335
@huriyecap
İnceleme
1y
Turgut ve Selim karakterleri çevresinde gelişen olaylar üzerinden sevgili yazar bir çeşit kendini ifade etmeye, anlaşılmaya çalışmış. Her yazar aslında anlaşılmak istemez mi, bunca yazdıkları bu amaç için değil midir?

Turgut, hayata tutunamayan arkadaşı Selim'in hayatından kopup gitmesi ile psikolojik sorunlar yaşıyor hatta bir süre arkadaşının ölümüne inanamıyor. Turgut, çok sevdiği arkadaşı Selim'in ölümüne dair bilgiler toplamaya çalışırken karşısına çıkan karakterlerle kendi hayal dünyasında konuşmalar yaparak, okuyucusuyla derin bir içsel yolculuğa çıkıyor.

Hayata dair ne varsa hepsi bu kitabın sayfalarında. Öylece bir çırpıda okuyup kolayca biten bir kitap da değil aslında... Zamana yaya yaya tadına vara vara keyfini çıkara çıkara okunabilecekler arasında.

Gel seninle bir kez daha ağlayalım diyordu Oğuz Atay, Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanmayacaklara...

Tutunamayanlar - Bütün Eserleri 1
Oğuz Atay - İletişim Yayınevi - 2024
1.311