Nasıl ki bir felaketten bahsedildiğinde üzüntü insanların yüzlerine yansır, engelli çocuklardan bahsedildiğinde de insanların yüzlerinde aynı ifade belirir
Boğaz bana daima zevkimizin, duygumuzun büyük düğümlerinden biri gibi gelmiştir. Öyle ki, onun bizde külçelenmiş mânasını çözdüğümüz zaman büyük hakikatlerimizden birini bulacağız sanmışımdır.
Ben Aziz Mahmud Hüdayi Efendi'yi, Sultanahmet Camii'nin temelleri arasında tahayyül ediyorum. Zaman zaman benim için oradan çıkar ve hiçbir hikmetin teselli edemeyeceği bir hüzünle o çok sevdiğim beytini tekrarlar: Günler gelip geçmekteler, Kuşlar gibi uçmaktalar.
Doğrusu da budur. İstanbul, ya hiç sevilmez; yahut çok sevilmiş bir kadın gibi sevilir; yani her hâline, her hususiyetine ayrı bir dikkatle çıldırarak.