Kaçımız açık yüreklilikle şu cümleleri kurabiliriz?
Sevgim hiç kimseye mutluluk getirmedi. Çünkü sevdiğim insanlar için hiçbir özveride bulunmadım. Kendim için, kendi zevkim için sevdim onları. Onların duygularım, sevinçlerini, acılarını arsızca sömürerek kalbimin tuhaf bir gereksinimini giderdim. Ama hiçbir zaman doyuramadım kalbimi. Tıpkı, açlıktan bitkin düşmüş birinin uykuya dalınca rüyasında çok güzel yemekler, köpüren şaraplar görünce, hayal gücünün göksel hazlarını zevkle içine çekince kendini hafiflemiş hissettiği, ama uyanmasıyla birlikte her şeyin kaybolduğu, hayallerin uçup gittiği, geride yalnızca daha da güçlenmiş bir açlığın kaldığı gibi!