Buda’yı ararken Rumi’yi buldum

“Bir gün karşılaşacaksın. Geçen onca yıl, aslında neyi beklediğini, yüreğin çaresizce sızladığında
anlayacaksın. Beklediğinin ‘O’ olduğunu anlamayacaksın önce. Yüzyıllardır tanıyormuşsun hissi
doğacak yüreğinde. Hep seninleymiş¸ ama yokmuş¸ gibi. Gözlerine baktığında, kendini asırlardır orada
yaşıyormuş¸ gibi hissedeceksin. O gelmeden önce hayatın yolunda seyretse de onca yıl ‘hi縒 olduğunu
anlayacaksın. Asıl aradığının ‘kendin’ olduğunu onun gelişiyle anlayacaksın.”
İnsan, sonsuz birliğin koynundan bir kıvılcım olarak kopar ve dünyaya gelir. O birliğin gizi, kalbindeki
kara bir lekede gizlenir. Yaşam, bir gün o saf birliğe dönene kadar bilinmezlikle seyreder. Tekâmül
denilen bu birliğe dönüş için tevafuk-i vesileler gereklidir.
Buda’nın doğduğu topraklara merak salan Süveyda, olduğu topraklarda o gize ulaşır. O saf birliğe
döner. Konya’da aşkını o bedene yerleştirir. Beşerî aşk, ilahi aşkın dünyaca tecelli ettiği halidir. Önce
can olur, sonra gam, sonra da kocaman bir hiç.
Katmandu’ya uzanan yoldan Agra’ya ulaşan, Konya sokaklarında sonsuzluğa eren bir aşk hikâyesi...
Evrenin gönderdiği mesaj misali yeniden ve yeniden karşısına çıkan, ama hayal ama gerçek bir “aşk”.
Önce can olan, sonra gam, sonra da kocaman bir hiç.

Yazar Özgeçmişi

Kendini kadim kültürlerin öğretilerine, bu öğretilerin toplumsal ihtiyaçlarla sentezine adamış bir akademisyen, bir bilim insanıdır. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik ABD’ndan tamamlamış bir eğitimcidir. Doktora eğitimi sırasında Humboldt Üniversitesi’nde (Berlin, Almanya) misafir araştırmacı olarak görev yapmış, doktora sonrasında Yüksek Öğretim Kurumu’ndan (YÖK) kazandığı başarı bursu ile Roehampton Üniversitesi (Londra, İngiltere), Klinik Psikoloji alanında doktora sonrası araştırmalarını (Post-Doc) tamamlamıştır.

Hayatın sert duvarlarına çarptığı “Londoner” yaşamı sırasında karşılaştığı fark’andalık namı diğer mindfulness yaklaşımı, önce akademik sonra kişisel hayatını sarmıştır. Kavramı ve öğretilerin ardındaki felsefeyi anlayabilmek için çıktığı yolda kendini arayan gezgin bir bilgeye dönüşmüştür. İngiltere’de
filizlenen felsefenin eğitimini Amerika’da tamamladıktan sonra Avrupa’da ve Güney Afrika’da aramışsa da modern uygulamaların kökenine inebilmek için ilgisi Doğu’ya yönelmiştir. “Bulacağım ben bu Buda’yı” diye çıktığı yolda Japonya, Malezya, Tayland, Kamboçya’da iz süren Dr. Uzun, Buda’nın doğduğu topraklar olan Katmandu’dan olduğu yerlere, Hindistan’a ulaşmıştır. Dönüp dolaşıp dünyada aradığı felsefeyi Konya’da Rumi’de bulmuştur.

Fark’anda Okullar Enstitüsü (Mindful Schools Institute) kururucusu olan Dr. Uzun’un çalışmaları bu arayış sonrası Kültüre Duyarlı Mindfulness yönelimini almıştır. Mindful Liderlik, İşyerinde Mindfulness, Mindful Okul ve Çocuklarla Mindfulness alanlarında bilimsel, kurumsal ve kişisel gelişim çalışmaları olan Dr. Uzun’un Uluslararası Yas Danışmanı, Psikodramatist, Adleryan ve Transaksiyonel Analiz Psikoterapisti ünvanları da bulunmaktadır.
Halen, Bahçeşehir Üniversitesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik ABD’nda Prof. Dr. olarak görevine devam eden Dr. Uzun’un mindfulness uygulamalarını temel alan En Uzun Yollar Tek Adımla Başlar başlıklı psikoloji temelli kişisel gelişim kitabı bulunmaktadır.