Gülseren Budayıcıoğlu

Kitabın Adı: Madalyonun İçi
Yazarı : @drgbudayicioglu
Yayınevi: @remzikitabevi
Türü: Roman
Basım Yılı: 2018
Sayfa Sayısı : 383 Sayfa

Düşünceler : Daha önce Kral Kaybederse ve Hayata Dön isimli kitaplarını okuduğum yazarın ilk eserini bitirdim bugün. ( sondan geriye okumuyormuşum kitapları )

Parlak psikiyatri kariyerini 2005 yılında açılan ve hala hizmet vermekte olan Madalyon Psikiyatri Merkezi 'nde devam ettiren Gülseren Hanım mesleki tecrübelerini bizimle paylaşmak istemiş. İyi ki de öyle yapmış.

Psikiyatri korkulan ve gerekli önemi vermediğimiz bir bilim dalı. Bedeni arızalar gibi ruhi arızalarımızın olabileceği gerçeğini maalesef kabul etmekte zorlanıyoruz. Bu zincir kırılmakta olsa da hala menfi göz ile bakılıyor psikolojik sorunları olanlara.

Türüne roman yazmış olsamda biraz hatıra, biraz Öykü tadında hatta felsefe ve psikoloji ile de iç içe bir kitap bu.

Kimisine uzun yer verilse de 16 farklı kişi ve olay işlenmiş bu kitapta. Temizlik hastaları, bir iyi bir kötü olup çevresini bunaltan tipler , aile baskısı, toplumsal dışlama ve daha bir çok olguya değinilmiş bu eserde.

Zevkle okudum ,hemen bitirdim bu hayatın içinden eseri. Size de tavsiye ederim hem de zevkle.

Kitabın Adı: Hayata Dön
Yazarı: @drgbudayicioglu
Yayınevi : @remzikitabevi
Türü: Roman
Basım Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 402 Sayfa

Düşünceler : Daha önce ' Kral Kaybederse' isimli eserini okuyup oldukça beğendiğim yazarın bu eserini de etkileyici ve sarsıcı buldum.

Psikiyatri kliniğinde yaşadığı bazen sıradan bazen sıradışı karakterleri bize ustalıkla yansıtan yazarın bu romandaki kahramanının adı Ala.

Zayıf, üstü başı dökülen, çirkin ustelikte huysuz bir genç kadındır Ala. Ama aynı zamanda bilgili ve gizemli bir yanı da var. Hayat hikayesini anlatmak yerine dinlemeyi seçen bu garip genç kadının yorumları ilginç ve aynı zamanda merak uyandırmaktadır

Ala isimli kadının iç dünyasına inebilmek için Hitler 'den , Çariçe Katerine 'ye ,Eva Peron 'dan , Freud 'a hikayeler anlatan yazarın romanı özgün bir hal alıyor, daha merak uyandırıyor.

Kitabın sonuna doğru Ala 'nın acılarla dolu hayatının gizemlerini çözüyor, travmasının çarpıcı nedenleri ise yüz yüze geliyor.

Sonunu anlatmayacağım ama şöyle söyleyeyim kaliteli bir gerilim filmi hissiyatı yaşadım kitabın en son bölümlerinde. Hatta bir ara ana karakterin kitabın yazarını öldürmeye çalışacağını bile düşünmedim desem yalan olur.

Yazarın Ala 'yı hayata döndürme çabaları sonuca ulaşacak mı? Yoksa durumu daha da kötüye mi evrilecek? Bu soruların cevabını kitabın son satırlarında bulacaksınız.

Bin bir hayat gailesi içinde hayata dönmeye çabaladığım günlerde okudum bu kitabı. Beğendim ve etkilendim. Herkese de zevkle tavsiye edebilirim aslında. ' Neler varmış ' demek birazda şükretmek için.

2025 - 4. Kitap

Kitabın Adı : Günahın Üç Rengi
Yazarı : Gülseren Budayıcıoğlu
Yayınevi : @remzikitabevi
Türü : Roman
Basım Yılı: 2008
Sayfa Sayısı: 286 Sayfa

Düşünceler : Gülseren Budayıcıoğlu geçmişteki parlak sunuculuk kariyerinin yanında ," Madalyon" adındaki kliniğinde meslektaşlarıyla psikiyatr olarak hizmet vermektedir. Buradaki ilginç kişileri ve olayları kitaplaştırarak çok okunan yazarlar arasına da giren Budayıcıoğlu'nun eserleri pek cok TV dizisine de uyarlanmıştır.

2007 yılında ilk basımı yapılan bu kitap yazarın ikinci eseri. Toplumda pek hoş karşılanmayan üç ana karakteri ve onların çevresini anlatan bu romanlaştırılan eser gerçek hayattan alınan ( tabi isimleri değiştirilen) olayları anlatıyor.

Aykırı ve farklı karakterleri toplum somut olgular üzerinden yargılarken, Gülseren Hanım geçmiş üzerinden sorgulayarak nedenlerini irdeliyor. Kişi ile birlıkte davranışların kökenine iniyor.

Onca şeyi görüp yaşadıktan sonra çoğu şey ilginç ya da garip gelmiyor bana ama yine de okurken üzülüyor ,seviniyor ,kızıyor yani insani tavırlar sergiliyor insan.

Bazı ķişiler özel hayatı anlattığı için yazılanları doğru bulmuyor olsa da isimler açıklanmadığı ya da gizlendiği için ayrıca topluma örnek olması açısından yanlış olduğunu düşünmüyorum. Hatta " neler varmış, neler " deyip ufak tefek sorunları da görmezden gelebilir İnsan.

Ben güzelce okudum. Edebi eser olma kaygısı yok. Ama hayatın içinden bir yapıttı. Okunabilir ilginizi çekerse