Hasan Öztürk’ün kaleme aldığı Yazdıkça ve Yaşadıkça Edebiyat, edebiyatın yalnızca kitap sayfalarında kalan bir alan olmadığını; insanın yaşadıklarıyla, düşünceleriyle ve iç dünyasıyla şekillenen canlı bir süreç olduğunu anlatan deneme türünde bir eserdir. Yazar, edebiyatı hayatın içinden koparmadan ele alır ve okura yazmanın da yaşamak kadar doğal bir eylem olduğunu hissettirir.
Kitapta edebiyat; bir ders konusu ya da kurallar bütünü olarak değil, insanın kendini ifade etme ihtiyacı olarak sunulur. Hasan Öztürk, yazmanın insana düşünmeyi, anlamayı ve kendini tanımayı öğrettiğini vurgular. Yazdıkça insanın olgunlaştığını, yaşadıkça yazacak yeni anlamlar bulduğunu dile getirir. Bu yönüyle eser, okuru hem yazmaya hem de hayata daha dikkatli bakmaya davet eder.