1. Bölüm

Insanın yüzü

28 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
**Roman: "İnsanın Yüzü"**

Küçük bir kasabada, herkesin birbirini tanıdığı, sırların bile fısıldandığı bir yerdi. İnsanlar, yüzlerinde taşıdıkları maskelerle birbirlerine bakıyor, içlerindeki karanlıkları gizlemeye çalışıyorlardı. Bu kasabanın en çok bilinen simalarından biri Kadir’di. Kadir, derin düşünceleri ve insanlara dair karamsar bakış açısıyla tanınırdı. Bir gün, kasabanın meydanında toplanan kalabalığa seslendi.

“İnsan yaranamazsın!” dedi Kadir, sesi yankılanarak meydanı doldurdu. “Adı üstünde, insan bencil, düşüncesiz. Kimi çaresiz, kimi de kayıtsız. Karakter yoksa, neye yarar on ömür?”

Kalabalık, Kadir’in sözleri karşısında sessizleşti. Herkes, kendi içindeki çatışmaları düşünmeye başladı. O an, kasabanın en bencil insanı olan Selim, Kadir’in sözlerine karşı çıkmak için öne atıldı. “Senin gibi düşünenler yüzünden bu kasaba bu hale geldi! İnsanlar değişebilir, sen de bunu kabul etmelisin!” dedi.

Kadir, Selim’in gözlerindeki öfkeyi görünce gülümsedi. “Değişim, bir seçimdir. Ama karakter yoksa, seçimlerin neye yarar?” diye yanıtladı.

Günler geçtikçe, kasabanın insanları Kadir’in sözlerini tartışmaya başladılar. Herkes, kendi içindeki karanlığı sorguladı. Ancak, bu sorgulama, onları daha da karamsar hale getirdi. Eylül, kasabanın en iyi kalpli insanı olarak biliniyordu. O da Kadir’in etkisi altında kalmıştı. Bir gün, Kadir’in yanına geldi ve “Bazen insanları değiştirmek için savaşmak gerekir, Kadir. Ama sen sadece pes ediyorsun!” dedi.

Kadir, Eylül’ün gözlerindeki umudu görünce, “Savaşmak mı? Ama ne için? İnsanlar, içlerindeki karanlığı kabul etmedikçe, hiçbir şey değişmeyecek,” diye yanıtladı.

Zamanla, kasabanın insanları birbirlerine düşman oldu. Selim, Kadir’e olan nefretiyle dolup taştı. Bir gece, kasabanın meydanında bir kavga patlak verdi. Herkes birbirine saldırdı; Eylül, Selim’in elinden yaralandı. Kadir, bu kaosun ortasında durdu ve “İşte, insanın yüzü bu!” diye haykırdı.

Sonunda, kasabanın karanlığı, herkesin sonunu getirdi. Kadir, Eylül, Selim ve diğerleri, içlerindeki karanlıkla yüzleşemeden hayatlarını kaybettiler. Kasaba, bir zamanlar canlı olan bu insanların anılarıyla dolup taştı. Ama geriye kalan sadece sessizlikti. İnsanlar, kendi içlerindeki karanlığı kabullenmedikçe, hiçbir şey değişmeyecekti.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar