Clarissa P. Estés, Kurtlarla Koşan Kadınlar’da gerçekten farklı bir önermede bulunuyor; kadınlar için yalın, uygulanabilir ve doğal çözümler öneriyor. 19. yüzyılla birlikte insanlığın doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkarak, kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor ve kadınların içlerinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın, kurtların doğal yabanıllığında yattığı savını ileri sürüyor. Kadınların çoğu zaman farkında olmadan içselleştirmek zorunda bırakıldıkları eziklik ve yetersizlik duygusuna, bastırılmış cinsel güdülerine çok değişik bir malzemeden yaklaşıyor: masallar! İnsanlığın ortak bilinçaltının aynaları olduğunu düşündüğü masallar aracılığıyla kadın psişesinin derinliklerine iniyor ve birçok açmazdan kurtulmalarına yardımcı olacak masal tadında terapiler uyguluyor. Estés’e göre, kurtlarla kadınlar arasında, vahşilikleri, zarafetleri ve içinde yaşadıkları topluluğun üyelerine duydukları bağ açısından psişik bir benzerlik vardır. Kurtlar ve kadınlar arasındaki bu benzerlik, Vahşi Kadın arketipinde ortaya çıkar.
Artık gün sonu yorgunluklarının sebebi çok küçük bir zihinsel alanda, iş ya da insan ilişkilerinde kısılıp kalmaları değil, doyurucu çalışma ve çabalardır. Sezgisel olarak çevrelerinde ölümün ve yaşamın ne zaman gerçekleşmesi gerektiğini bilirler; nasıl çekip gidileceğini bilirler; nasıl kalınacağını da.
Clarissa Pinkola Estes'in Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabı, kadınların içlerindeki yabancı doğayı, yaratıcılığı ve sezgiyi yeniden keşfetmelerine rehberlik eden, etkileyici bir eser.
Psikoloji, mitoloji ve masallardan beslenen bu kitap, kadınların bastırılmış benliklerini yeniden canlandırmaya yardımcı oluyor 😊 kadınların kendilerini daha iyi anlamalarına ve iç dünyalarını keşfetmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca kadınların toplumsal baskılar ve kültürel dayatmalarla nasıl mücadele ettiğini anlamanızı da sağlıyor.
Şiirsel, duygusal ve dokunaklı bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.
Bizler çok ciltli kitap takımlarıyız. Hayatımızın bir bölümü duvara toslayip yansa da, her zaman bizi bekleyen bir bölüm ve sonra başka bir bölüm daha vardır. Doğrusunu yapmak, hayatlarımızı sahip olmayı hak ettiğimiz şekillerde biçimlendirmek için her zaman daha başka fırsatlarımız olacaktir. Bir başarısızlıktan nefret ederek zamanınızı harcamayın. Başarısızlık, başarıdan daha büyük bir ögretmendir.
‘İnsanlar, kadının kalbinin tam ortasından delindiğini algılayabilseler de, yaralandığını gösteren belirtiler karşısında bilerek ya da bilmeyerek kör kalabilirler.’
‘Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen hala uykudadır.'