Yıllar önce işlenmiş bir cinayetin bir benzeri yeniden işlenince katilin bıraktığı notları takip eden Savcı izlerin eski dostu Met’e dayandığını fark eder. Artık dedektiflik yapan Met için kökleri doğup büyüdüğü kasabaya dayanan eski bir hikâyenin peşine düşme vakti gelmiştir. Geçmişin kapıları aralanırken içeriye süzülen karanlık herkesi şaşırtmaya yetecektir.Gerilimi hiç düşmeyen bu yapbozun son parçasını yerine koyduğunuzda çok şaşıracaksınız.
O ibadet etmeyi bilmezdi. Karanlıkta ibadet edilmezdi. Tapınmak ibadet etmek aydınlık isterdi. İçinde aydınlık kalan bir yer yoktu. Onu aydınlığa çeken bir şey de yoktu. Kar yağınca hava istediği kadar karanlık olmuyordu. Tam tersine gökyüzü beyazlıyordu. Buna çok kızdı. Neydi şimdi bu. İlah ona engel mi olmak istiyordu. Hayır, tabii ki onu dinlemeyecekti. İstediğini yapacaktı. Sonra özür dilerdi. Âdem gibi.