Türk tarihinde sayısız bilge hükümdar ve yöneticiler çıkmıştır. Her birinin derin izler bıraktığı bir gerçektir. Bunların içinde sivil idaredeki başarıları, yaptığı planlar, ürettiği stratejiler, savaş meydanlarında gösterdiği cesaret ve askerlik yeteneği bakımından ünlü Gök Türk devlet adamı Tonyukuk çok dikkat çekmiştir.
Tonyukuk, her şeyden önce bilgeliği ile Türk tarihinde çok özel bir yere sahiptir. Gerçekleştirdiği bilgece hareketlerden dolayı hem kağanların ve yöneticilerin hem de milletinin saygınlığını da kazanmıştır.
Tonyukuk Yazıtları da 1897 yılında bulunduğu günden itibaren Türk dili uzmanları tarafından defalarca çalışılmıştır. Biz de bu çalışmada Çince tarihi metinlerde Tonyukuk ile ilgili bilgileri topladıktan sonra kendi yazdıkları ile bir araya getirdik. Tonyukuk’un içinde bulunduğu Gök Türk devlet modelinin Türk tarihini bütün halinde anlamakta çok değerli olmasını dikkate alarak böyle bir bölüm ilave ettik. Ayrıca Gök Türklerin meydana getirdikleri kağanlıkları ele aldık. Bu çalışmanın kendi alanına bilimsel bir farklılık getireceğine inanıyoruz.
Bilge’nin ülkede Budizm propagandasının yapılması, ve surlu şehirlerin inşa edilmesi yönündeki tekliflerine, Tonyukuk devlet meclisinde sebeplerini açıklayarak itiraz etti ve kabul ettirmedi.
Bilge Kağan dostça insanları seven bir yapıya sahipti. Maiyetindekileri iyi yönetiyordu. Kül Tegin mükemmel bir savaşçı, iyi bir komutan idi. Tonyukuk ise çok cesur, yaşlı bilgili, tecrübeli olup, varlığı Çin için önemli büyük bir tehlikeydi. Bu üç kişi birbiriyle yakın dost idi ve daima ortak hareket ediyorlardı.
… İşte böyle bir anda Bilge, çareyi Tonyukuk’u işbaşına getirmekte buldu. Yetmiş yaşından fazla olan ve herkes tarafından hürmet edilen Tonyukuk engin devlet tecrübesine sahipti. O bundan sonra planlayıcı (Mou-chu) yani stratejist olacaktı. Daha önce boyuna dönmüş olan Tonyukuk geri çağrılmıştı.
Bir ara kendisini kağan ilan etmeyi düşünmüş olan Tonyukuk, şöyle bir değerlendirme yaptı: “Semiz boğa ile zayıf boğa uzakta böğürseler, hangisinin zayıf ya da hangisinin semiz olduğunun bilinemeyeceğini” ileri sürerek, kendince değerlendirme yaptığını anlatır. Sonra Tanrı’nın verdiği bilgiye göre karar verdiğini belirtir.
Gök Türkler hakkında iki yüzyıl boyunca her türlü haberi veren Çin kaynakları ve diğer tarihi kaynaklarda (Bizans, vs.) Gök Türklerin herhangi bir anlaşmayı bozduklarına dair hiçbir kayıt yoktur.
Gök Türk Devleti’nin batısını idare eden İstemi Yabgu’nun, çağdaşı ve komşu devletler olan Sasani ve Bizans’a gönderdiği elçi, aslen Soğd kavmine mensup Maniakh adlı bir kişiydi. Bu da, Gök Türklerin diğer milletlere ne kadar değer verdiğini, üstelik, elçilik vazifesi ile kendi devletlerini temsil etme yetkisi de verdiğini göstermektedir.
İstemi Yabgu Batı Türkistan bölgesini baştan başa fethederken hakimiyeti altına aldığı şehirlerin halkına gayet iyi davranıyordu. Hiçbir zaman Cengiz Han gibi eline geçirdiği şehirlerin ahalisine katliam yapmamıştı.
Gök Türk ülkesinde cari cezai hükümler şunlardı: - Zina yapan evlilerin cezası, idam. - Adam öldürmenin cezası, idam. - Soygun yapan, bağlı at çalanın cezası, idam. - Genç kızları aldatanlar ağır bir şekilde mal ile tazminat ödemek zorunda bırakıldıktan sonra, o kızla mutlaka evlenmesi gerekirdi. …
Tören sırasında kağanın boğazı bir ipek ile sarılır, sonra sıkılıp bırakılarak kaç sene kağanlık yapacağı sorulur. Kağan zor durumda kalarak kızarır, bozarır, söylediği sözler millet tarafından dikkatlice dinlenir, tasdik ve tahkik edilirdi.