Biz, paraları az olsa da onurlu babaların çocuklarıyız. Gösterdikleri yollarla bize iyi kapılar açtılar. Açtıkları yoldan gidemiyorsak bu kendi kabahatimizdir.
Dünya kıtlığa doğru gidiyor.Türkiye Cumhuriyeti’nin ve halkının yaşaması için hayat damarlarından biri ziraat ve hayvancılığımızın âdeta fizik bakımından bu iş için yaratılmış bir ülkede en mükemmel şekilde korunması, göçmen politikasının buna göre ayarlanması en önemli sorundur.
Şöyle yazmış Montaigne; mızmız dırdırcı insanlar hiç sevmem .Bu adamlar yaşamanın sevinçlerine yan çizer, dertlerine can atar dertlerle kaynaşırlar. Sinekler gibi cilalı pırıl pırıl yerlerde tutunamaz. Pürlü pürüzlü yerlere abanır orada rahat ederler ya da sülükler gibi kara kan içer,kanlı beslenirler.
Hocam az önce mutlu olmak hem haktır, hem de görevdir dediniz hak kısmı tamam da görev kısmını biraz daha açabilir misiniz?
Görevdir, çünkü insanın zorluklara kendisi hazır olduğu kadar çevresinde hazır tutması gerekir, az önce seneca’dan bahsetmiştik. Ne diyordu; hayat size bir anda en kötü şartları getirebilir bunlar karşısında da kendimizi bozmamamız lazım.
Espri yapmaktan çekinmek bir yana bir çok insan kendini ifade etmekten de çekiniyor. Bu bir dert hiç hatasız yaşayıp gitmeye çalışan çok kişi var ,başlarına iş almak istemedikleri için belli vasatı tutturup yola öyle devam etmek istiyorlar. İtiraf etmek gerekirse zaman zaman ben de bu yönde kararlar aldım. Neticede sormak istediğim şu: Hatasız yaşamaya çalışmak tamam ama buna yaşamak denir mi?
Evet okumak bir yetenektir ,çünkü merakla bağlantılıdır, daha önce de dediğimiz gibi merakın kendisi uyandırılabilir; harekete geçirilebilir ama açıktır ki esasen doğal bir yetenektir.
Ah benim gök gözlü yiğidim. Senin yüceliğinin, senin devrimciliğinin bir kitaba sığmayacağını biliyordum.
Ben daha çok Atatürk'ün kişiliğine dair bilinmeyen bir şeyler bekliyordum. Belki bir iki şey öğrendim mesela Konyalı olduğu söylentileri evet ama kendisiyle alakalı çok daha detaylı bir kitap bekliyordum.
İlber Ortaylı çok sevdiğim saygı duyduğum bir tarihçi. Savaşları mükemmel bir şekilde anlatmış. O an o atmosfere girip bir daha asla çıkmak istemiyorsunuz.
Atatürk'ü bilmeyenler, öğrenmek isteyenler için harika bir kitap olmuş. Fotoğraflarla desteklenmiş ki sayfa 235'teki fotoğrafı ilk kez gördüm. Dipnotlardaki kaynaklarla, akıcılığıyla, İlber Ortaylının kendine has yorumlarıyla, her daim gündemden düşmeyen bazı yalan yanlış bilgilerin neden yanlış olduğunu ve doğrularını açıklayarak, bazı bilinmeyen kelimeler dışında her yaştan okuyucu için doyurucu bir kitap çıkmış ortaya.
Fakat ben zaten Atatürkle ilgili çok kitap okuduğum için olacak ki benim beklentimi karşılamadı