Halukgta

@halukgta
Üye
calendar_month Aralık 2025 tarihinde katıldı
OKUMALARIM
Tümü
Ha
#İslam - @halukgta
İleti
9s
Her Konuda Yaptığımız Gibi, TESETTÜR Konusu‘da Toluma, Aynı Yöntemle Anlatılıyor.
Bu Cuma namazında vaaz veren hoca, TESETTÜR konusu hakkında konuşma yapıyordu. Sözlerine başlarken her zaman yaptıkları gibi konuya şöyle başladı. BİR MÜSLÜMAN, ALLAH’IN VE RESULÜNÜN EMRETTİĞİ TESETTÜRÜ HAYATINA GEÇİRMELİDİR. Aslında bizler bu tür söylemlere alışığız, ALLAH’A VE RESULÜNE İTAAT EDİN şeklinde olduğu gibi. Peki, tesettür ne anlama geliyor burası önemli. Kelime anlamı ÖRTÜNMEK, GİYİNMEK diye kısaca cevaplayabiliriz. Bu konu çok önemli, lütfen makalemi sonuna kadar okuyunuz, çok uzun yazmışsınız demeyiniz. Okuma alışkanlığı edinemediğimiz için, her anlatılanı doğru zannedip bizleri Allah ile aldatanlarında tuzağına rahatlıkla düşüyoruz.

Peki, nasıl giyinmek tesettür olabilir? Allah Kur’an’da bunu detaylı açıklamıyor yani kullarını istediği tesettür konusunda gerektiği kadar bilgilendirmiyor da, bunu Resulüne mi bırakmış? Bizlerde bunu, Resulün rivayet hadislerinden mi öğreniyoruz da, ALLAH’IN VE RESULÜNÜN TESETTÜR EMRİNE UYUN DİYORLAR. Diyanet İslam ansiklopedisinde, tesettürü bakın nasıl tarif ediyorlar. “İNSANIN FITRÎ, TABİİ, ÖRFÎ VEYA DİNÎ BİR GEREKÇEYLE VÜCUDUNUN BELLİ YERLERİNİ ÖRTMESİ ANLAMINDA TERİM.” Örtünme giyim elbette gelenekseldir, ayrıca iklim şartları toplumun örfü adetleri giyinmelerinde etkili olmuştur. Peki tesettür konusu Kur’an’da örf, adet, geleneklerle birlikte mi geçiyor, yoksa fıtri yani yaradılışımız gereği, bazı bölgelerimizi özellikle kapatmamızı, örtmemizin gerektiği mi anlatılıyor. Çok üzgünüm ama bizler ne yazık ki Allah’ın bu konuda da emretmediği birçok şeyi, bizler dine ilave ederek Arap geleneğini de, dinin emri gibi algılamışız. Bu düşünce ve inanç çok büyük bir hatadır.

ÇOK DAHA ÖNEMLİSİ BİZLER, ÖNYARGILARIMIZDAN KURTULAMADIĞIMIZ İÇİN, BİR TÜRLÜ ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ ORTA YOLU İZLEYEMEDİĞİMİZDEN, BİRÇOK KONUDA OLDUĞU GİBİ, TESETTÜRÜN DE ORTA YOLUNU BİR TÜLÜ BULAMADIK.

Önce şunu lütfen unutmayalım, dinin sahibi Allah’tır ve ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyorsa, Rabbimiz bu konuda da, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez. Yani Allah’ın Kur’an’da emrettiği TESETTÜR yani giyim kuşam emri neyse, Resulü de ona uymuştur. Asla ilave yapamayacağı gibi, Arapların giyimi kuşamı ile farklı ülkelerde ki insanların GİYİM KUŞAMI HEM İKLİM, HEMDE GELENEKLERİ ÖRF VE ADETLERİ DOĞRULTUSUNDA FARKLIDIR. Bunun din ve inançla hiç bir ilgisi yoktur. Şunu özellikle hatırlatmak isterim, Allah biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, çünkü sizi Kur’an’dan sorumlu tutuyorum emrini verdiyse, TESETTÜR KONUSUNDA DA RABBİMİZİN MUHKEM BİR ŞEKİLDE, KUR’AN’DA AÇIKLAYIP UYARDIKLARININ DIŞNDA, TOPLUMA DAYATILANLARI ALLAH’IN EMRİ GİBİ GÖRMEYELİM, BÜYÜK HATA EDERİZ. Allah’ın yemin ederek kolaylaştırdığı dini, atalarımızın batıl hurafe inançlarını yaşayabilmek için, dine ilaveler yaparak zorlaştırmayalım, toplumu dinden uzaklaştırırız. Tesettür yani giyim kuşam ile ilgili Allah ne emretmiş gelin ona bakalım.

Nahl 81: ALLAH YARATTIĞI ŞEYLERDEN, SİZİN İÇİN GÖLGELER VAR ETMİŞTİR. DAĞLARDAN DA SİZİN İÇİN BARINAKLAR YARATMIŞTIR. SİZİ SICAKTAN (VE SOĞUKTAN) KORUYACAK ELBİSELER VE (YİNE) SAVAŞTA SİZİ KORUYACAK ELBİSELER (ZIRHLAR) YARATMIŞTIR. İŞTE BÖYLECE (ALLAH) TESLİMİYET GÖSTERMENİZ İÇİN ÜZERİNİZE NİMETİNİ TAMAMLIYOR. (Mehmet Okuyan meali)

Araf 26: EY ÂDEMOĞULLARI! SİZE MAHREM YERLERİNİZİ ÖRTECEK GİYSİ, SÜSLENECEĞİNİZ ELBİSE YARATTIK. TAKVÂ ELBİSESİ, İŞTE O DAHA HAYIRLIDIR. BUNLAR ALLAH’IN ÂYETLERİNDENDİR. UMULUR Kİ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALIRLAR. (Kur’an yolu. Diyanet İşl.)

Bakın ilk ayette Rabbimiz bizlere sıcaktan ve soğuktan koruyacak elbiseler, hatta savaşta bizleri koruyacak kıyafetleri de yarattığı bilgisini veriyor. Hiçbir detaya girmeden, peki neden? Çünkü bu Kur’an yalnız Araplara inmedi, tüm dünyada yaşayan insanlara indide ondan. İklimi soğuk olan ülkeler var sıcak olan var, yani yaşadığı yere göre kıyafette elbette değişik olacak. Lütfen Arap toplumunun giydiği kıyafeti, dinin emri gibi görmeyelim büyük hata yaptığımız gibi, özellikle kadınlarımıza da eziyet etmiş oluruz. Neden biliyor musunuz? Çünkü biz erkekler istediğimizi giyiyor ve bu normaldir diyoruz ama iş kadına gelince, her nedense hiç düşünmeden kadını kendi nefsimizde giydirmeye, kıyafetlerini bizler seçmeye çalışıyoruz ve bunun Allah emri olduğunu söylüyoruz. Söylediklerini Kur’an’da göremediğimizde, onunda kolayını bulmuşlar ve BUDA ALLAH’IN RESULÜNÜN TESETTÜR EMRİ, YA DA HÜKMÜ DİYEBİLİYORLAR. Hani Rabbimiz bizlere yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sizi ondan sorumlu tutuyorum diyordu, ne oldu bunlara benzer yüzlerce ayetin hükmü?

Araf suresi 26. Ayetinde Rabbimiz, bakın TESETTÜR konusuna çok net, nasıl bir açıklama yapıyor. Size mahrem yerlerinizi örtecek giysiler yarattık diyor. İşte her konuda yaptığımız gibi, bu konuda da bizler Allah’ın asla sınırlama yapmadığı, şekillendirmediği ama özellikle örtmemiz konusunda dikkatimizi çektiği bölgelerimizi söylediği halde, kendi düşünce ve inançlarımızı da bu ve benzeri ayetlere ilave ederek, bakın MAHREM YERLERİ DİYOR. Aslında mahrem yerleri yalnız cinsel bölgeler değil, kadının şuraları ya da buraları da erkeğe mahrem yerleridir, diyerek inanılmaz ilaveler yapmıyor muyuz? Hemen soralım kendimize, O bahsettikleri mahrem kapatılması gereken yerler, Allah’ın diğer ayetlerde MUHKEM bir şekilde izah edip örnekler verdiği gibi, neden Kur’an’da geçmiyor? HAŞA YOKSA KUR’AN EKSİK Mİ DE, TAMAMLAMAYA ÇALIŞILIYOR? Yapılan ilaveleri burada yazacak değilim, hepimiz çok iyi biliyoruz neler olduğunu. BU YANLIŞLARI YAPARAK BİZLER, HEM ALLAH’IN KİTABINA DİNİNE ŞİRK KOŞARAK İLAVELER YAPIYORUZ, HEMDE RESULÜN ASLA ALLAH’IN DİNİNE İLAVELER YAPMASI MÜMKÜN OLMADIĞI HALDE, ONUN ADINA BİZLER İLAVELER YAPARAK ALLAH’IN DİNİNİ ZORLAŞTIRIP, TOPLUMU İSLAM’DAN UZAKLAŞTIRIYORUZ.

Aslında Araf suresi 26. Ayetinde Allah bu konuda bizlerin dikkatini çekiyor ve tesettür konusunu kendi nefsinizde gösteriş vesilesi yapmaya çalışmayın. Ben sizden gösteriş istemiyorum, benim için önemli olan SİZİN TAKVANIZDIR, yani benim emirlerime ne kadar uyup hayatınıza geçirdiğiniz, yapmayın diye uyardıklarımdan uzak durup, yapmanızı istediklerimi yapıp yapmadığınız, benim için çok daha önemlidir diyor. Yani özellikle ALLAH, TAKVA ELBİSESİNİ GİYİP ÖYLE DIŞARI ÇIKIN, BU BENİM İÇİN ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR DİYOR. DEMEK Kİ KILIK KIYAFET BEDENİMİZİN DIŞINA GİYDİĞİMİZ GİYSİ, TAKVA ELBİSESİ İSE RUHUMUZA, DUYGULARIMIZA ÇOK DAHA ÖNEMLİSİ İNANCIMIZA GİYDİRDİĞİMİZ ELBİSEDİR. Bu elbiseyi giymeyen yani güzel ahlaklı olmayan, Kur’an terbiyesi almayan istediği kadar bedenini kapatsın, benim için önemli değildir diyor Rabbimiz. YANİ TAKVA ELBİSESİNİ GİYMEYEN, ALLAH KATINDA ÇIRILÇIPLAK BİR İNSAN GİBİDİR. Ne yazık ki bizler TAKVA ELBİSESİNİ DEĞİL, ATALARMIZDAN ÖĞRENDİĞİMİZ ARAP GİYSİSİNİ TESETTÜR YAPTIK. Bu konuda Allah’ın özellikle hiçbir sınır koymadan indirdiği ayetleri, BİZLER KENDİ DÜŞÜNCE VE MEZHEP İNANÇLRAIMIZ DOĞRULTUSUNDA GİYDİRDİK, ŞEKİLLENDİRDİK. YETMEDİ İŞTE BU ALLAH’IN VE RESULÜNÜN İSTEDİĞİ TESETTÜRÜ DEDİK. Bu konudaki bir başka ayeti daha hatırlatmak istiyorum sizlere.

“EY NEBİ! EŞLERİNE, KIZLARINA VE MÜMİNLERİN KADINLARINA SÖYLE, DIŞ GİYSİLERİNİ ÜZERLERİNE BÜRÜNSÜNLER. BU, TANINIP RAHATSIZ EDİLMEMELERİ İÇİN EN UYGUN OLANIDIR. ALLAH ZİYADESİYLE BAĞIŞLAMAKTA VE ÇOK ESİRGEMEKTEDİR.” (Ahzab 59)

Bakın tesettür konusu ile ilgili bir başka ayet. Bildiğiniz gibi tesettür emri yalnız kadınlara değil, erkelere de emrediliyor Kur’an’da bunuda hatırlatmak isterim. Bakın bu konu Allah’ın Nebisi üzerinden bizlere aktarılıyor ve bakın ne diyor. Ey Nebi! Eşlerine kızlarına ve iman etmiş kadınlara söyle, evden dışarı çıkmaları gerektiğinde DIŞ GİYSİLERİNİ GİYSİNLER. Bu ne demek? Yani evin içindeyken daha rahat, serbest kıyafetlerinizle dışarıya çıkmayın diyor. Bunun nedenini de açıklıyor Rabbimiz ve bakın ne diyor. “BU, TANINIP RAHATSIZ EDİLMEMELERİ İÇİN EN UYGUN OLANIDIR” Çok net anlaşılıyor ki, evinizin içinde giydiğiniz nispeten daha açık kıyafetlerle dışarı çıkarsanız, sizi kötü kadın zannederler, art niyetli erkekler sizlere zarar vermeye çalışırlar, onun için dışarı çıkarken DAHA DOĞRU KIYAFET GİYİN YANİ DIŞ GİYSİLERİNİZLE ÇIKIN Kİ, SİZİ RAHATSIZ ETMESİNLER. Bu ayette geçen dış giysi uyarısına, öyle anlamlar yüklüyorlar ki, kendi inançlarına delil olsun diye, bu ayette bu uyarıyla Allah, dışarı çıkarken kadınlar ÇARŞAF GİYMELİDİR diyenleri bile duyarsınız. Ne yazık ki bizler, güzelim Allah’ın dinine bu saygısızlıkları bile yapıyoruz. ALLAH’I DİNLEMEK ONA UYMAK YERİNE, KENDİ İNANÇLARIMIZI ALLAH’IN AYETLERİNE SÖYLETMEYE ÇALIŞIYORUZ.

Rabbimiz Kur’an’da hiç bir zaman, herhangi bir kıyafet şeklinden bahsetmemesinin nedeni, İslam dininin yani Kur’an’ın evrensel oluşundan ve her toplumun kendi kültürünü, yaşam biçimini yaşadığı ülkenin iklimine göre yaşayabilmesine izin vermesinden kaynaklanıyor. Ne yazık ki bizler, Allah’ın verdiği bu özgürlüğü, kendi mezhep inançlarımıza uygun düşmediği için ya görmezden geldik, ya da ALLAH’IN RESULÜNÜN ADINI KULLANIP, ONUN ADINA HÜKÜMLER KOYARAK, RESULÜ ADINA BEŞERİ TESETTÜRLER YARATTIK. Değerli dostlarım, kardeşlerim Allah’ın Resulü Allah’ın dininin hüküm ortağı değildir. Onun Resulü yani ELÇİSİDİR. Bir atasözümüz vardır, Elçiye zeval olmaz diye. Bunun anlamı, Elçi görevi gereği ne iletmesi gerekiyorsa, tek kelime bile ilave etmeden onu biz ümmetine tebliğ etmiştir. Her makalemde hatırlatmaya çalışıyorum, Allah Elçisinin görevini bizlere anlatırken ne diyordu?

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )

“RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56)

“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)

Allah aşkına sizlere yalvarıyorum rica ediyorum, Allah’ın Resulüne verdiği görev ve yetkileri arasında, Allah’ın hiç bahsetmediği konularda da Resulü hükümler vereceğine dair, tek bir yetki var mı? Elbette yok. Hatta tam tersine Resulüne, sana indirdiğim Kur’an ile kullarıma hükmet demiyor muydu? Peki, neden O zaman ALLAH’A VE RESULÜNE İTAAT EDİN, YA DA ALLAH’IN VE RESULÜN TESETTÜRÜNE UYUN DİYEREK, sanki Allah başka hüküm veriyor, Resulü onun vermedikleri konularda da sanki farklı hükümler veriyormuş ta bizlerin onlara da inanmamız isteniyor gibi, topluma anlatılıyor. Allah’ın Resulü birçok ayetinde ben yalnız bana vahyedilen Kur’an’a uyarım demiyor mu? Bizler bu ayetleri gördüğümüz halde, sanki Resulü farklı şeye inanmış gibi, onun adına anlatılan rivayetlere de nasıl hiç düşünmeden inanırız. Hiç mi korkmuyoruz böyle büyük bir hata yapmaktan? HİÇ Mİ DÜŞÜNMÜYORUZ MAHŞER GÜNÜ NASIL HESAP VERECEĞİMİZİ?

Allah Resulüme itaat edin derken, Kur’an’ı tebliğ ederken tebliğinde ona yardımcı olmak adına bunu söylüyor. Çünkü diğer ayetlerinde, Resulüm sizlere yalnız Kur’an’ı tebliğ edecek asla onun sınırlarını aşmayacak, bu konuda kefil benim diyor. Bizleri Kur’an ile buluşturmak istemeyenler, bu gerçekleri görmemizi istemiyorlar. Böylece istedikleri gibi Allah ile aldatıp bizleri istedikleri gibi yönlendiriyorlar. LÜTEN ALLAH AŞKINA HESAP GÜNÜ PİŞMAN OLMAK İSTEMEYEN, KUR’AN’DAN İNANCINI LÜTFEN SORGULASIN. SORGULAMADAN BU CAN BU BEDENDEN ÇIKTIYSA, İNANIN MAHŞER GÜNÜ YÜZLERİ SİMSİYAH OLARAK HAŞREDENLERİN ARASINDA OLMAMIZ, KAÇINILMAZ OLACAKTIR.

Dilerim bu gerçeklerin farkında olarak emanetini teslim eden ve yalnız Allah’ın ipine sarılan, azınlık Allah’ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/
164
Ha
@halukgta
9s
Sosyal Kitap'a katıldı
149