Renkler Kararırken kayıp, yas ve hatıralar üzerine yoğunlaşan, duygusal bir yolculuğu anlatıyor. Şair bir yandan geçmişin izlerini sürerken, diğer yandan iç dünyasıyla hesaplaşıyor. Girişte kısa bir hayat hikâyesi karşılıyor bizi. Şiirlere geçmeden önce "derin bir nefes al ve öyle oku satırlarımı" der gibi. Ve bu çarpıcı hayat hikâyesi bir roman okuyorum hissini yaşatmaya başlıyor bende. Ellen Marie Wiseman/ Ardımda Kalanlar kitabını okurken ki yaşadığım o ağırlığı yeniden alıp yerleştiriyor yüreğime. Üzülüyorum çok. Sayfa 78 / "sorgulama, üzülme, yaşama"
"Bu hayatta niye hep neden ararsın, neden? Boş vermeyi bil bırak, olacağı varmış zaten. Şu iki günlük macerayı yaşa, Hepimiz girecekken tabuta, sorgulaman hata." Bu sayfa biraz nefes aldırıyor sanki. Umudunu bir papyon gibi takıp soru işaretine, jölesini sürerken virgülüne, gülümsüyor yeni bir sayfaya. Şair, takım elbise giydirmiş şiire diyorum. Evet karmaşık duyguları, içsel çatışmaları ve kabullenme süreci oldukça fazla ön planda olan bir kitap ama yine de "Renkler Kararırken" beyaz renkle yazıldığı için siyah bir kapağa, gelecek olan güzel günlerin habercisi gibi de duruyor. Sözlerime son verirken samimi bir okur itirafı bırakmak istiyorum buraya. Sevgili Cem Birgi, bir roman yazsa daha büyük bir etki yaratacaktır edebiyat adına.