"Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. `Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile ereyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?" "Bahtiyar Köpek" adlı öyküden Türk edebiyatının büyük öykücüsünden zamana karşı koyan öyküler.
İlk defa bir öykü kitabının son sayfasını da çevirdikten sonra bu kadar tatmin olduğumu, bu kadar zevk aldığımı duyuyorum. Hem öykülerin kalitesi, içerdikleri mesajlar, kısıtlı sayfalarında başarıyla barındırdığı yoğun duygular hem de Sabahattin Ali'nin Türkçeyi çok lezzetli bir şekilde kullanması, benim bu kitaptan olağanüstü bir zevk almama ve çok sevmeme neden oldu. Özellikle kitaba da adını veren sondaki Sırça Köşk öyküsü, dünya öykü tarihinin en iyi birkaç öyküsünden biridir bana göre. Hâlâ okumamış varsa daha fazla vakit yitirmemeli.