Hiçbir gece diğerine benzemiyor. Her birinin kendine özgü sesi var. (...) Geceleri herkes benim gibi. Tek başına, teselliden yoksun. (...) Kimse kaçamıyor kendi yaşamından.
Belki de bir kadında önemli olan, onunla Kuzey Kutbu’nda kışı geçirip geçiremeyeceğin ya da Yeni Zelanda’ya göç edip edemeyeceğin veya yelkenliyle dünyayı dolaşıp dolaşamayacağındır. Belki de hayatta gerçekten anlamı olan şeyler bunlardır.
Kadınlar. Aslında sevgisiz olan onlar. Sığ. Yüzeysel. Görünüş düzgün olmalı, önemli olan o. Aman tedirginlik olmasın, risk olmasın her şey güvende olsun, sonra da gider uyumlu bir evlilik sürdürmek isterler. Ama seks olmadan. Çünkü bu yalnızca uyumsuzluğa yol açar. Ve koca olarak yıllarca katlanırsın buna. Aileyi, sorumluluğu, görevleri düşünürsün. Gözün başka kadını görmez, sadece para kazanan, boş zamanlarında hobi odasında marangozluk yapan aseksüel bir yaratık olur çıkarsın.
Adam tamamen bitmişti. Peki niye? Çünkü karısı öldü. Sen hiç bunun tersine kocası öldüğü ya da kendisini terk ettiği için ölesiye içen bir kadın gördün mü? Ben görmedim. Öyle, bir adam ölünce hepsi de bundan kârlı çıkar.
Kötü olan ihmal degil, bu herkesin başına gelebilir, hepimizin unuttugu olur, hayat böyle, kötü olan verilen tepki, kendini haklı çıkarma çabası . Ve karşı saldırı
Zaten artık şu feministler yüzünden boyle hakimlerin eli kolu bağlı, özgürce karar veremiyorlar. Sosyal hizmetlerde, aile danışmanlığında gazetelerde de durum aynen boyle. Oralarda da onemli mevkilerde hep kadmlar var aruk. Kadın hakları meselesi söz konusu olunca bir köşeye sineceksin demek oluyor bu. Gunumuz de biz erkeklere ne olacağına açık yüreklilikle soylemeye kim cesaret edebilir ki?