Jack London, okuyucuyu melez bir anne ve safkan bir babadan doğan bir kurt yavrusu üzerinden, doğanın ve hayatın kökenine kadar inen eşsiz bir maceraya davet eder.
Vahşi Doğa’nın keskin ve acımasız kuralları karşısında bir canlının nasıl tavır aldığını, şartların o canlıyı nasıl biçimlendirdiğini, içgüdülerin ve edilgenliğin bu biçimlenişteki payını anlamak için bir fırsat sunar London. Üstelik daha da derinlerde tüm bu vahşiliğin yanı başında duran insanın ve insandan yola çıkarak toplumdaki her türlü uzlaşmanın ve çatışmanın, bir kurdun izinden giderken nasıl ustalıkla anlatılabildiğine şahit olursunuz.
London, Beyaz Diş`i yazarken öylesine yalın, doğal ve berrak bir dil kullanmıştır ki görünenden çok daha derin duyguları da somut bir keskinlikle hissetmenizi sağlar.
Jack London’ın “Beyaz Diş” adlı kitabı, yarı kurt yarı köpek olan Beyaz Diş’in vahşi doğadan insanların dünyasına uzanan zorlu yolculuğunu anlatan etkileyici bir macera romanıdır. Doğanın sert kuralları içinde hayatta kalmaya çalışan Beyaz Diş, önce kötü insanların eline düşerek şiddet görür ve saldırgan bir karaktere dönüşür; fakat sonra Weedon Scott adlı iyi bir adamla tanışınca sevginin bir canlıyı nasıl tamamen değiştirebileceğini gösterir. Kitap, doğa-insan çatışmasını, sevginin iyileştirici gücünü ve bir canlıya nasıl davranırsan onun da öyle biri olacağını güçlü bir dille aktarır. Okurken hem doğanın soğuğunu hem de Beyaz Diş’in duygularını hissediyor, sonunda onun karanlıktan çıkıp güveni yeniden öğrenmesine tanık oluyorsun.