Cumhuriyet kurulduktan 11 yıl sonra, 1934 yılında, -muhtemelen- Ankara’da, pansiyon gibi kullanılan 9 odalı bir evde yaşayan 9 farklı hane, 9 farklı hayat, eve yeni taşınan -ve adı hiç geçmeyen- genç bir bankacının bakış açısından anlatılıyor. Kitabın özeti kısaca bu.
İnsan bazı zamanlar, uzun süre kalacağı, çalışacağı, yaşayacağı bir ortama, kendini mecburi olarak giriş yapmış bulur ve o ortama uyum sağlamakta ilkin zorluk çeker, belki fırsatını bulsa hemen orayı terk etmek de isteyebilir fakat zaman içinde uyum sağlamayı başardığında artık o ortama ısınır ve orası insan için hoş, keyif aldığı bir yere dönüşmeye başlar. Niye bilmiyorum, bu kitap bende bu duyguları uyandırdı. İlk bi' 50 sayfa kadar, odalar, karakterler, beni kendilerine yaklaştırmadı gibi. Fakat roman ilerledikçe, anlatılanlar dallanıp budaklandıkça, farklı karakterleri, farklı hayatları, Esendal’ın o güzelliği sadeliğinden gelen kalemiyle tanımaya başlayınca her gün her gün kitaba daha da bağlanmaya, karakterleri ve yaşamlarını daha da merak etmeye başladım.
~
#y:682, romanı, yeni kurulan Ankara’nın atmosferinde, ülkedeki seviye ve zihniyet farklarını güçlü bir biçimde gösteren bir yapıt olarak yorumlarken
Karekök Yayıncılık 7. Sınıf İngilizce Soru Bankası da benzer bir biçimde, romanda Cumhuriyet’in ilk yıllarının bütün olumlu ve olumsuz yanlarının ve rastgele bir araya gelen insanların serüvenlerinin anlatılarak gözler önüne serildiğini belirtir.
Eleştirmenler, Memduh Şevket Esendal’ın, Türk edebiyatına, anlatıdaki serim-düğüm-çözüm sıralamasını dikkate almayan, “Çehov tekniği” olarak bilinen anlatım biçimini getirdiğini belirtirler.
***
Kitabı bitirdikten sonra TRT’nin 1989 yapımı aynı adlı 5 bölümlük diziyi de izledim ve onu da kitap kadar beğendim. Tavsiye ederim.
*
Romanın başka baskılarında belki anlamı bilinemeyebilecek bazı sözcüklerin açıklaması vardır ancak YKY baskısında yoktu. Ben derlediğim kelimeleri alfabetik sıraya göre buraya yazdım:
arık: zayıf
avantür: macera
dolayı: çevrede, etrafta bulunan
düzgün: fondöten(eskimiş)
ezginlik: tedirginlik, sıkıntı
fitlemek: birini, başkasına karşı kışkırtmak
iğfal etmek: aldatmak
ihtimam: özen göstermek
iktiza: gerekli, gerekme
iltimas: kayırma
istida: dilekçe
kavil: söz
keleme olmak: bakımsız kalmak
kesene: toptan satış vb.
kompliman: gönül okşayıcı, hoşa giden söz, koltuklama, iltifat
layiha: görüş/düşünce bildiren yazı
mansıp: makam
mütehassıs: uzman
rastık: sürme
tahkikat: soruşturma
tavsamak: gücünü, hızını kaybetmek
tekaüde çıkarmak: emekli etmek
tezvir: dedikodu
uğunmak: üzüntü veya acıdan kıvranmak
yaltak: dalkavuk
yansılamak: alayla taklit etmek