Cimri-Moliere Yorum: Açık konuşmak gerekirse kitap olarak okumak açısından pek tercih ettiğim bır tarz değildir tiyatro. Görsel halini daha fazla severim. Ancak bu işe hayatını veren ( hem mecazi hem gerçek anlamda vermiş çünkü ölümü bile sahnede geçirdiği bır rahatsızlıktan sonra vuku bulmuş) Moliere 'in eserlerini bu kapsamın dışında tutuyorum. Günümüzden yaklaşık 450 yıl önce yazılmasına rağmen günümüze hatta maalesef kötü karakterleri bakımından geleceğe de hitap ediyor bu güzel eser. Hayatın gerçek karakterlerini ince bır mizahla yoğurarak araya da biraz aşk çeşnisi katmış güzel bır edebi eser ortaya çıkarmış. Karakterleri olması gerektiği gibi değil olduğu gibi yansıtarak gerçekliği de artırmış. Sadece para yönünden değil maddi tüm zenginlikleride doymaz bir iştah ile isteyen günümüz Harpagonlarını da anlıyoruz aslında okurken. Bor çırpıda okudum bitirdim. Ortaokulda iken kısa bır bölümünü okuyup çok beğendiğim bu eseri ve tabi diğer Moliere eserlerini tüm kitapseverlere tavsiye ederim
Kibarlık Budalası- Moliere Türü: Tiyatro Sayfa Sayısı: 108 Sayfa
Düşünceler: Rivayet olunurki Fransa Kralı Fransuva ülkesine gelen Osmanlı Sultanı 4. Mehmet ' in elçisine yaptığı gösterişli karşılamaya rağmen beklediği hayranlığı görememesi üzerine bu oyunu Moliere 'e ısmarlamıştır. Gösterişi yermesine rağmen gösterişe değer verilmediği için yazılması ayrı bir ironi tabi .
Eser 5 perdelik bir tiyatro oyunu. Oldukça akıcı, hicveden ama aynı zamanda komik bir oyun bu. Yapı olarak aynı yazarın ' Cimri' ' sine benziyor. Aykırı ve birazda abartılı karakterleri ile hem güldürüyor birazda düşündürüyor.
Mösyö Jourdain 'sonradan görme ' diyebileceğimiz bir karakter. Çevresindeki menfaatperest insanlar dalkavukluk ederek parasını almaya çalışmakta O ' da soylu olabilme ümidiyle safça bu oyunlara kanmaktadır. Eşi Madam Jourdain herşeyin farkindadir bu duruma tepkide gösterir ama bunu eşine bir türlü kabullendiremez.
Mösyö ' nun kızını seven Cleonte ilk başta bu durumdan zarar görsede uşağı ile Mösyö ' ye onun anladığı dilden bir oyun oynar ve emeline nail olur. Gösteriş merakını yine aynı silah ile avlarlar Mösyö ' nün. Türklerle ilgili bölümü ise en sonda. Her ne kadar Türkleri eleştirmek için yazılmış gibi görünsede aslında Fransa 'daki gösteriş merakını, sınıflar arasındaki farklılıkları ve daha evrensel olarak insanların ikiyüzlülüğünü sertce eleştiriyor.
Aldım.Zevkle okudum ve hemen bitirdim bu başyapıtı. Aslında tiyatro daha çok görsel bir sanat ancak ben bu oyunu büyük üstat Haldun Dormen 'in eşsiz sahne yorumu ile izleme imkânı bulamadığımdan ( büyük ihtimallede hiç bulamayacağım) yazılı haliyle iktifa ediyorum.
Insana çok şey katan komik , düşündüren, ders veren bu eseri herkese tavsiye ediyorum