Asil bir yüreği ve derin bir ruhu var, bedenen çok sağlıklı ve bende kaldığı bütün süre boyunca bir kez olsun hastalanmadı. Çehresi, güzel ve biçimli; ayrıca, hiçbir ölümlüde onunkier gibi güzel gözler görmedim... Hölderlin'in hiç de sabit fikirleri yok, belki de hayâl gücünü, aklı pahasına geliştirmiştir.
En yakın dostu Sinclair, Hölderlin'in annesine yazıyor;
Oğlunuz, çok iyi ve huzurlu. Yalnızca ben değil, benimle birlikte onu tanıyan altı sekiz kişi daha, onda ruh rahatsızlığı gibi görünen şeyin, hiç de öyle olmadığından; daha çok onun epeyce gizli nedenlerle takındığı bir kendini ifade etme tarzı olduğundan eminler ve onun arkadaşlığından yararlanabildikleri için çok mutlular...
Aslında, bizim için trajik olan bu: Bir muhafazanın içine tıkılmış, canlılar dünyasından suspus gidiyoruz. Alevlerin yakıp tükettiği kişiler olarak, hükmetmeyi başaramadığımız alevin kefaretini ödemiş olmuyoruz.
Özbilinç olmadan nasıl "ben!" diyebilirim? Ben kendime karşı koyduğurn için, kendimden ayrılırım, ama bu ayrılığa rağmen kendimi karşıtımda aynı olarak görürürn.
Vazgeçmenin eşiğine geldiysen, bu kitabı okuduktan sonra bir daha düşün…
Hayatın neler getireceğini kimse bilemiyor. Her şeyi yoluna koyduktan sonra bir anda hayatımız tersine dönebiliyor, ummadığımız sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Her şey yolunda ya da planladığımız şekilde giderken hayatı yaşamak kolay. Asıl başarı hayatımızın akışından çıktıktan sonra verdiğimiz tepkiler ve aldığımız kararlar… Durgun suda herkes kaptan, mühim olan dalgalı denizde gemiyi kıyıya sağ salim yanaştırabilmek… İşte gemisini sağ salim kıyıya yanaştıran Sayın Profesör Doktor Ozan Bahar’ın hikayesi… Sanma ki dert sadece sende var… Senin derdini nimet sayanlar da var…