@bipatiska
İnceleme
7a
Gazap Üzümleri; 1930’lar Buhranının getirdiği ekonomik krizle birlikte topraklarından edilen Joad ailesinin uzun göç hikâyesini anlatıyor.
Tıpkı bir bebeğin dünyaya gelişi gibi uzun ve sancılı. Tıpkı ölü doğmuş bir bebeğin sessiz çığlığı gibi çaresiz.
Yine neden bu kadar geç kaldım, daha önce okumadım diye hayıflandığım bir kitap oldu.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki okuyucuyu yormayan akıcı bir dile ve güçlü betimlemelere sahip. Öyle ki beş yüz kırk sayfa boyu göç eden Joad ailesinin iş arayan bir ferdi, ha bozuldu ha bozulacak her an yolda bırakacak diye beklenen otomobilden bozma kamyonu, yağmurdan veya güneşten koruyan çadırı, kahvesini tatlandıran şekeri ya da lapasını kaynatan çalı çırpısı; ne olduğunuz fark etmeksizin ailenin ‘bir şeyi’ oluyorsunuz.
Yoksulluk, açlık, dışlanma, çaresizlik, haksızlık ve daha nice imkânsızlıkla baş etmeye çalışan ailede herkesin bir ismi var, “Ana” hariç. O sadece “Ana” olarak anılıyor. Doyuran, ısıtan, toparlayan, dağılmaya müsaade etmeyen, tüm bu zor şartların en ağır yükünü çeken olsa da şikayetlenmeyen.
Eksiliyor ama dağılmıyor Joad ailesi. Onları her defasında toparlayan “Ana” var. Sahi ana olmak bunu gerektiriyor değil mi?
Kitabın sonu ise kalbimi yaraladı. Çok ama çok tanıdık bir his yumru olarak boğazıma oturdu. Okuyun, mutlaka okuyun…
Gazap Üzümleri
John Steinbeck - İletişim Yayınevi - 2023
1.335