Adı : Uzun Hikâye Yazarı: Mustafa Kutlu Türü: Hikaye Yayınevi: Dergâh Yayınları Basım Yılı: 2020 Sayfa Sayısı: 114 Sayfa
Düşünceler: Insan pişman olur. Bazen yaptığı şeyler için, bazende yapmadığı şeyler için. Bazense geç yaptığı şeyler için. Bende pişmanım bu kitabı geç okuduğum için. Pişmanım şimdiye kadar okumadığım için.
Bazı kitaplar vardır bir yandan deli gibi okuyup bitirmek istersiniz ama diğer yandan bitiyor diyede üzülürsünüz. Işte o kitaplardan birisi bu. Elinize aldığınız an etkiliyor sizi , büyüsüne kapılıyorsunuz.
Öyle uzun cümleler, ayrıntılı betimlemeler, kimsenin kullanmadığı afili kelimeler yok içinde. Ama hayatın kendisi var, sokakta her zaman karşılaşabileceğimiz insanlar var. Çekirdek ailenin sıcaklığı var.
Yarım kalan bir ailenin babası ve çocuğu ile sayfa olarak kısa ama anlam olarak uzun yolculukta buluyoruz kendimizi. Ikiyüzlü, sahtekar insanların el üstünde tutulduğu doğruyu söyleyen ve haksızlığa gelemeyenlerin çile dolu yolculuğu bu.
Hayatın içinden bir kitap bu ama çok içinden. Tozlu yollarda var , küçük kasabalarda insanlara takılan lakablara kadar her şey var. Ve tabi hayatın en güzel şeyi aşkta var. Bir insana , bir çiçeğe, bir kuşa, bir kitaba duyulabilen aşkta var.
Sımsıcak sizi saran bir hikaye bu. Gülüyor , ağlıyor ama yorulmuyorsunuz okurken. Çabucak bitiyor ama içinizde bir yere saplanır kalıyor kelimeler, cümleler. Alın okuyun. Mutlaka okuyun. Benim gibi geç kalmadan okuyun.
Not : Aynı adı taşıyan filmide varmış. Zaten kapağı da bu filmden alındı sanırım. Henüz izlemedim ama kitabı ile aynı tadı vereceğini düşünmesemde onuda izleyeceğim.
Bir tren garında başlayıp Anadolu’yu dolaşan hüzünlü bir baba oğul ve aşk hikayesi… Mustafa Kutlu’nun sade ama derin anlatımıyla, bir dönemin insanları, değerleri ve kaybolan güzellikleri gözler önüne seriliyor. Ne çok uzun ne de sıradan.İsmi gibi içten, etkileyici bir hikaye. Bitince sanki bir yolculuk daha tamamlanmış gibi…