Betül Fırat, 2024’te yayımlanan bu derlemesinde edebiyat ve şiirin özüne dönüyor. “Gönlüm”, “Şal” gibi şiirleri, yaşamın kırılma anlarını ve küçük sevinçleri eş zamanlı olarak hissettiriyor. “Alnımın Yazısı, Şanlı Bayrağım”da toplumsal aidiyet duygusu yükselirken; “Meçhul Satırlar”da insanın kendi iç yolculuğuna tanıklık ediyoruz. Fırat’ın dizelerinde gurbet acısı, yalnızlık ve umut birbirine karışırken; “Yitip Giden Ferman” ve “Bir Gün” gibi şiirler, geçiciliğin içinde kalıcı bir iz bırakıyor. Dili yalın ama derin; imgeler yaşayan tablolar gibi zihninizde canlanıyor. Kitabın her bölümünde insan ruhunun farklı katmanlarına dokunan Fırat, okuru önce hüzne sürüklüyor, sonra içsel bir güçle kalkmaya davet ediyor. Edebiyat severler, günün her anında bu dizelere sığınabilir; çünkü burada her mısra, bir nefes kadar gerçek.
Bir gün kalacağız bir köşede, sadece bir fotoğraf karesi olarak. Bir gün dalımız kuruyacak, kalacağız ovanın ortasında. Bir gün düşeceğiz toprağın içine, kalacağız kör kuyularda. Yaşamak için sadece bir günümüz olacak; dünden geçmiş, yarından bağımsız.