Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabıyla insan türünün dünyaya nasıl egemen olduğunu anlatan Harari, Homo Deus`ta çarpıcı öngörüleriyle yarınımızı ele alıyor. İnsanlığın ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunu bilim, tarih ve felsefe ışığında incelediği bu çalışmasında, insanın bambaşka bir türe, Homo deus`a evrildiği bir gelecek kurguluyor.
Yola "önemsiz bir hayvan" olarak çıkan Homo sapiens, tanrılar katına ulaşmak uğruna kendi sonunu mu hazırlıyor?
Homo sapiens nasıl oldu da evrenin insan türünün etrafında döndüğünü iddia eden hümanist öğretiye inandı?
Bu öğreti gündelik yaşantımızı, sanatımızı ve en gizli tutkularımızı nasıl şekillendiriyor?
İnsanı inekler, tavuklar, şempanzeler ve bilgisayar programlarının tümünden ayıran yüksek zekası ve kudreti dışında herhangi bir alametifarikası var mı?
Tarih boyunca benzeri görülmemiş kazanımlar elde etmemize rağmen mutluluk seviyemizde neden kayda değer bir artış olmadı?
"Tüm bunları anlamak için tek yapmamız gereken geriye dönüp bakmak ve Homo sapiens`in aslında ne olduğunu, hümanizmin nasıl dünyaya hakim bir din hâline geldiğini ve hümanizm rüyasını gerçekleştirmeye çalışmanın aslında neden insanlığın kendi sonunu getireceğini incelemektir. İşte bu kitabın temel meselesi budur."
"Okurken hem eğlenecek hem de çok şaşıracaksınız. Her şeyin ötesinde, kendinizi daha önce hiç düşünmediğiniz şeyleri düşünürken bulacaksınız." -Danıel Kahneman, Hızlı ve Yavaş Düşünme`nin yazarı-
"Homo Deus`u okuduğunuzda uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından vardığınız bir uçurumun kenarında durduğunuzu hissedeceksiniz. Yolculuğun artık bir önemi kalmayacak, çünkü bir sonraki adımınızı engin bir boşluğa atacaksınız." -David Runciman, The Guardian-
Bükres'teki bu muhtesem etkinligin katikimcilarina ve organizatörlerine tesekkür etmek isterim [...] "diyerek uzunca bir cümleye baslayan Cavusesku, olanlara inanamayarak saskinliktan dili tutulmus ve gözleri fal tasi gibi acilmis halde giderek sessizlesti. Cümlesini bitiremedi. Göz acip kapayincaya dek, tüm düzenin nasil cöktügünü gözlemleyebilirsiniz. Fitili dinleyicilerden birinin yuhalamaya baslamasi atesledi. Sesini cikarmaya ilk cüret eden o kisinin kim oldugu bugün hâla tartisma konusudur. Sonra biri digerini takip etti ve saniyeler icinde kitleler isliklamaya, yuhalamaya ve bagirmaya basladi :"Te-mes-var! Te-mes-var! "
Cavusesku. Beraberinde esi Elena, Parti liderleri ve bir koruma sürüsü esliginde, artik alametifarikasi olmus kasvetli konusmalarindan birine basladi. Sekiz dakika boyunca kalabaliktan yükselen alkislarla durumdan memnundu, Romanya Sosyalizmin sanli tarihin övüyordu. Sonra isler rayindan cikti. Tarihin canli kadını izlemek "Cavusesku olayli son miting" diye aratarak YouTube 'da kendi gözlerinizle görebilirsiniz.
21 Aralik 1989'da Romanya'nin Komünist diktatörü Nikolay Cavusesku, Bükres'in merkezinde kitlesel bir miting düzenledi. Birkac ay önce Sovyetler Birligi Dogu Avrupa'daki Komünist rejimlere verdigi desfegi kesmis, Berlin duvari yikilmis, Polonya, Dogu Almanya, Macaristan, Bulgaristan, Cekoslawakei 'da devrimler yerle bir olmustu. 1965'ten beri Romanya' yi yöneten Cavusesku, Temesvar'da patlak veren bu isyanlara ragmen bu firtinaya direnebilecegini düsünüyordu.
Komünistler 1980'lerin sonlarina kadar ellerindeki gücün farkinda degildi. Seksen yil boyunca etkin organizasyon yöntemleri sayesinde iktidarlarini korumayi basaran Komünistler, bir noktadan sonra etkili organize olamadiklari icin koltuklarini kaybettiler.
1917'de 3 milyonlukRus orta ve üst sinifina karsilik Komünist Parti'nin yalnizca 23 bin üyesi vardi. Ancak Komünistler iyi organize olarak de Rus İmparatorlugu'nu ele gecirmeyi basardilar. Rusya'da otorite Car'in zayif ellerinden Kerensky'nin gecici hümümetinin titreyen ellerine kayarken, Komünistler tüm gücü ellerine gecirdiler.
1914'te Rus asilzedeleri, devlet görevlileri ve isadamlarindan olusan 3 milyonluk nüfus, 180 milyonluk halk kitlesi etkili isbirligi kurma kabiliyetinden yojsundu. Öyle ki elitler cogu zaman tüm emeklerini, hükmettikleri 180 milyonun isbirligi yapabilmesini engellemek icin harciyordu.