Jules Verne İncelemeleri

Jules Verne geleceği aydınlatan adam derim kendisine. Bu romanı ilk etapta çok durağanken ki bu da daha çok denizcilik terimleri, gemiler, mürettebat vsle ilgili olduğundan sıkıcı ilerliyor. Fakat olay bir başlayınca su gibi akıp gidiyor. Gemilere yol gösteren bir fenerin personelleri 3 ayda bir değişir, bu değişimlerden birinde Korsanlar ele geçirdikleri bir gemi ile bu koya girip, fener personellerinden 2 tanesini katleder. Bir personelde hem hayatta kalmak hem de arkadaşlarının intikamını almak için hayata tutunmaya başlar. Tabii bu sırada oradan geçecek olan gemilerin fenerin ışığından yararlanmasını sağlamakta en büyük amaçlarından biri olacak. Ada da korsanlardan kaçarak yaşarken, fener açık olmadığı için bir gemi alabora olur ve bu gemiden sadece bir mürettebat hayatta kalır ve onu bu personel kurtarır. İşte bundan sonrasıyla birlikte soluksuz bir aksiyon başlar. Bu kadar içerik kafi sanırım. Çok süslü sözlerle ifade etmeyeceğim. Jules Verne gelirsek ben gençlere zorunlu öneriyorum bunu zira kardeşime de bunu zorunlu okutmuştum, ki kendisi sonradan severek tüm eserlerini okudu. Jules Verne'nin eserlerini okumaya başlayınca eve gelen pc'den, elektrikli aletlere kadar hepsinin içini açıp, incelerdi. Makinelere ve özellikle uçaklara ilgi duyması hasebiyle yapması gerekenleri de öğrenince ( doğru ders çalışma vs) bugün, çocukluk ve lise yıllarında merak duyduğu Hava Kuvvetlerine girdi ve uçak motor bakım Astsubayı olarak kariyerine başladı

Okuduğum gönderilere dayanarak çoğu yorumda, kitabın dinin yolundan ayrılan yaşlı bir adamın yanlışa sapması ile ilgili olduğunu düşünülmüş. Fakat benim için anlatılmak istenenle, karakterin bana sunduğu izlenim bambaşka oldu.

Tabii ki her okur için mesaj başka başka olabilir. Yoğun olarak hissettiğim tema ölüm korkusu ve hayatta kalma durumunda akla mantığa sığmayan büyü, doğaüstü güçler gibi şeylere kanabileceğimizdir. En savunmasız olduğumuz anlarda elbette ki karakterimizden ödün verip, sağlıklıyken sahip olduğumuz karakteri koruyamayabiliriz. Kitabı, dini değil de, bu bakış açısıyla okudum. Çok da beğendim. Akıcı ve kısa olmasın rağmen derinliği olan kitap arayanlara öneririm.

Kitabın Adı : Seksen Günde Dünya Gezisi
Yazarı : Jules Verne
Yayınevi : @isbankasikulturyayinlari
Türü : Roman ( macera)
Basım Yılı : 2020
Sayfa Sayısı: 264 Sayfa

Düşünceler: İlk kez Ortaokul yıllarımda özet halini okumuş ( Seksen Günde Devri Alem Adı ile) ,çok sevmiştim bu eseri. Daha sonra başrolü aslan olan çizgi dizi versiyonunu , başrolünde Jackie Chan olan sinema versiyonunu da izlemiş Kitabın orijinal uzun halini de okumayı zihnimde planlanmıştım.

Jules Verne özellikle gençlerin ufkunu açan eserleri ile bilinen benimde zevkle okuduğum yazarlardan birisidir. Denizler Altında 20000 Fersah , Balonla Beş Hafta , Dünyanın Merkezine Seyahat gibi eserleri hâla okunuyor ,sinemaya ,tiyatroya uyarlanıyor ve ilgi görüyor.

Yazarın 1872 yılında yayınlanan bu macera romanı Phileas Fogg isimli İngiliz beyefendisinin girdiği bir iddia üzerine Dünyanın çevresini 80 günde dolaşmaya çalışması ve bu serüvende girdiği heyecanlı olaylar anlatılmaktadır

Yardımcısı Pasepartout ile maceraya atılan Fogg 'un peşine bir yanlış anlama sonucu Fix adında bir hafiye de takılır. Hindistan 'da mutlak bir ölümden kurtardığı Bayan Auoda 'da bu ekibe katılır ve Dünyanın dört bir yanında birbirinden heyecanlı yolculuklar yaparlar.

Gemi, tren , at arabası ,kızak gibi çeşitli ulaşım vasıtaları ile 80 günde Dünyanın etrafını dolaşmaya çalışan Fogg acaba iddiayı kazanabilecek midir ?

Ulaşım olanaklarının teknoloji ile gelişmesini anlatan , değişik coğrafyaların karakteristik özelliklerini aktaran ,dönemine ait ilginç bilgilerde veren eserin uzun versiyonu filminden ve kısa halinden daha farklı ve daha da güzel.

Herkese , her yaştan kitap okuyucusuna zevkle tavsiye edebilirim bu eseri ve yazarın tüm eserlerini.