"Bağlanma” stili olduğunu ortaya koyar: Bunlar, Güvenli, Kaygılı ve Kaçıngan olarak ifade edilir. Basitçe, güvenli insanlar yakınlık konusunda rahattır, çoğunlukla sevecen ve sevgi doludur. Kaygılı insanlar yakınlık ihtiyacındadır, kafaları çoğunlukla ilişkileriyle meşguldür ve partnerinin sevgisine karşılık verip veremeyeceği konusunda endişe duyma eğilimindedir. Kaçıngan insanlar yakınlığı özgürlüğün kaybedilmesiyle eş tutar ve sürekli asgari düzeyde tutma çabasındadır.
Kitabı okurken aslında sadece bir aşk hikâyesi değil, çok daha fazlasıyla karşılaştım. Farklı kültürlerden gelen iki insanın kalplerinin birbirine dokunuşunu anlatıyor ama arka planda toplumun baskısı, ön yargılar ve “biz” olmanın zorluğu var. Bir yandan aşkın büyüsünü yaşarken diğer yandan bu aşkın yükünü hissettim. Yazarın dili çok samimi ve akıcı. Sanki yanımda oturmuş, kendi hikâyesini anlatıyormuş gibi bir hava var. Fazla süslü cümleler yok, ama duyguların içtenliği zaten yeterli geliyor. Özellikle karakterlerin iç dünyasını aktarırken kendimi onların yerine koyabildim. Benim için kitabın en çarpıcı yanı, “aşk gerçekten her şeye yeter mi?” sorusunu düşündürmesi oldu. Bazı sayfalarda umutlandım, bazı sayfalarda içim burkuldu. Sonunda ise bende hüzünlü ama kalıcı bir etki bıraktı. Aşkın sadece iki kalp arasında değil, toplumla da bir savaşı olduğunu hatırlattı bana.
Küçük hayatların olağan duygularını, büyük romanlara, görkemli filmlere konu olmayacak kadar küçük sevgi ve umut kırıntılarını bir araya getirip küçük, şiirli metinler hazırlıyor; ayrıntılarda takılıp kalan küçük sevinçleri dinleyicilerine hatırlatıyordu.
Bir Ankara gecesinin geç saatlerinde, hayata dair sorular içini kemirirken kitapları karıştırmak, hayatın daha çetrefil, daha cevapsız sorularıyla karşılaşmak demekti. Bu onu hem çekti, hem korkuttu. Cevapsız soruları azdı sanki...
Halamın çocuklarında Selahattin benim doğduğumu duyunca: 'adı Yalçın olsun' diye bağırmış. Yakın çevrem bana Yalçın der. Babamın babasının, yani dedemin ismi Ruşen olduğu için iki isimli olarak nüfusa kaydolmuşum.